Çalışma planı: Nisan 2009 - Nisan 2011 tarihleri arasında KABG cerrahisi geçiren ve ameliyat sırasında aralıklı bolus insülin dozları ile konservatif kan şekeri kontrolü uygulanan ardışık 267 hasta geriye dönük olarak incelendi. Hastalar diyabetik (n=118) ve diyabetik olmayanlar (n=149) olarak sınıflandırıldı. Daha sonra her grup kendi içinde ameliyat sırası ortalama kan şekeri (OKŞ) >150 mg/dL (grup 1), 150-180 mg/dL (grup 2) ve >180 mg/dL (grup 3) olmak üzere üç alt gruba ayrıldı. Ameliyat öncesi, sırası ve sonrası döneme ilişkin kaydedilen tüm veriler diyabetik ve diyabetik olmayan hastalar arasında ameliyat sırası kan şekeri değerlerine göre karşılaştırıldı.
Bulgular: Çalışmaya alınan hastaların %44’ü diyabetikti ve diyabetik hastaların %51.7’si, diyabetik olmayan hastaların ise %11.3’ü grup 3’te bulunuyordu. Tüm hastaların %29’unda OKŞ >180 mg/dL idi. Grup 3’deki diyabetik olmayan hastalarda laktat düzeyleri (p=0.005), böbrek yetmezliği (p=0.04) ve mortalite (p=0.03) oranları hem diğer gruplara hem de aynı gruptaki diyabetik hastalara göre yüksek bulundu. Enfeksiyon görülme oranı OKŞ >180 mg/dL olan diyabetik hastalarda daha fazlaydı (p=0.037). Diyabetik olmayan hastalarda OKŞ ile laktat düzeyleri (r=0.20), diyabetik hastalarda ise OKŞ ile yoğun bakım ünitesinde kalış süresi (r=0.25) arasında pozitif yönde düşük bir ilişki bulundu.
Sonuç: Çalışma bulgularımız, aralıklı bolus insülin dozları ile sağlanan kan şekeri kontrolünün diyabetik hastalarda yeterli olmadığını göstermektedir. Laktat düzeyleri, böbrek yetmezliği ve mortalite oranlarının yüksek olduğu diyabetik olmayan hastalarda da etkin kan şekeri kontrolü yapılması gerekmektedir. Bu nedenle, ameliyat sırası dönemde kan şekeri kontrolü için basit, güvenli ve etkin algoritmalara gereksinim vardır.