Çalışma planı: Temmuz 2002 - Aralık 2010 tarihleri arasında farklı tiplerde kapaklı ksenogreft kondüit kullanılarak SVÇY rekonstrüksiyonu yapılan 56 hasta (33 erkek, 23 kadın; ort. yaş 3.7 yıl; dağılım 1 ay-19 yıl) çalışmaya dahil edildi. Kullanılan kapaklı kondüitlerin çapları ortalama 16.5 mm (dağılım 11-23 mm) idi. Farklı tipte kapaklı kondüitlerden; porsin aortik kapağın implante edildiği bovin perikardiyal kondüit (LabCor, Sulzer Carbomedics) 41 hastada, bovin kapaklı juguler ven (Contegra, Medtronic) 13 hastada, gluteraldehid ile fikse edilmiş porsin aortik kapak ve kökü (Freestyle, Medtronic) ile stentsiz porsin pulmoner kapağı ihtiva eden bovin perikardiyal tüp (Shelhigh, Union) ise birer hastada kullanıldı.
Bulgular: Sekiz hasta (%14.2) ameliyat sonrası erken dönemde, bir hasta (%1.8) geç dönemde kaybedildi. Ortalama 22.5 aylık (1 ay-6 yıl arası) takip süresinde 15 hastada (%31.9) kondüit stenozu gelişti. Kondüit stenozu gelişen hastaların 10’unda (%21.2) hafif stenoz (ortalama gradient 26.5 mmHg), ikisinde (%4.2) orta stenoz (ortalama gradient 42 mmHg), üçünde (%6.3) ciddi kondüit stenozu (ortalama gradient 66.6 mmHg) meydana geldi. Ciddi kondüit stenozu bulunan hastaların hepsine perkütan balon anjiyoplasti uygulandı. Balon anjiyoplasti sonrası iki hastada ortalama sağ ventrikül (SV)-pulmoner arter (PA) gradienti 33 ve 37 mmHg’ya düştü. Balon anjiyoplasti sonrası SV-PA gradienti 50 mmHg’ya düşen üçüncü hastaya ise, kondüit içi stent implantasyonu uygulandı (rezidüel stenoz gradienti 30 mmHg).
Sonuç: Sağ ventrikül çıkım yolu rekonstrüksiyonunda kullanılan kapaklı ksenogreftler pulmoner homogreftlere alternatif olarak görünmektedir. Bu kondüitlerin uzun dönem dayanıklılıkları yapılacak yeni çalışmalarla desteklenmelidir.