Çalışma planı: Ocak 2002 - Haziran 2014 tarihleri arasında kliniğimizde yatan malign plevral mezotelyomalı 73 hastanın (35 erkek, 38 kadın; ort yaş 55.9±12.3 yıl; dağılım 20-80 yıl) verileri retrospektif olarak incelendi. Hastalar grup 1 (n=20, yalnız ekstraplevral pnömonektomi), grup 2 (n=17, yalnızca palyatif tedavi) ve grup 3 (n=36, akciğer koruyucu sitoredüktif cerrahi artı hipertermik toraks içi perfüzyon kemoterapisi) olmak üzere üç gruba ayrıldı. Tedavi grupları, sağkalım ve hastalıksız süre açısından karşılaştırıldı.
Bulgular: Medyan sağkalımlar grup 1, 2 ve 3’te sırası ile beş, altı ve 27 ay idi. İki yıllık sağkalım grup 3’te %56.5 iken grup 1’de %15 ve grup 2’de %17.6 idi (p=0.01). Bununla birlikte, dört yıllık sağkalım oranı grup 3’te (%14.6) grup 1 (%0) ve 2 (%11.8) ile karşılaştırıldığında anlamlı olarak daha yüksekti. Sağkalım zamanı grup 3’te epitelyal ve bifazik histolojiler arasında anlamlı olarak farklı değildi (sırası ile medyan 28 ve 27 ay).
Sonuç: Bu çalışmanın sonuçları, malign plevral mezotelyomada akciğer koruyucu sitoredüktif cerrahiye eklenen hipertermik toraks içi perfüzyon kemoterapisinin yalnız ekstraplevral pnömonektomi veya palyatif tedaviye göre daha az morbidite ile daha uzun sağkalım sağladığını göstermektedir. Epitelyal olmayan malign plevral mezotelyoma olgularında da akciğer koruyucu sitoredüktif cerrahiye eklenen hipertermik toraks içi perfüzyon kemoterapisinin kullanılmasını önermekteyiz.