Methods: We retrospectively analyzed 530 ETS operations performed in 368 patients (363 males, 5 females; mean age 22 years; range 20 to 33 years). Forty-two patients underwent one-stage bilateral sympathectomy, and 326 patients underwent unilateral sympathectomy or two-staged bilateral sympathectomy. Endoscopic resection of the T2-3 ganglion using the two-port technique and cauterization of the Kuntz nerve were performed. The patients were evaluated with respect to the surgical technique, complications seen during or after the operation, and satisfaction. Patients were followed-up for an average of 34.6 months (range 4 to 89 months).
Results: Early or late operative mortality did not occur. A total of 86 patients had complications with an overall morbidity rate of 23.3%. Seventy-two patients developed compensatory sweating in various parts of the body. Nine patients (2.4%) developed Horners syndrome. Operative morbidity rate was 3.2% when compensatory sweating and recurrences were excluded. Two recurrences were observed in the longterm follow-up. A total of 359 patients were fully satisfied with the operation, five patients declared partial satisfaction, whereas three patients expressed dissatisfaction.
Conclusion: Endoscopic thoracic sympathectomy should be the choice of treatment in palmar hyperhidrosis due to lower operative morbidity rates and higher postoperative satisfaction. We think that this operation can be performed safely and aesthetically with the aid of two thoracoports.
Bu çalışmada, ET nedeniyle uyguladığımız 530 ETS ameliyatı ve uzun dönem sonuçları değerlendirildi.
Tablo 1: Ameliyat sonrası geri bildirim anketinde yöneltilen sorular ve değerlendirme ölçütleri
Tablo 2: Ameliyat sonrası komplikasyonlar
Hastalar ortalama 34.6 ay (dağılım 4-89 ay) takip edildi. Hastaların büyük bir çoğunluğu askerlik görevini yerine getiren bireyler olduğundan ve ameliyat sonrasında mutlaka kontrol için tekrar başvurmaları gerektiğinden, hem erken dönemde hem de uzun dönemde telefon anketi ile tüm hastalara ulaşıldı (%100). Telefon anketi ile gerçekleştirilen uzun dönem takiplerde iki hastada nüks saptandı (Tablo 3). Anket sonucunda hastaların beşi ameliyattan kısmen memnun olduğunu, üçü de memnun olmadığını belirtti. Hastaların sadece biri ameliyat olduğuna pişman olduğunu ifade etti ve bunun nedeninin de terlemenin tekrar başlaması olduğunu belirtti.
Tablo 3: Ameliyat sonrası uzun dönem memnuniyet geri bildirim sonuçları ve nedenleri
Günümüzde ETS ameliyatları güvenle uygulanan ve hiperhidrozisin bilinen en etkili tedavi şeklidir. Ameliyat süresini kısaltmak ve komplikasyonları azaltmak için, rezeksiyon yöntemi dışında sempatikotomi (sinirin koter ile kesilmesi) işlemi de güvenle uygulanmaktadır. Bu yöntemler arasında sonuçlar ve komplikasyonlar bakımından ciddi farklar gösterilememiştir.[1-3] Bazı yazarlar sempatikotominin tek port veya iki port girişi ile rahatlıkla yapılabileceğini, bunun yanında sempatektominin en az üç port gerektirdiğini belirtmiştir.[2] Çalışmamızda iki port yardımı ile gerçekleştirilen ETSnin son derece güvenle uygulanabileceğini ve hastaya gereksiz bir üçüncü giriş açılmasına gerek olmadığını gördük. Terleme için uygulanan ameliyatlarda KT %5.8-98.6 oranları ile en sık karşılaşılan komplikasyondur. Ameliyat sonrası şikayetler genellikle altı ay sonra başlamakta ve dokuz ay sonra en üst düzeye çıkmaktadır.[1,2] Öte yandan, Lewis ve ark.[4] küçük bir hasta grubunda cildin sempatik cevabının sempatektominin uzun dönem sonuçlarının göstergesi olup olamayacağını araştırmış ve bunun uzun dönemde hasta memnuniyeti üzerinde bir gösterge olmadığını belirtmiştir. Çalışmamızda hastaların ortalama takip süresi 34.6 ay idi ve KT oranı %19.5 (n=72) olarak gerçekleşti. Çalışmamızda KTnin ameliyat sonrası ortaya çıkış zamanı, diğer çalışmalarla kıyaslandığında oldukça farklılık göstermektedir. Çalışmamızda olguların büyük çoğunluğunda (%80.5) KTnin ilk dokuz ay, hatta önemli bir kısmında erken ameliyat sonrası dönemde ortaya çıktığı gözlemlendi. Kompansatris terleme hastalarımızın sadece üçünde memnuniyetsizlik nedeni oldu. Bu hastaların büyük kısmı ilginç bir şekilde -KT normalde rahatsız edici boyutlarda olmasına rağmen- ameliyat sonrası dönemde bu durumdan şikayetçi olmadığını belirtti. Özellikle, genç hastaların rahatlıkla tokalaşmanın herşeye bedel olduğu ifadesi dikkat çekici idi.
