Çalışma planı: Aralık 2014 - Aralık 2018 tarihleri arasında kardiyopulmoner baypas ve kalp cerrahisi sonrasında düşük kalp debisi sendromuna bağlı uzun süreli mekanik ventilasyon ile tedavi edilen toplam 31 hasta (18 erkek, 13 kadın; ort. yaş 51.5 yıl; dağılım, 39-61 yıl) retrospektif olarak incelendi. Ayrıca hava yolu sekresyonlarını simüle etmek için in vitro akciğer modeli ve ısı ve nem değiştiricilerde farklı hidroksietil nişasta dozları kullanıldı ve ısı ve nem değiştiricilerin doğru değişim aralığı değerlendirildi.
Bulgular: İn vitro akciğer modelinde, ortalama hava yolu direnci 5 mL grubunda 19.4±0.2 cmH2O/L/saniye (p=0.060), 10 mL grubunda 20.3±1.0 cmH2O/L/saniye (p=0.065) ve 15 mL grubunda 30.2±1.7 cmH2O/L/saniye (p<0.001) idi. Isı ve nem değiştiricilerin hava yolu direnci ve toplam hastanede kalış ve ventilasyon süreleri, bir ve üç günlük gruplara kıyasla, yedi günlük grupta anlamlı düzeyde arttı. Pozitif bakteri kültürü de, yedi günlük grupta anlamlı düzeyde daha yüksekti.
Sonuç: Çalışma sonuçlarımız, hava yolu sekresyonlarının etkili ve zamanında atılması için ısı ve nem değiştiricilerin güvenli olarak kullanılabileceğini göstermektedir. Hava akımında yaklaşık 15 mL"lik bir sıvı hacmi, hava yolu direncini önemli düzeyde artırabilir. Genel yoğun bakım ünitesinde yatan hastalara kıyasla, daha fazla hava yolu sekresyonu olan hastaların olduğu kardiyotorasik cerrahi yoğun bakım ünitesinde ısı ve nem değiştiricilerin üç gün arayla değiştirilmesi idealdir.