Çalışma planı: Aralık 2013 - Kasım 2016 tarihleri arasında koroner arter baypas greftleme yapılan toplam 421 hasta (274 erkek, 147 kadın; ort. yaş 60±9.2 yıl; dağılım 31-84 yıl) çalışmaya alındı. Hastaların demografik özellikleri, eşlik eden hastalıkları, tıbbi ve cerrahi öyküleri, daha önce yapılan koroner anjiyografileri ve cerrahi ve laboratuvar sonuçları dahil olmak üzere veriler retrospektif olarak incelendi. Hastalar akut böbrek hasarı olanlar (n=108) ve akut böbrek hasarı olmayanlar (n=313) olmak üzere iki gruba ayrıldı. Akut böbrek hasarı, Risk, Hasar, Yetmezlik, Kayıp, Son Dönem Böbrek Hastalığı (RIFLE) kriterlerine göre tanımlandı. Ayrıca hastalar zaman aralığına göre üç alt gruba ayrıldı: 0-3 gün, 4-7 gün ve >7 gün.
Bulgular: Koroner anjiyografi ve koroner arter baypass greftleme arasında geçen medyan süre açısından akut böbrek hasarı olan ve olmayan hastalar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark yoktu (sırasıyla, 11.5 ve 12.0 gün; p=0.871). Akut böbrek hasarı risk faktörleri açısından alt gruplar arasında anlamlı bir fark yoktu. Çok değişkenli analizde geçirilmiş miyokard enfarktüsü (olasılık oranı [OR]: 5.192, %95 güven aralığı [GA]: 2.176-12.38; p<0.001) ve ameliyat sonrası birinci gün kreatinin düzeylerindeki artışın [OR: 4.102, %95 GA: 1.278-13.17; p=0.018) akut böbrek hasarının bağımsız belirleyicileri olduğu bulundu.
Sonuç: Diabetes mellituslu hastalarda koroner anjiyografiden sonra, akut böbrek hasarı riskinde artış olmaksızın, herhangi bir gecikme olmadan koroner arter baypas greftleme yapılabilir.