Hiperhidrozisli hastaların bir kısmına, eşlik eden KAT için T2-3 veya T2-4 sempatik gangliyon rezeksiyonları önerilmektedir. Ameliyatın etkisi özelikle T2 rezeksiyonu yapıldığı zaman hemen gözlenebilmektedir. Ancak T2 rezeksiyonunun KTyi artırdığına dair görüşler vardır.[5,6] Chou ve ark.[7] T4 sempatektomi uygulanan hastalarda sonuçların iyi ve komplikasyonların daha az olduğunu bildirmişlerdir. Neumayer ve ark.[6] T4 gangliyonunun klipsle blokajı ile T2-4 sempatikotomi uygulanan hastalarda benzer sonuçlar elde edildiğini ve T4 klipsli blokajın yan etkileri azalttığını belirtmişlerdir.[8-10] Licht ve ark.[11] T2-4 rezeksiyonuna ait ameliyat sonuçlarının T2-3 rezeksiyonuna göre daha iyi olduğunu; ancak, KTnin anlamlı bir fark göstermediğini bildirmişlerdir. Bu çalışmada KT oranı %90 olarak bildirilmiştir. Bu oran çalışmamızdaki ve literatürdeki oranlardan oldukça uzaktır. Çalışmamızda T2-3 rezeksiyonu ile etkinin hemen başladığı gözlemlendi ve düşük morbidite oranı ile oldukça etkili bir yöntem olduğu gösterildi. Klipsle blokaj uyguladığımız hastalarda etkili sonuçlar elde etmekle birlikte, bu konudaki uzun dönem sonuçlarımız bugün için yorum yapabileceğimiz düzeye ulaşmamıştır.
Son zamanlarda mikroinvaziv endoskopik yaklaşımlar (2 mm video yardımlı torakoskopi) kullanılmaya başlanmıştır. Benzer etkinlikte sonuçlar bildirilen çalışmalarda hasta memnuniyeti ve kozmetik yan etkilerin daha kabul edilir olduğu bildirilmiştir.[12] Çalışmamızda mikroinvaziv aletler kullanılmadı; ancak, estetik, sosyal ve psikolojik kaygıların ön planda olduğu bu hasta grubunda mikroinvaziv aletlerin kullanılmasının mümkün olan durumlarda uygun olacağını düşünmekteyiz.
Imhof ve ark.[5] toplam 45 sempatikotomi ameliyatı uygulanan çocuk hasta grubunda ameliyatların iki aşamalı şekilde gerçekleştirildiğini bildirmişlerdir. Aynı çalışmada, küçük yaşta uygulanan ameliyatların çocuğun sosyal gelişimine katkısı olduğu da belirtilmiştir İki aşamalı ameliyat, hastaya ikinci bir stres yaşatmanın yanında, ilk ameliyatın hastanın sık kullandığı tarafa yapılması hastaya ikinci ameliyat için gerçekçi bir değerlendirme fırsatı da sunmaktadır. Ayrıca, önemli bir hasta grubunda da tek taraflı ameliyat sonrasında dahi el, koltuk altı ve ayak terlemeleri tamamen kaybolabilmekte veya azalabilmektedir. Ancak, tecrübelerimize göre ergenlik çağı öncesi veya ergenlik çağındaki aşırı terleme durumu ilerleyen yaşla birlikte azalmaktadır. Biz hastalarımızı gerekirse psikolog yardımı da alarak, ergenlik çağı sonrası ameliyata kabul etmekteyiz. Öte yandan, son zamanlarda ameliyatın aynı seansta iki taraflı olarak uygulanması daha çok tercih edilmektedir.[1-3] Bunun yanında, öncelikle dominant elin ameliyat edilmesi sonrasındaki zaman aralığında ortaya çıkabilen yan etkilerin kişinin ikinci ameliyat kararını vermesine imkan sağladığı gibi görüşler de söz konusudur. Aynı çalışmada hastaların bir kısmında KTnin ikinci ameliyattan sonra arttığı da vurgulanmıştır.[5] Çalışmamızda ise, öncelikle hastanın kullandığı tarafın ameliyat edilmesi sonrası hastaların bir kısmında bu şikayetlerin geçmesini yeterli bulmaları, bunun yanında bazı hastalarda tek taraflı ameliyatla şikayetin olduğu taraf dışında karşı taraftaki şikayetlerin de gerilediğinin gözlemlenmesi gibi nedenlerden dolayı, bu ameliyatın kliniğimizde ilk uygulanmaya başladığı dönemlerde tek taraflı yaklaşım tercih edilmekteydi. Son zamanlarda ise hem zaman kısıtlılığı hem de işgücü kaybı gibi nedenlerden dolayı iki taraflı yaklaşım artık daha sık tercih ettiğimiz yöntem halini almıştır.
