Çalışma planı: Bu prospektif çalışmaya Ocak 2012 - Şubat 2016 tarihleri arasında özofagusta tespit edilen kitlelerde invazyon varlığı ya da yokluğu açısından şüpheli toplam 37 olgu (21 erkek, 16 kadın; ort. yaş 63.3 yıl; dağılım 28-81 yıl) alındı. Tüm olgularda öncelikle konvansiyonel manyetik rezonans görüntüleme (T1-ağırlıklı, T2-ağırlıklı, short tau inversion recovery) ile lezyon özellikleri ve invazyon alanları araştırıldı. İnvazyonlu olgular, lezyonun dinamik özellikleri ve komşu dokular üç planda sine-manyetik rezonans görüntüleme alınarak tekrar değerlendirildi. Kitlenin komşu dokular ile olan bağıl hareketi, yağlı düzlemler ve invazyon durumu, boyut ve yapıya göre değerlendirildi.
Bulgular: Olguların tümünde konvansiyonel manyetik rezonans görüntüleme ile invazyon varlığı saptandı. Otuz yedi olgudan 28inde sine-manyetik rezonans görüntüleme ile invazyon saptanmaz iken, dokuz olguda tespit edildi. İnvazyon tespit edilmeyen 28 olgunun 20si ameliyat edildi ve sonuçlar sine-manyetik rezonans görüntüleme bulguları ile uyumlu idi. Kalan sekiz olgu ise, ciddi komorbiditeler ve ameliyatı reddetme nedeni ile ameliyat edilemedi.
Sonuç: Kalp ve ana vasküler yapılar gibi hareketli dokulara yakın komşulukta olan özofagus kanserinde invazyonun doğru tespit edilmesinde sine-manyetik rezonans görüntüleme katkı sağlayabilir. Çalışma sonuçlarımıza göre, sine-manyetik rezonans görüntüleme, konvansiyonel manyetik rezonans görüntülemeden üstün görünmektedir.