Çalışma planı: Ocak 2000 - Ocak 2009 tarihleri arasında kliniğimizde vücut dışı sirkülasyon ile açık kalp cerrahisi uygulanmış 13.995 hasta retrospektif olarak incelendi. Bu hastalar içinden daha önce açık kalp cerrahisi geçirmiş olan ve sonrasında aortik patoloji tespit edilen 50 hasta (39 erkek, 11 kadın; ort. yaş 52.1±13.9 yıl; dağılım 21-80 yıl) çalışmaya dahil edildi. Her iki ameliyat arasında geçen ortalama süre 8.5±7.4) ay (dağılım 1-31 ay) idi.
Bulgular: Total mortalite oranı %32 idi (n=15). Acil olarak ameliyata alınan beş hastanın tamamı kaybedildi. İlk ameliyattaki aort çapları 4.1 cm iken, ikinci ameliyatta tespit edilen ortalama aort çapı 5.5 cm idi. Sağ kalan hastalara kıyasla, mortalite grubunda yaş, aortik kros klemp zamanı ve total perfüzyon zamanı daha yüksekti (p<0.05).
Sonuç: Yaşam beklentisinin artmasına paralel olarak, redo ameliyatların sıklığının artacağı ve bu ameliyatların mortalitesinin yaş ile birlikte arttığı göz önünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle ilk ameliyatlarda palyatif yaklaşımlardan ziyade daha radikal cerrahi girişimler uygulanabilir.