Methods: The clinical records of 15 patients (6 males, 9 females; mean age 39±23.2 years; range 8 to 70 years) who were treated for tracheal stenosis between June 1992 and October 2008 were analyzed retrospectively. The diagnostic method, localization, therapeutic approach and results of tracheal stenosis were investigated.
Results: Tracheal stenosis was due to tracheostomy in six, prolonged intubation in five and malignancy in four patients. Rigid bronchoscopy was the most frequent diagnostic tool. Eight patients were treated conservatively. Diathermic resection was the first treatment of choice in nine patients. Resection and end-to-end anastomosis was used in seven patients and tracheal stent was used in six patients. Stents of three patients were removed within 12 to 18 months. Median duration of hospitalization was 12 days. Morbidity was seen in four patients; mortality was seen in three patients.
Conclusion: The success rate in tracheal stenosis treated by surgery is 71 to 97% and it is 65 to 70% by conservative methods. Surgical options should be considered first, but conservative methods should keep in mind.
Bu çalışmada trakea stenozu nedeniyle tedavi ettiğimiz hastaları, tedavi yöntemleri ve sonuçları açısından değerlendirdik.
Hastalar cinsiyet, yaş, etyoloji, tanı yöntemleri, lezyonun yeri, uygulanan tedavi yöntemleri ve sonuçları açısından değerlendirildi.
Tanı için tüm hastalara arka-ön akciğer grafisi ve toraks bilgisayarlı tomografi (BT)si, son yıllarda başvuran hastalara ise trakea üç boyutlu bilgisayarlı tomografi (3BBT) çekildi. Tanıyı desteklemek ya da tedavi amacıyla bir kısım hastaya rijit bronkoskopi (RB) ve/veya fiberoptik bronkoskopi (FOB) yapıldı. Uygun olgularda, cerrahi veya stent öncesi diatermik rezeksiyon uygulandı.
Trakea rezeksiyonu uygulanan hastalara standart collar kesi yapıldı. Gerek duyulan durumlarda tiroid istmusu ayrıldı. Stenotik segmentin alt bölgesinden trakea transvers olarak kesilip, havalandırma işlemi spiral tüple distal trakeadan sağlandı. Hastalıklı bölge stenotik segment üst kısmından yapılan kesi ile çıkarıldı. Trakea anastomozu arka duvardan başlayarak, tek tek 4/0 vikril ile yapıldı. Trakeanın her iki yanına gelecek şekilde çift uçlu hemovak dren konuldu. Trakeadaki gerginliği azaltmak için hasta uyandırılmadan önce, çeneden manubrium sterni üzerine boynu antefleksiyonda tutacak şekilde sütür konuldu. Ameliyattan hemen sonra ekstübasyon yapıldı. Ameliyat sonrası birinci gün oral tedavi başlandı. Çene sütürleri yedinci gün alındı.
Stent uygulanan hastalarda, öncelikle diatermik rezeksiyon ile lümen açılmaya çalışıldı. Benign lezyonlarda kolay çıkarılabilmesi nedeniyle silikon, malign lezyonlarda ise kaplı metal stentler tercih edildi. İşlem skopi altında gerçekleştirildi. Stentin yerleştirileceği alanın tespiti için; 6.5 numaralı bronkoskopla girilerek darlığın alt ve üst seviyelerine cilt üzerinden enjektör iğnesi yapıştırılıp, seviye skopide görülür hale getirildi (Şekil 1). Ardından 14 numaralı özel bronkoskop ile girilerek skopi altında işaretli alan ortaya gelecek şekilde stent konuldu. Balon dilatatör yardımıyla stent lümene oturtuldu. İşlem sonrası stentin pozisyonunu değerlendirmek için bronkoskopi yapıldı.
Uç-uca anastomoz uygulanan ya da stent takılan hastalara taburcu olmadan ve ameliyattan sonraki birinci ayda bronkoskopik kontrol yapıldı.
Tablo 1: Hastalara ait bilgiler
Trakeostomiye bağlı darlığı bulunan altı hastadan dördüne ilk tedavi olarak diatermik rezeksiyon uygulandı. Ancak darlığın nüksetmesi nedeniyle rezeksiyon ve uç-uca anastomoz yapıldı (Şekil 2a, b). Rezeksiyon sonrası bir hastada tekrar darlık geliştiği için trakeal stent yerleştirildi. Bu hastaların hiçbirinde vokal kord paralizisi görülmedi.
