Akın E. BALCI, Ömer ÇAKIR, Şevval EREN, Cemal ÖZÇELİK, Nesimi EREN
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Kliniğinde 1987-1998 tarihleri arasında pseudoanevrizma tanısı ile opere edilen 33 hasta incelendi Erkek/kadın oranı 12/9, yaş ortalaması 35.8 ± 3.63 (6-70 yaş) idi. En sık rastlanılan bulgular pulsatil veya non-pulsatil hematom ve thrill idi. Tanı: fizik muayene 12 olgu (%36.3), anjiografi 8 olgu (%24.2), ultrasonografi 5 olgu (%15.1) ve komputerize tomografi 4 olgu (%12.1) ile konulmuştur. Lokalizasyon yerleri: femoral arter 13 olgu (%39.3), popliteal arter 3 olgu (%9.0), karotis kommunis 2 olgu (%6.0), brakial arter 2 olgu (%6.0), interosseoz arter 2 olgu (%6.0), radial arter 3 olgu (%9.0), ulnar arter 2 olgu (%6.0) karotis interna 1 olgu (%3.0)dur. Etyolojide sebep travma 18 olgu (%56.0) ve vasküler kateterizasyondur. 6 olgu (%19.3). Tedavide en sık anevrizmektomi ile birlikte; otojen ven grefti ile baypas 11 olgu (%33.3), uç uça anastomoz 10 olgu (%25.8), lateral sütür 6 olgu (%19.3), ligasyon 3 olgu (%9.6) uygulanmıştır. 2 olgu amputasyonla sonuçlandı, (%6.4). Mortalite %3.2 idi. Bu yazıda pseudoanevrizmalarla ilgili klinik deneyimimiz literatür bilgileri eşliğinde sunulmuştur.