Çalışma planı: Çalışmaya Temmuz 2010 - Ağustos 2013 tarihleri arasında endovasküler yolla aortik stent greftleme işlemi uygulanan ardışık 92 izole abdominal aortik anevrizmalı hasta (76 erkek, 16 kadın; ort. yaş 70.5±9.3 yıl; dağılım 48-92 yıl) dahil edildi. Tedavi endikasyonları 79 hastada (%85.8) fuziform anevrizma, 13 hastada (%14.1) sakküler anevrizma idi. Tüm hastalarda politetrafloroetilen kaplı stent greft kullanıldı. Takip için bilgisayarlı tomografik anjiyografi kullanıldı.
Bulgular: Hastaların ortalama anevrizma çapı 61.5±12.2 mm idi. Tüm hastalara aortobiiliyak stent greftler başarıyla yerleştirildi. Hastaların 66sında (%71.7) genel, 26sında (%28.2) spinal anestezi uygulandı. İşlemler sırasında mortalite olmadı. Ek işlem olarak beş hastada renal arterlere yönelik baca greftleme ve iki hastada internal iliyak arter embolizasyonu uygulandı. Kan transfüzyonu ihtiyacı olmadı ve tüm hastalar ameliyat sonrası birinci günde taburcu edildi. Ameliyat sonrası erken dönemde beş hastada (%5.43) tip 1 kaçak, beş hastada (%5.43) tip 2 kaçak izlendi. Takipte beş hastaya (%5.43) tip 1 kaçak nedeniyle ek endovasküler işlem olarak proksimal aortik uzatmalar yerleştirildi. Tip 2 kaçaklar orta dönemde kendiliğinden kayboldu.
Sonuç: İzole abdominal aortik anevrizmaların endovasküler tedavisi mortalite ve morbiditeyi, yoğun bakım ve kan transfüzyonu ihtiyacını ve hastanede kalış süresini belirgin olarak azaltmaktadır. En önemli sorun olan kaçaklar da endovasküler yöntemlerle çözülebilmektedir.