Entübasyona bağlı darlığı olan beş hastanın dördünde, tekrarlayan diatermik rezeksiyonlar yapıldı. Tekrar darlık gelişmesi nedeniyle iki hastaya rezeksiyon ve uç-uca anastomoz uygulanır iken, diğer iki hastaya trakea stenti yerleştirildi (Şekil 3a, b).
Tiroid karsinomu olan hastalardan birinde dilatasyonla darlık giderilirken, ikisine trakeal stent uygulandı. Trakeada benign tümörü olan bir çocuk hastada, tümör başlangıçta endoskopik olarak çıkarıldı. Kontrollerinde nüks gözlenen bu hastaya daha sonra rezeksiyon ve uç-uca anastomoz uygulandı. Hastalara uygulanan tedavi yöntemleri Tablo 2de gösterilmiştir.
Tablo 2: Uygulanan tedavi yöntemleri
Morbidite dört, mortalite üç hastada görüldü. Kaybedilen hastalardan ikisi tiroid karsinomu diğeri ise trakeomalazi idi. Trakea stenti uygulanan altı hastanın üçünde, stentler ortalama 12-18 ay sonra çıkarıldı. Bu hastalar yaşamlarını sorunsuz sürdürmektedir.
Diatermik rezeksiyon, hastanın başlangıçta solunum yolunun açılarak ameliyata hazırlanması ya da stent uygulanması için zaman kazandıran bir girişimdir. Dokuz hastada başlangıç tedavisi olarak bu yöntem kullanıldı. Ancak hiçbir hastada tek başına tedavi edici olmadı. Lümenin biraz olsun açılması, özellikle silikon stent uyguladığımız hastalarda işlem sırasında oldukça yararlı oldu. Bu yöntemi, hastanın solunum sıkıntısından kurtarılması ve ameliyata hazırlık aşamasında, zaman kazanılması açısından öneriyoruz.
Trakea stenozlarında rezeksiyon ve uç-uca anastomoz, dikkatli seçilmiş hastalarda yüksek başarı oranları (%71-97) ile uygulanabilmektedir.[6-8] Yetersiz rezeksiyon, yüksek seviyeli stenoz ve stenotik segmentin trakeanın yarısından daha uzun olması cerrahi yetersizliğe yol açabilir. Trakeal rezeksiyon sonrasında anastomoz hattı üzerinde gerginlik olması, restenozun en büyük nedenidir. Bu gerginliğin azaltılması amacıyla birçok serbestleştirme tekniği kullanılmaktadır.[9,10] Restenozun bir diğer nedeni anastomozda kullanılan sütür materyalidir. Emilemeyen sütür materyali anastomoz bölgesinde granülasyon dokusuna yol açar. Biz rezeksiyon ve uç-uca anastomoz uyguladığımız yedi hastanın tamamında emilebilir sütür kullandık. Bu hastaların üçünde ameliyat sonrası nüks ile karşılaşıldı. Hafif derecede nüksü olan iki hastada sorun diatermik rezeksiyon ile giderilirken, bir hastada silikon stent konulmak zorunda kalındı. Rezeksiyon uygulanan hastalarda, stenotik segmentin kısa olması nedeniyle serbestleştirme tekniği uygulanmadı. Restenozların bundan kaynaklandığını düşünmekteyiz.
Uç-uca anastomoz sırasında, hastanın distal trakeadan havalandırılmaya devam etme zorunluluğu, anastomoz dikişlerinin geçişini güçleştirmektedir. Özellikle son dikişler atılırken apneli solunum uygulamaktayız. Hastayı hiperventile edip, satürasyonunu en üst seviyeye, karbondioksitini de mümkün olduğunca alt seviyeye indirdikten sonra, spiral tüpü distal trakeadan çıkarıp dikişleri kolaylıkla geçmekteyiz. Bu uygulama hastanın yaklaşık 3-4 dakika ventile edilmeden bekleyebilmesini, dolayısıyla dikişlerin daha kolay ve güvenli geçilebilmesini sağlamaktadır.
