Çalışma planı: Ocak 1994 - Aralık 2014 tarihleri arasında 21 hastanın (17 erkek, 4 kadın; ort. yaş 26.14 yıl; dağılım 17-35 yıl) toplam 23 ekstremitesine popliteal arter tuzak sendromu tanısı konuldu. Tüm hastalara popliteal arterin cerrahi dekompresyonu uygulandı. Tip 1 ve 2 popliteal arter tuzak sendromlu hastalara safen ven ile ven greft interpozisyonu yapıldı. Tip 3, 4 ve 6 popliteal arter tuzak sendromlu h astalara gastroknemius k ası m edial başının k as ve tendon rezeksiyonundan sonra ven greft interpozisyonu uygulandı.
Bulgular: Ortalama t akip s üresi 1 20.5±59.0 ( dağılım 38-218) ay idi. İki ekstremiteye yeniden girişim uygulanması gerekti. Genel greft açıklık oranları birinci ve beşinci yılda sırasıyla %91.3 ve %82.6 idi. Hastaların büyük bir çoğunluğu başlangıçta kalp damar cerrahisi kliniğine başvurdu; ancak sekiz hasta diğer polikliniklere başvurdu ve takiben konsülte edildi.
Sonuç: Popliteal arter tuzak sendromlu hastalara uygun tedavinin kısa sürede sağlanabilmesi için erken ve doğru tanı konulmalıdır. Bu nedenle, farklı branşların çeşitli polikliniklerine alt ekstremite kladikasyonu ile başvuran hastaları tedavi eden hekim, olağandışı klinik seyir olsa dahi, popliteal arter tuzak sendromu açısından dikkatli olmalıdır.