Materyal ve Metot:
Koşuyolu Kalp Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 1993 ile Ekim 2000 tarihleri arasında aort disseksiyonu bulunan hastalardan 28'ine fil hortumu tekniği kullanılarak aortik ark replasmanı uygulandı. Hastaların 27'si (%96.4) erkek iken bir hasta (%3.6) kadın idi. Hastaların yaş ortalaması 50.3 ±9.3 yıl (33-70) idi. Hastaların 14'ünde (%50) akut aort disseksiyonu mevcutken, geri kalan 14 hastada (%50) kronik disseksiyon vardı. Yaşayan hastalar 1-7 yıl arasında, ortalama 3.3 ±1 yıl süreyle takip edildi.
Bulgular:
Hastane mortalitesi 9 hasta ile %32.1 idi. Ölüm nedenleri düşük kalp debisi, akut tubuler nekroz, erişkinde sıkıntılı solunum sendromu, multi-organ yetmezliği, aşırı kanama ve serebrovasküler olay idi. Tüm hastalar için erken mortaliteyi etkileyebileceği düşünülen 18 değişken multivaryans analiz ile incelendi ve kronik obstruktif akciğer hastalığı (KOAH) (p < 0.001), ek aortik kapak replasmanı (p = 0.0276) ve perfüzyon zamanı (p = 0.0008) erken dönem mortalite üzerinde anlamlı faktörler olarak saptandı. Geç dönem mortalite 2 hastada (%10.5) görüldü; ölüm nedenleri greft endokarditi ve anevrizma rüptürü idi. Hastaların sağ kalım oranı 5 yıl için %55.1 ±11.5 olarak bulundu. En sık rastlanan morbiditeler nörolojik komplikasyonlar (%21.4), pulmoner komplikasyonlar (%14.3) ve ritm problemleri (%7.4) idi. Hastalar disseksiyon tipine (p = 0.8), aciliyetine (p = 0.9) ve anevrizma mevcudiyetine (p = 0.5) göre gruplara ayrıldığında sağ kalım açısından aralarında bir farka rastlanmadı.
Sonuç:
Transvers aortanın replasmanını gerektiren aort disseksiyonlarının cerrahi tedavisinde uygulanan elafant trank tekniği ile arkus elemanlarının grefte anastomozu ve serebral kan akımının devamlılığı sağlanırken, gerektiğinde ikinci bir seansta desandan aortanın replasmanı kolaylıkla uygulanabilir.