Trakea stenozlarında rezeksiyon ve uç-uca anastomoz yüksek başarı oranları ile uygulanmakla birlikte, bazı yazarlar stent uygulamasını başarılı bulmaktadır.[11,12] Trakea stentleri kolay uygulanabilmeleri nedeniyle günümüzde daha çok kullanılmaya başlanmıştır.[11-13] Yer değiştirmesi ve sekresyonların iyi atılamaması en büyük dezavantajları olmakla birlikte, sonradan çıkarılabilmeleri büyük bir avantajdır. Bir hastamızda stent distale doğru yer değiştirdi, bronkoskopi yapılarak pozisyonu düzeltildi. Dördü benign, ikisi malign darlık olmak üzere toplam altı hastaya stent uygulandı. Bu hastalardan üçüne sekresyon birikimi ve nefeste kötü koku nedeniyle tekrarlayıcı bronkoskopiler yapıldı (bir hastada iki kez, iki hastada birer kez). Silikon stentli üç hastanın stentleri 12., 14. ve 18. aylarda çıkarıldı. Bu hastalar klinikte trakeal çökme açısından bir gün gözlendikten sonra taburcu edildi. Bir hastada ise stent iki yıldır durmaktadır. Daha önce diatermik rezeksiyon yapılmış ve erken dönemde granülasyon dokusu gelişmiş, nüks ihtimali yüksek hastalarda stent daha uzun süre bekletilebilir. Bu sırada gelişebilecek enfeksiyon veya sekresyon stazı için gerekirse bronkoskopi yapılmalıdır. Malign darlık olan iki hastada ise silikon kaplı metal stent kullanıldı. Bu hastalar takiplerinde primer hastalıkları nedeniyle kaybedildi.
Diatermik rezeksiyonu, solunum yolunun geçici olarak açılması ve ameliyata zaman kazandırması açısından önermekteyiz. Trakea rezeksiyonu ve uç-uca anastomoz iyi seçilmiş hastalarda en iyi tedavi yöntemidir. Benign stenozlu hastalarda stent seçeneği de akılda tutulmalıdır. Bu konuda yapılacak randomize, kontrolü çalışmalar ile daha net sonuçlara ulaşılabilecektir.
Çıkar çakışması beyanı
Yazarlar bu yazının hazırlanması ve yayınlanması
aşamasında herhangi bir çıkar çakışması olmadığını
beyan etmişlerdir.
Finansman
Yazarlar bu yazının araştırma ve yazarlık sürecinde
herhangi bir finansal destek almadıklarını beyan etmişlerdir.
1) Sarper A, Ayten A, Eser İ, Demircan A, Işın E. Review of
posttracheostomy and postintubation tracheal stenosis with
special regard to etiology and treatment. The Internet Journal
of Thoracic and Cardiovascular Surgery 2003;6:ISSN:1524-
0724.
2) Kaya S, Topçu S, Kaptanoğlu M, Yalçınkaya İ, Taştepe İ,
Çetin G. A four-year experience in adult tracheal surgery. Tr
J of Medical Sciences 1994;20:247-50.
3) Sarper A, Ayten A, Eser I, Ozbudak O, Demircan A.
Tracheal stenosis aftertracheostomy or intubation: review
with special regard to cause and management. Tex Heart Inst
J 2005;32:154-8.
4) Karakoca Y, Karaağaç G, Karakoca S, Yıldız T, Yazanel O,
Sarıman N ve ark. Terapötik bronkoskopi ile tedavi edilen
postentübasyon trakea stenozları: Beş olgu sunumu. Tüberk
Toraks 2004;52:363-8.
5) Wynn R, Har-El G, Lim JW. Tracheal resection with endto-
end anastomosis for benign tracheal stenosis. Ann Otol
Rhinol Laryngol 2004;113:613-7.
6) Hadi U, Hamdan AL. Diagnosis and management of tracheal
stenosis. J Med Liban 2004;52:131-5.
7) Grillo HC, Donahue DM, Mathisen DJ, Wain JC, Wright
CD. Postintubation tracheal stenosis. Treatment and results.
J Thorac Cardiovasc Surg 1995;109:486-92.
8) van den Boogert J, Hans Hoeve LJ, Struijs A, Hagenouw RR,
Bogers AJ. Single-stage surgical repair of benign laryngotracheal
stenosis in adults. Head Neck 2004;26:111-7.
9) Donahue DM. Reoperative tracheal surgery. Chest Surg Clin
N Am 2003;13:375-83.
10) Cordos I, Bolca C, Paleru C, Posea R, Stoica R. Sixty tracheal
resections-single center experience. Interact Cardiovasc
Thorac Surg 2009;8:62-5.
11) Atinkaya C, Şahin E, Kutlay H, Ökten Ş. Postentübasyon
trakeal stenozlarda dinamik stentin rolü. T Klin Tıp Bilimleri
2003;23:310-8.
12) Gildea TR, Murthy SC, Sahoo D, Mason DP, Mehta AC.
Performance of a self-expanding silicone stent in palliation
of benign airway conditions. Chest 2006;130:1419-23.
13) Chin CS, Litle V, Yun J, Weiser T, Swanson SJ. Airway
stents. Ann Thorac Surg 2008;85:S792-6.