Çoğu durumda fistüller önemsiz şantlı ve küçüktürler. Bu gruptaki hastalar semptomsuzdur. Bununla birlikte, büyük şantın olduğu fistüllerde özellikle genç ve yaşlılarda konjestif kalp yetmezliği görülebilir.[4]
Bu lezyonun hemodinamik önemi değişkendir. Koroner arteriyovenöz fistüller bebeklik döneminde erken cerrahi kapatmayı gerektiren kalp yetmezliği ile kendini gösterebilirler. Yakın dönemde transkateter embolizasyon ile kapatmadan bahseden yayınlar olsa da, mükemmel erken ve geç sonuçları nedeniyle cerrahi kapatma halen tercih edilen tedavi yöntemidir. Tedavi edilmeyen koroner arteriyovenöz fistüller, kalp yetmezliği, bakteriyel endokardit, koroner çalma fenomeni gibi sorunlarla daha sorunlu hale gelebilir.[5]
Hastaya için sırasıyla ekokardiyografik inceleme, kardiyak kateterizasyon ve koroner anjiyografi planlandı. Ekokardiyografide aort kapak 3 cm, sol atriyum 4.2 cm, sol ventrikül kavitesinin diyastolik çapı 5.4 cm, sistolik çapı 4.1 cm ölçüldü. Sol ventrikül boyutları, interventriküler septum ve duvar kalınlıkları normal, kasılma düzeni normal, pulmoner arterde patent duktus arteriosus (?) olup, ejeksiyon fraksiyonu %68 idi. Birinci derece mitral yetmezliği saptandı. Kardiyak kateterizasyonda sağ atriyum (RA) basıncı 10 (mmHg).11 (mmHg).4 (mmHg), sağ ventrikül basıncı 29 (mmHg).2 (mmHg).5 (mmHg), pulmoner arter (PA) basıncı 31 (mmHg).15 (mmHg).21 (mmHg), sol ventrikül (LV) basıncı 120/10 mmHg, aort basıncı 130/90 mmHg; oksijen satürasyonları ise süperior vena kava için %60, inferior vena kava için %68; üst, orta ve alt RA için sırasıyla %62, %62, %63; PA için %64, LV için %88, aort için %88 bulundu. Şant oranı 1.26 idi. Koroner anjiyografide, sağ koroner ve sol ön inen (LAD) arterde koroner anevrizma ve pulmoner artere fistülizasyon saptandı. Asendan aortografide pulmoner arterin dolduğu, desendan aortografide ise pulmoner arterin dolmadığı görüldü.
Hastada olası Behçet hastalığını dışlamak için dermatoloji bölümünden istenen paterji deri testi negatif bulundu. Aynı amaçla, göz hastalıkları bölümü tarafından yapılan incelemede Behçet hastalığının göz bulgularına rastlanmadı.
Semptomatik hastalarda tanı konar konmaz fistülün kapatılması konusunda genel bir görüş birliği olduğundan, hasta açık cerrahi prosedür için hazırlandı. Median sternotomiyi takiben kardiyopulmoner bypassa (KPB) girilerek aortik X-klemp konuldu. Sistemik hipotermi (32 ºC), antegrad ve retrograd soğuk kan kardiyoplejisi kullanılarak miyokard koruması sağlandı. Aorttan kalbe doğru uzanan, ikisi büyük, biri küçük (20x20 mm, 10x10 mm, 30x20 mm) olmak üzere üç anevrizma vardı. Anevrizmalar diseke edildi. Sağ koroner arterin anevrizmalarla ilgisi yoktu. Sol ön inen koroner arter ektazik idi. Anevrizma LAD'nin D1 hizasından köken alıyordu; ligasyonu proksimalden yapıldı. Pulmoner arterde hemen kapağın distalindeki fistül ağzı bulunarak çift sıra kontinü olarak kapatıldı. Sol internal mamaryan arter LAD'ye D1'in ayrıldığı bölgeden anastomoze edildi.
Ameliyat sonrası anjiyografide fistülün kapandığı ve bypassın çalıştığı görüldü; koroner arter anatomisi normal görünümdeydi.
