Çalışma planı: Kliniğimizde Ocak 2000 - Mayıs 2006 tarihleri arasında izole KABG ameliyatı yapılmış ve ameliyat öncesi dönemde ekokardiyografik olarak tespit edilmiş pulmoner hipertansiyonu olan hastalar geriye yönelik olarak incelendi. İskemik kalp hastalığı dışında pulmoner hipertansiyonu açıklayacak patolojisi olmayan 177 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastalar üç gruba ayrıldı. Sistolik pulmoner arter basıncı (sPAB) 30 mmHg ve altında olan hastalar sPAB normal olan grup (grup 1), sPAB 30-50 mmHg arası olanlar orta derecede pulmoner hipertansiyonlu (grup 2) ve sPAB 50 mmHg ve üzerinde olanlar ileri derecede pulmoner hipertansiyonlu (grup 3) hastalar olarak belirlendi. Gruplar, kardiyopulmoner bypass (KPB) süresi, aortik kros-klemp süresi, mekanik ventilasyon süresi, perioperatif inotropik destek ihtiyacı, perioperatif intra-aortik balon pompası (İABP) ihtiyacı ve hastane mortalitesi açısından değerlendirildi.
Bulgular: Gruplara göre hastane mortaliteleri, grup 1de %4.7, grup 2de %10, grup 3de ise %18.9 oldu, grup 1 ile 3 arasındaki fark anlamlı bulundu (p=0.02). Gruplar arasında ameliyat süresi, KPB süresi ve aortik kros-klemp süresi açısından fark anlamlı bulunmadı. Grup 1 ile 3 arasında, perioperatif inotropik destek ihtiyacı (p=0.001), perioperatif İABP ihtiyacı (p=0.01) yönünden farklılıklar anlamlı bulundu. Ayrıca, çalışma yapılan tüm hastalarda, ortalama sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu ile sistolik pulmoner basınç arasında negatif bir ilişki (Pearson korelasyon katsayısı: 0.429; p<0.0001) saptandı.
Sonuç: Elde edilen sonuçlara göre, pulmoner arter basıncı ileri derecede yükselmiş olan KABG ameliyatı geçirmiş hastalarda hastane mortalitesinin daha yüksek olduğu, ayrıca bu hastalarda inotropik destek ve İABP ihtiyacının artmış olduğu saptandı.