Çalışma planı: Çalışmaya radiosefalik arteriyovenöz fistül yapımı uygulanan toplam 169 hasta (107 erkek, 62 kadın; ort. yaş 59.5 yıl; dağılım, 39-87 yıl) dahil edildi. Doksan beş hastada konvansiyonel yöntem uyarınca sefalik damarı çevreleyen dokular çıkarılırken 74 hastada damar hazırlanması için perivenöz vasküler dokuları koruyan no-touch tekniğinden yararlanıldı. Hastalar arteriyovenöz fistüllerin bir yıldaki primer ve sekonder açıklık oranlarının karşılaştırılması için takip edildi.
Bulgular: Yirmi iki hastada birinci yıl içinde fistül hatası gelişerek no-touch ve konvansiyonel gruplar için sırasıyla %90.5"e karşı %84.2 primer açıklık oranına neden oldu (p=0.225). Benzer şekilde, sekonder açıklık oranları no-touch ve konvansiyonel gruplar için sırasıyla %94.6"ya karşı %93.7 idi (p=0.803). İki grup primer ve sekonder açıklık oranları bakımından farklı değildi.
Sonuç: Bu çalışmanın bulguları bir yıldaki arteriyovenöz fistül açıklığı açısından konvansiyonel yöntemlerle karşılaştırıldığında no-touch tekniği lehine değildi.