Çalışma planı: Kırk iki dişi Wistar albino sıçanı (üç aylık; ort. ağırlık 275±25 g) 14 sıçanlık üç ana gruba ayrıldı. Her ana grup erken değişiklikler için yedinci günde, geç değişiklikler için 21. günde sakrifiye edilecek şekilde yeniden yedi sıçanlık iki alt gruba ayrıldı. Tüm sıçanlara 3 mL/kg dozunda otolog kan plöredezi uygulandı. Ameliyat sonrası beş ardışık gün boyunca intraperitoneal tek doz şeklinde grup C"ye (kontrol grubu) serum fizyolojik, grup P"ye parasetamol ve grup D"ye diklofenak verildi. Sıçanlar belirlenen tarihlerde sakrifiye edildi ve toraks kafesleri bütün olarak çıkarıldı.
Bulgular: Numunelerin makroskopik ve mikroskopik değerlendirmesine göre, parasetamol serum fizyolojiğinkine benzer derecede yapışıklıklar oluşturdu, buna karşın diklofenak iki plevra yaprağı arasındaki istenen yapışıklıkların yoğunluğunu anlamlı şekilde azalttı (p=0.05).
Sonuç: Otolog kan plöredezini takiben anti-enflamatuvar analjeziklerin kullanımı işlemin başarısız sonuçlanmasına yol açabilir.