Çalışma planı: Eylül 1993 - Aralık 1995 tarihleri arasında aynı iki cerrah tarafından atan kalpte KABG yapılan ve takiben anjiyografisi çekilen toplam 162 hasta retrospektif olarak incelendi.
Bulgular: Ameliyat ile anjiyografi arasında geçen süre ortalama 9.8±1.2 yıldı (dağılım 7.1-12.6 yıl). Genel olarak greft açıklık oranı sol internal mammaryan arterde %95.57 iken, safen ven greftinde %46.03 olarak bulundu. Takip sürecinde, 27 hastaya (%16.67) perkütan koroner girişim uygulandı. Bunların sekizinde SVG’de ciddi darlık nedeniyle, diğerlerinde nativ koroner arterde yeni ciddi lezyon oluşumu nedeniyle işlem uygulandı. Beş hastaya da tekrar KABG uygulandı. Ameliyat öncesi, sırası ve sonrası değişkenler ile greft açıklığı arasında anlamlı bir ilişki saptanmadı.
Sonuç: Konvansiyonel baypasa kıyasla, atan kalpte KABG tekniği kan ve kan ürünlerinin transfüzyonunu azaltma, yoğun bakım ünitesi ve hastanede kalış süresini kısaltma, maliyeti düşürme ve morbidite ve mortaliteyi azaltma gibi iyi bilinen avantajlara sahiptir. Çok uzun dönem anjiyografik takip çalışmamızda atan kalpte KABG’nin konvansiyonel baypas işlemi kadar güvenilir olduğu ve özellikle sol ön inen koroner arterde mükemmel sonuç ve açıklık sağladığı görüldü. Bu nedenle, atan kalpte KABG tekniği, seçilmiş hastalarda öncelikli olarak tercih edilmelidir.