Çalışma planı: Haziran 2014-Mayıs 2016 tarihleri arasında doğuştan kalp cerrahisi geçiren 236 hasta (121 erkek, 115 kadın; ort. yaş 56.4 ay (median: 42 ay): dağılım, 1 gün-204 ay) retrospektif olarak değerlendirildi. Başlangıçta (arter kanülü uygulandıktan sonra), kardiyopulmoner baypas soğuma ve ısınma fazında, sternum kapatılması aşamasında ve ameliyat sonrası yoğun bakım kalış süresi 0, 6, 12. ve 24. saatlerdeki arteriyel kan gazı analizleri kaydedildi. Hastalar laktat düzeylerine göre iki gruba ayrıldı: (Grup 1 laktat düzeyi <4.5 m mol/L, n=183; Grup 2 la ktat düzeyi ≥4.5 m mol/L, n=53). Gruplar ile hastaların demografik verileri, ameliyat sırası ve ameliyat sonrası değişkenler, komplikasyonlar ve mortalite arasındaki ilişki araştırıldı.
Bulgular: Altmış dokuz hastada (%29.2) siyanotik kalp hastalığı vardı. Toplamda 53 hastada (%22.5) laktat düzeyi 4.5 mmol/L ve üzerinde idi. Hastaların %41inde en az bir komplikasyon gelişti. Laktat düzeyi ≥4.5 mmol/L grupta en az bir komplikasyon gelişimi (p=0.027) ve mortalite oranı (p<0.001) anlamlı olarak daha yüksekti. On yedi hasta (%7.2) ameliyat sonrası dönemde kaybedildi ve bu hastaların 15inde laktat düzeyi ilk 24 saatte en az bir kez ≥4.5 mmol/L idi. Herhangi bir dönemde laktat düzeylerinin ≥4.5 mmol/L olması, uzamış mekanik ventilasyon (>48 saat) ve hastanın kompleks cerrahi geçirmesi (yüksek Risk-adjusted Classification for Congenital Heart Surgery-1 skoru, kategori 4-6) mortalite için bağımsız risk faktörü olarak tespit edildi.
Sonuç: Doğuştan kalp cerrahisi uygulanan çocuk hastalarda, arteriyel laktat düzeyinin 4.5 mmol/L veya üzerinde olmasının ameliyat sonrası morbidite ve mortalite için bağımsız risk faktörü olduğu saptandı.