Materyal ve Metod: Hastanemiz etik kurulu izniyle elektif koroner bypass operasyonu planlanan 30 olgu, kardiyopulmoner bypass sırasındaki hipotermi derecesine göre hafif (30-35°C) ve orta (25-30°C) hipotermik grup olarak (sırasıyla Grup 1 ve Grup 2) ikiye ayrıldı. Diazepam ile premedikasyon uygulanan olguların anestezi indüksiyonu diazepam, fentanil ve rokuronyum ile sağlandı. Nöromusküler monitorizasyonları TOF (train of four)-Guard cihazı ile yapılan olguların twitch (Tw) yüksekliği %0 olduğunda endotrakeal entübasyonları yapıldı. İndüksiyon sonrası, Tw yüksekliği %10a ulaştığında 0.6 mg/kg/h dozunda rokuronyum infüzyonu başlandı ve Tw cevabı %10 olacak şekilde doz ayarlandı. Hipotermik dönemde doz azaltıldı. Sternum kapatıldıktan sonra infüzyona son verildi. Postoperatif dönemde Tw %25 olduğu andan train-of-four (TOF) oranı (T4/Tı) > 0.7 değerine ulaşana kadar geçen süre kaydedildi. Bu süre 30 dakikanın üzerinde ise nöromusküler rezidüel blok olarak değerlendirildi. Spontan derlenme süreleri ve rezidüel nöromusküler blok saptanan olgular kaydedildi.
Bulgular: Spontan derlenme süreleri ve rezidüel nöromusküler blok saptanan olgu yüzdeleri Grup 2de Grup 1e göre daha yüksekti (p < 0.05).
Sonuç: Uzun süreli ve 30ŞCnin altında hipotermi uygulanan kardiyak operasyonlarda, spontan derlenme süresi ve postoperatif rezidüel nöromusküler bloğun bariz bir şekilde arttığını, hipotermi derinleştikçe gereken kas gevşetici miktarının azaldığını saptadık.