Çalışma planı: Aralık 2011 - Mart 2019 tarihleri arasında merkezimizde şiddetli semptomatik aort darlığı nedeniyle transkateter aort kapak implantasyonu yapılan toplam 550 hasta (248 erkek, 302 kadın; ort. yaş: 77.6±7.9 yıl; dağılım, 46 to 103 yıl) retrospektif olarak incelendi. Hastaların başlangıç demografik özellikleri, kanser türü, laboratuvar verileri, işlem ve sonuç verileri toplandı. Primer sonuç ölçümü, 30. günde ve maksimum takip süresine kadar her altı ayda bir tüm nedenlere bağlı mortalite idi. Takipler işlem sonrası 30. gün, altıncı ay ve 12. aylarda ve sonrasında yıllık olarak yapıldı.
Bulgular: Hastaların 36"sında (%6.5) aktif (n=10) ya da kür sağlanmış kanser (n=26) tanısı mevcuttu. En sık görülen kanserler kolorektal (%16.6), prostat (%13.8), lösemi (%11.1) ve mesane (%11.1) kanserleri idi. İşlem sonrası komplikasyon oranları iki grup arasında benzerdi. Bir aylık takipte kanser grubunda ölüm görülmedi. Takip sırasında bir yıl içinde kardiyak dışı nedenlere bağlı yedi hasta kaybedildi. Birinci yılda ölüm oranının kanser hastalarında daha yüksek olmasına rağmen, istatistiksel anlamlılığa ulaşmadı (sırasıyla, %23.3"e kıyasla %11.6; p=0.061). Tahmini kümülatif sağkalım oranı, kanser olmayan grupta %71.0 ve kanser grubunda %58.3 idi. Çok değişkenli Cox regresyon analizinde, yaş, cinsiyet, vücut kütle indeksi ve atriyal fibrilasyona göre ayarlama yapıldıktan sonra, kanserin kümülatif mortalite ile bağımsız olarak ilişkili olduğu görüldü (p=0.008).
Sonuç: Çalışma sonuçlarımız, kanser olmayan hastalara kıyasla, aktif kanser hastaları ve kanser sonrası sağ kalanlarda transkateter aort kapak implantasyonunun benzer kısa dönem ve uzun dönem mortalite ve işleme bağlı komplikasyon oranları ile güvenli ve uygulanabilir olduğunu göstermektedir.