Stellate gangliyonunun zarar görmesi ile Horner sendromu gelişmesi söz konusudur. Sempatektomi ameliyatları sonrasında genellikle %5in altında geçici veya kalıcı Horner sendromu bildirilmiştir.[12] Çalışmamızda dokuz hastada Horner sendromu gözlendi. Ameliyat sonrası son derece can sıkıcı olan bu komplikasyon, takiplerde hastaların hepsinde düzeldi. Ameliyat sırasında bütün hastalarda birinci gangliyon seviyesine çıkılmadığından emin olmamıza rağmen, bu tabloların gözlenmesinin ancak koterin etraf dokularda uzun süreli olarak kullanılması ve yakıcı etkinin birinci gangliyona ulaşması ile mümkün olabileceğini düşünmekteyiz. Bu komplikasyondan kaçınmak için rezeke edilen üst kısımda koter kullanılmamasını veya düşük ısıda kısa süreli kullanılmasını önermekteyiz.
Çalışmamızda plevral yapışıklıklar veya endoskopik olarak durduramadığımız kanamalar nedeniyle altı hastada aksiller torakotomiye geçilmiştir. Klinik tecrübemize göre aksiller torakotomi de bu komplikasyonları gidermek için rahat bir girişim şekli değildir ve ısrarlı endoskopik girişimden sonra aksiller torakotomiye geçilmesi daha uygundur. Kanama nedeniyle aksiller torakotomiye geçilmesi sadece çalışmanın ilk yılı içinde olmuş ve tecrübe kazanılması ile interkostal arter ve ven kanamalarının rahatlıkla endoskopik olarak giderilebileceği görülmüştür. Literatürlerde düşük komplikasyon oranları bildirilmektedir.[1,9,11] Horner sendromu, pnömotoraks, kanama ve uzamış hava kaçakları, çalışmalarda değinilmeden geçilecek kadar düşük düzeylerdedir.[13,14] Literatür ile benzer şekilde, çalışmamızda ameliyat morbidite oranımız (n=12/368, %3.2) oldukça düşük idi.
Sonuç olarak, ETS el terlemesi tedavisinde düşük ameliyat morbiditesi ve ameliyat sonrası yüksek memnuniyet oranları ile tercih edilmesi gereken seçenek olmalıdır. Bu ameliyatın iki torakoport yardımıyla oldukça estetik ve güvenli bir biçimde uygulanacağı düşüncesindeyiz.
1) Libson S, Kirshtein B, Mizrahi S, Lantsberg L. Evaluation
of compensatory sweating after bilateral thoracoscopic sympathectomy for palmar hyperhidrosis. Surg Laparosc Endosc
Percutan Tech 2007;17:511-3.
2) Kim BY, Oh BS, Park YK, Jang WC, Suh HJ, Im YH.
Microinvasive video-assisted thoracoscopic sympathicotomy
for primary palmar hyperhidrosis. Am J Surg 2001;181:540-2.
3) Herbst F, Plas EG, Függer R, Fritsch A. Endoscopic thoracic
sympathectomy for primary hyperhidrosis of the upper
limbs. A critical analysis and long-term results of 480 operations.
Ann Surg 1994;220:86-90.
4) Lewis DR, Irvine CD, Smith FC, Lamont PM, Baird
RN. Sympathetic skin response and patient satisfaction on
long-term follow-up after thoracoscopic sympathectomy for
hyperhidrosis. Eur J Vasc Endovasc Surg 1998;15:239-43.
5) Imhof M, Zacherl J, Plas EG, Herbst F, Jakesz R, Függer
R. Long-term results of 45 thoracoscopic sympathicotomies
for primary hyperhidrosis in children. J Pediatr Surg
1999;34:1839-42.
6) Neumayer C, Zacherl J, Holak G, Függer R, Jakesz R, Herbst
F, et al. Limited endoscopic thoracic sympathetic block for
hyperhidrosis of the upper limb: reduction of compensatory
sweating by clipping T4. Surg Endosc 2004;18:152-6.
7) Chou SH, Kao EL, Li HP, Lin CC, Huang MF. T4 sympathectomy
for palmar hyperhidrosis: an effective approach
that simultaneously minimzes compensatory hyperhidrosis.
Kaohsiung J Med Sci 2005;21:310-3.
8) Neumayer C, Panhofer P, Zacherl J, Bischof G. Effect of
endoscopic thoracic sympathetic block on plantar hyperhidrosis.
Arch Surg 2005;140:676-80.
9) Yang J, Tan JJ, Ye GL, Gu WQ, Wang J, Liu YG. T3/T4
thoracic sympathictomy and compensatory sweating in treatment
of palmar hyperhidrosis. Chin Med J 2007;120:1574-7.
10) Chang YT, Li HP, Lee JY, Lin PJ, Lin CC, Kao EL, et al.
Treatment of palmar hyperhidrosis: T(4) level compared with
T(3) and T(2). Ann Surg 2007;246:330-6.
11) Licht PB, Jørgensen OD, Ladegaard L, Pilegaard HK.
Thoracoscopic sympathectomy for axillary hyperhidrosis:
the influence of T4. Ann Thorac Surg 2005;80:455-9.
12) Rajesh YS, Pratap CP, Woodyer AB. Thoracoscopic sympathectomy
for palmar hyperhidrosis and Raynauds phenomenon
of the upper limb and excessive facial blushing: a
five year experience. Postgrad Med J 2002;78:682-4.