Çalışma planı: Ocak 2001 - Aralık 2015 tarihleri arasında kolorektal karsinom, renal hücreli karsinom ve yumuşak doku-iskelet sarkomları nedeniyle pulmoner metastazektomi yapılan toplam 201 hasta (122 erkek, 79 kadın; ort. yaş: 41.4±19.2 yıl; dağılım 3-79 yıl) retrospektif olarak incelendi. Hastaların lenf nodu diseksiyonu varlığına göre klinikopatolojik özellikleri, genel sağkalım ve komplikasyon oranları değerlendirildi.
Bulgular: En sık histopatolojik tanı 118 (%58.7) hastada sarkom, 63 (%31.3) hastada kolorektal karsinom ve 20 (%10) hastada renal hücreli karsinom idi. Toplam 88 (%43.7) hastaya pulmoner metastazektomi ile birlikte sistematik lenf nodu diseksiyonu uygulandı. Lenf nodu diseksiyonu yapılan ve yapılmayan hastalarda ortalama genel sağkalım sırasıyla 49±5.9 (%95 güven aralığı 37.3-60.6) ve 26±4.4 (%95 güven aralığı 17.2-34.7) ay idi (p=0.003). Beş yıllık sağkalım kolorektal karsinomlu hastalarda %52, renal hücreli karsinomlu hastalarda %30 ve sarkomlu hastalarda %23 idi (p=0.002). Lokorejyonel nüks, lenf nodu diseksiyonu uygulanan toplam 15 (%35.7) hastada ve lenf nodu diseksiyonu uygulanmayan grupta 23 (%60.5) hastada görüldü (p=0.026). Lenf nodu diseksiyonu ile ameliyat sonrası komplikasyon oranları arasında anlamlı bir ilişki saptanmadı (p=0.09).
Sonuç: Pulmoner metastazektomiyi takiben yapılan lenf nodu diseksiyonu genel sağkalımı uzatmakla birlikte, morbidite ve mortaliteyi artırmadan lokorejyonel nüks oranını azaltabilir.