Çalışma planı: Deoksiribonükleik asit izolasyonu periferik kan örnekleri ve tümör dokularından yapıldı. Epidermal büyüme faktörü reseptörü için mutasyon analizi yapıldı. Programlı ölüm ligandı 1 gen anlatım düzeyleri, 36 küçük hücreli dışı akciğer kanseri hastasının (29 erkek, 7 kadın; ort. yaş 60.1 yıl; dağılım, 41-79 yıl) doku takibi sonrasında patolojik ve histopatolojik olarak incelendi ve gerçek zamanlı polimeraz zincir reaksiyonu kullanılarak analiz edildi. Tüm hastalarda epidermal büyüme faktörü reseptörü serum düzeyleri değerlendirildi.
Bulgular: Yirmi bir hastanın (tüm adenokarsinom hastalarının %28.5i) mutasyon analizleri sonucunda, altı hastada en az bir ekzonda epidermal büyüme faktörü reseptörü mutasyonu saptandı. Epidermal büyüme faktörü reseptörü mutasyonu saptanan hastalarda, programlı ölüm ligandı 1 gen anlatım düzeyleri lenf nodu metastazı ile ilişkili idi (p=0.036). Diğer yandan, histopatolojik incelemeye göre epidermal büyüme faktörü reseptörü mutasyonları istatistiksel olarak anlamlı şekilde ilişkili değildi (p>0.05). 20. ekzon (c.2303G>T) mutasyonları taşıyan hastaların %25'inde perinöral invazyonlu tümörler vardı. 20. ekzona eklenmeler ve c.2303G>T ve lenfatik invazyon (p=0.02), lenf nodu metastazı ve 20. ekzona eklenmeler (p=0.03) arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki vardı. Daha düşük (<400 pg/mL) epidermal büyüme faktörü reseptörü serum düzeyleri olan hastaların sağkalım zamanı daha yüksek epidermal büyüme faktörü reseptörü serum düzeyleri olanlardan daha iyi idi (p=0.04).
Sonuç: Programlı ölüm ligandı 1 gen anlatımı ve epidermal büyüme faktörü reseptörü mutasyonu küçük hücreli dışı akciğer kanseri üzerinde birleşik bir etkiye sahip olabilir. Tümör patolojisinde programlı ölüm ligandı 1 gen anlatımı tümör ilerlemesi ve tümörigenez için de anlamlı bir nitelik olabilir. Epidermal büyüme faktörü reseptörü serum düzeyleri sağkalım ile ilişkili görünmektedir.