Çalışma planı: Bu çalışmaya akut sol ana koroner arter tıkanıklığı nedeni ile cerrahi revaskülarizasyon yapılan 32 ardışık hasta (26 erkek, 8 kadın; ort. yaş 62.9±10.9 yıl; dağılım 34-82 yıl) dahil edildi. Hastalara ilişkin sonuç öngöstergelerinin ve riske göre ayarlanmış sağkalım oranlarının tespit edilmesi amacıyla ameliyat öncesi klinik ve demografik değişkenler ve ameliyat sonrası takip verileri geriye dönük olarak toplandı.
Bulgular: Erken mortalitenin 12 hasta ile %37.5 olduğu tespit edildi. Altmış beş yaş üzeri hastalarda [OR 4.667 (1.0-21.65)] ve sağ koroner arterden retrograd kollateralizasyona sahip olan hastalarda [OR 4.667 (1.01-21.65)] erken mortalite oranının anlamlı ölçüde daha yüksek olduğu saptandı. Kadın cinsiyet [OR 1.889 (0.31-11.34)], diabetes mellitus [OR 2.692 (0.45-15.87)], hipertansiyon [OR 1.615 (0.32-7.98)] ve intraaortik balon pompa kullanımının [OR 4.500 (0.67- 29.80)] erken mortalite açısından anlamlı risk faktörleri olmadığı saptandı (p>0.05).
Sonuç: Erken dönem mortalite yüksek olsa da, akut sol ana koroner arter tıkanıklığı olan hastalarda cerrahi revaskülarizasyon hala standart tedavi yaklaşımıdır. Hemodinamik instabilitesi bulunan ve sağ koroner arterden kollaterale sahip olmayan hastalarda, perkütan girişim cerrahiye köprü amaçlı uygulanabilir.