Çalışma planı: Çalışmaya kliniğimizde Ocak 2007 - Aralık 2015 tarihleri arasında evre I akciğer adenokarsinomu nedeniyle ameliyat edilen 133 hasta (90 erkek, 43 kadın; ort. yaş 64.9 yıl; dağılım, 29-82 yıl) dahil edildi. Klinik, radyolojik ve patolojik veriler geriye dönük olarak değerlendirildi ve bunların nüks ve sağkalım üzerindeki etkileri Kaplan-Meier ve Cox regresyon analizleri ile incelendi.
Bulgular: Histopatolojik tümör tipleri patolojik tümör boyutlarına göre karşılaştırıldığında, invaziv adenokarsinom görülme sıklığının artan tümör boyutu ile anlamlı şekilde arttığı tespit edildi (p<0.001). Tüm nodüller için %25"den daha düşük tümör kaybolma oranı hastalıksız sağkalımı olumsuz etkiledi ve 5.6"dan yüksek maksimum standartlaştırılmış tutulum değeri genel sağkalımı olumsuz etkiledi (her ikisi için de p=0.027). Maksimum standartlaştırılmış tutulum değeri 5.6 eşik değer kabul edilerek yapılan gruplama genel sağkalım açısından bağımsız prognostik faktör (risk oranı: 5.973, %95 güven aralığı: 1.186-30.073, p=0.03) idi. Beş yıllık genel sağkalım oranı subsolid nodüller için kama rezeksiyon veya segmentektomi geçiren hastalarda lobektomi geçirenlere kıyasla istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha yüksek idi (%100"e karşın %79.3, p=0.044).
Sonuç: Sublobar rezeksiyonlar çapı 2 cm"den küçük, tümör kaybolma oranı ≥%25 ve maksimum standartlaştırılmış tutulum değeri ≤5.6 olan subsolid nodüllerde güvenle uygulanabilir.