Doğuştan vasküler anomaliler ender görülse de (yetişkinlerde %0.2), kardiyak kateterizasyonun gün geçtikçe artan kullanımı bu anomalilerin daha yüksek oranda saptanabilmesini sağlamaktadır.[7]
İzole koroner fistüllerin %73'ü semptomatiktir.[8] Bir çalışmada konjestif kalp yetmezliği semptomları %12, miyokard infarktüsü %4, yırtılma %1, bakteriyel endokardit %3 oranında görülmüştür. Bu nedenle, koroner arteriyovenöz fistüllerin erken elektif ligasyonu önerilmektedir. Ancak, şantın küçük olduğu, hemodinamik olarak normal olan hastalarda bu durum geçerli olmayabilir. Bu tür hastalarda cerrahi tedavi, fistülle birlikte koroner arter hastalığının olması durumunda yapılabilir.[1]
En sık görülen bulgu, sol parasternal bölgede apekse kadar uzanan alanda duyulan devamlı üfürümdür. Olguların yarısında spesifik olmayan elektrokardiyografik değişiklikler, kardiyomegali ve artmış pulmoner vasküler görünüm gözlenmektedir.[9]
İkiboyutlu ve Doppler ekokardiyografi, kardiyak kateterizasyon ve koroner anjiyografi tanıda oldukça etkili olan yöntemlerdir.[8]
Semptomatik hastalarda tanı konar konmaz fistülün kapatılması gerekliliği konusunda genel bir görüş birliği vardır.[9] Fistülün genel mortalite ve morbiditesi düşük olsa da, ilerleyen yaşla birlikte fistüle bağlı komplikasyonların görülme riski arttığı için, asemptomatik olgularda dahi daha çocukluk döneminde fistüllerin kapatılması önerilmektedir.[7] Gürler ve ark.nın[10] çalışmasında, bir olguda semptomların çok geç ortaya çıktığı, yakınmalarda kısa süre içinde artış olduğu ve yaş ilerledikçe ameliyat mortalitesi oranının da yükseldiği bildirilmiştir.
Sağ atriyum veya pulmoner artere drene olan fistüllerde KPB, fistülün kaviteye girdiği distal ucun açıkça görülmesi istendiği zaman kullanılır. Sağ ventriküle dökülen fistüllerde fistül ligasyonu, tanjansiyal arteriyografi veya kalp yüzeyinden fistülü besleyen arterin distal ligasyonu ile KPB'ye gerek kalmadan yapılabilir. Sol ventriküle açılan fistül ligasyonu ise KPB ile yapılır.[9]
Özetle, cerrahi ligasyon koroner arteriyovenöz fistüllerde halen tercih edilen tedavi yöntemidir. Olgumuz gibi yaşlı hastalarda ameliyat riski artmakla birlikte, yaş ameliyatı engelleyici bir ölçüt değildir. Hastamızdaki sonuç gayet başarılıdır.
1) Schumacher G, Roithmaier A, Lorenz HP, Meisner H, Sauer
U, Müller KD, et al. Congenital coronary artery fistula in
infancy and childhood: diagnostic and therapeutic aspects.
Thorac Cardiovasc Surg 1997;45:287-94.
2) Liberthson RR, Sagar K, Berkoben JP, Weintraub RM, Levine
FH. Congenital coronary arteriovenous fistula. Report of 13
patients, review of the literature and delineation of management.
Circulation 1979;59:849-54.
3) Brack MJ, Hubner PJ, Firmin RK. Successful operation on
a coronary arteriovenous fistula in a 74 year old woman. Br
Heart J 1991;65:107-8.
4) Alford WC Jr, Stoney WS, Burrus GR, Frist RA, Thomas
CS Jr. Recognition and operative management of patients
with arteriosclerotic coronary artery aneurysms. Ann Thorac
Surg 1976;22:317-21.
5) Davis JT, Allen HD, Wheller JJ, Chan DP, Cohen DM,
Teske DW, et al. Coronary artery fistula in the pediatric age
group: a 19-year institutional experience. Ann Thorac Surg
1994;58:760-3.
6) Kirklin JW. Barrat-Boyes BG, editors. Congenital anomalies
of the coronary arteries. In: Cardiac surgery. Vol. 2, 2nd ed.
New York: Churchill Livingstone; 1993. p. 1167-93.
7) Enç Y, Hobikoğlu G, Sanioğlu S, Sokullu O, Şerbetçioğlu A,
Bilgen F. Sol atriuma açılan dev koroner arteriovenöz fistül
olgusu. Türk Göğüs Kalp Damar Cer Derg 1999;7:331-3.
8) Fernandes ED, Kadivar H, Hallman GL, Reul GJ, Ott DA,
Cooley DA. Congenital malformations of the coronary arteries:
the Texas Heart Institute experience. Ann Thorac Surg
1992;54:732-40.