Çalışma planı: Mayıs 2018 - Şubat 2019 tarihleri arasında toplam 32 adet erkek Sprague-Dawley sıçan rastgele olarak kontrol, sham (iskemi-reperfüzyon+gliserol), iskemireperfüzyon ve iskemi-reperfüzyon+yaban mersini gruplarına ayrıldı. İskemi-reperfüzyon gruplarındaki sıçanlara bir saat süreyle hipovolemik şok uygulandı. Abdominal aort midline laparatomi ile eksplore edildi ve infrarenal seviyeden atravmatik mikrovasküler klempler uygulandı. Bir saatlik iskemi sonrasında, klempler kaldırıldı ve iki saat süreyle reperfüzyon uygulandı. Sham grubuna cerrahiden beş gün önce, günde bir kez intraperitoneal gliserol uygulandı. Yaban mersini grubuna, iskemi-repefüzyondan beş gün önce intraperitoneal yoldan yaban mersini tedavisi uygulandı.
Bulgular: İskemi-reperfüzyon grubunda glutatyon düzeylerinde düşüş ve malondialdehit düzeylerinde artış gözlendi (sırasıyla, p<0.01 ve p<0.01). Kalp miyofibrillerinde kaspaz-3 pozitifliğinde de bir artış gözlendi (p<0.01). Yaban mersini tedavisi, yalnızca iskemi-reperfüzyon grubuna kıyasla, hem malondialdehit düzeylerini hem de kaspaz-3 pozitif kalp miyofibrillerinin sayısal yoğunluğunu azalttı ve kalp dokusundaki glutatyon düzeylerini artırdı (sırasıyla, p<0.01, p=0.011 ve p=0.011).
Sonuç: Rüptüre abdominal aort anevrizmalarının cerrahi onarımında iskemi-reperfüzyona bağlı kalp dokusu hasarının önlenmesinde yaban mersini yararlı olabilir.