Çalışma planı: Ocak 2011 - Aralık 2011 tarihleri arasında elektif koroner arter baypas greftleme planlanan toplam 40 erişkin hasta (31 erkek, 9 kadın; ort. yaş 58.8±9.2 yıl; dağılım, 38-78 yıl) çalışmaya alındı. Hastalar hemoglobin A1c düzeylerine göre şu şekilde dört gruba ayrıldı: Grup 1, diyabetik olmayan kontroller (n=11); Grup 2, hemoglobin A1c düzeyi <%7 olanlar (n=10); Grup 3, hemoglobin A1c düzeyi %7 ila %10 olanlar (n=11) ve Grup 4, hemoglobin A1c düzeyi ≥%10 olanlar (n=8). Yakın kızılötesi spektroskopi ve transkraniyal Doppler ile serebral monitörizasyon yapıldı. Ölçüm dönemleri şu şekilde belirlendi: Anestezi indüksiyonundan önce (periyod 1), indüksiyondan 10 dk. sonra (periyod 2), kanülasyon sırasında (periyod 3), kardiyopulmoner baypastan 10 dk. sonra (periyod 4), kardiyopulmoner baypas sırasında 32°C"de (periyod 5), kardiyopulmoner bypass sırasında 36°C"de (periyod 6) ve operasyon sonunda (periyod 7).
Bulgular: Grup 1"e kıyasla Grup 4"te kanülasyon periyodunda yakın kızılötesi spektroskopi değerlerinde hem sağ (p<0.001) hem de sol (p=0.002) taraflarda ve ortalama transkraniyal Doppler kan akış hızında (p=0.002) anlamlı fark bulundu. Kanülasyon periyodunda Grup 4"te kalp hızı anlamlı düzeyde düşüktü. Tüm ölçüm periyotlarında yakın kızılötesi spektroskopi değerleri ve transkraniyal Doppler kan akış hızı Grup 4"te azalmıştı.
Sonuç: Çalışma sonuçlarımız, açık kalp ameliyatı geçiren ciddi diyabetli hastalarda kanülasyon periyodunda muhtemel otonom nöropati nedeniyle kalp hızının düştüğünü ve serebral kan akımı ve oksijenasyonun azaldığını göstermektedir. Bu hastalarda, özellikle kanülasyon periyodunda, hem serebral hem de diğer organların perfüzyonları yakından izlenmeli ve gerekli girişimler yapılmalıdır.