Çalışma planı: Ocak 2014 - Aralık 2015 tarihleri arasında elektif koroner arter baypas greftleme yapılan toplam 101 erişkin hastanın (68 erkek, 33 kadın; ort. yaş 61±8 yıl; dağılım 46-84 yıl) verileri retrospektif olarak incelendi. Akut normovolemik hemodilüsyon uygulanan hastalar (ANH grubu, n=49) ile uygulanmayan hastalar (kontrol grubu, n=52), mortalite ve ameliyat sonrası kanama belirteçlerine göre eşleştirilerek karşılaştırıldı.
Bulgular: Fibrinojen düzeyinde ortalama düşüş ANH grubunda (27.4±13.8%), kontrol grubuna kıyasla (43.7±9.5%) anlamlı düzeyde düşüktü (%95 GA: -21.4 ve -11.3, p<0.0001). Trombosit sayısında ortalama düşüş ANH grubunda (33.1±10.1), kontrol grubu ile (35.6±8.9) benzerdi (p=0.21). Cerrahi sonunda ANH grubunda 10 hastaya (%20.4) tam kan yeniden transfüze edilmedi ve yoğun bakım ünitesinde kullanılmak üzere saklandı. Yoğun bakım ünitesinde yatış sırasında, ANH grubunda sadece sekiz hastaya (%16.3) allojenik kırmızı kan hücre verilirken, kontrol grubunda 41 hastaya (%78.8) verildi (p<0.0001). ANH grubunda yalnızca 14 hastaya (%28.6) allojenik taze donmuş plazma verilirken, kontrol grubunda tüm hastalara verildi (p<0.0001). İki grupta da mortalite izlenmedi.
Sonuç: Akut normovolemik hemodilüsyon, yeterli ameliyat öncesi fibrinojen düzeyine sahip hastalarda, plazma fibrinojen düzeylerini koruyabilir ve allojenik kan ürünü transfüzyonuna olan ihtiyacı azaltabilir.