Çalışma planı: Otuz tavşan altı gruba randomize edildi: kontrol, perikard, genişletilmiş politetrafloroetilen, rezorbe edilebilen membran, genişletilmiş politetrafloroetilen + rezorbe edilebilen membran ve perikard + rezorbe edilebilen membran. Ameliyat sonrası beşinci haftada yapışıklıkların yoğunluğu kalitatif bir derecelendirme sistemi kullanılarak değerlendirildi ve histolojik örnekler incelendi.
Bulgular: Rezorbe edilebilen membran grubunun tenasite skorları kontrol, perikard ve genişletilmiş politetrafloroetilen gruplarına kıyasla, anlamlı düzeyde düşük bulundu (p<0.01). Genişletilmiş politetrafloroetilen + rezorbe edilebilen membran ve perikard + rezorbe edilebilen membran gruplarının skorları, kontrol grubuna kıyasla, daha düşük bulundu (sırasıyla p<0.05 ve p<0.01). Rezorbe edilebilen membranın kombine kullanımında, tek başına kullanımına kıyasla, skorlarda anlamlı farklılık saptanmadı. Makroskopik olarak rezorbe edilebilen membran grubunda sternotomi sonrası perikard üzerinde parmak ile kolayca diseke edilebilir ince yapışıklıklar vardı. Genişletilmiş politetrafloroetilen + rezorbe edilebilen membran ve perikard + rezorbe edilebilen membran gruplarında sternum altında da yapışıklıklar izlendi.
Sonuç: Rezorbe edilebilen membran tek başına ya da genişletilmiş politetrafloroetilen membran veya perikard kapatılması ile kombine olarak kullanıldığında, perikardiyal adezyonları azaltmada etkiliydi. Genişletilmiş politetrafloroetilen membran ve perikardium kapanması substernal fibrozisi artırdığından, rezorbe edilebilen membranın kombine kullanımından ziyade tek başına kullanımı tercih edilebilir.