Mekanik ventilatörden ayırma için uygun zamanlama ve yöntem seçilmediğinde ayırma süreci uzamakta; infeksiyon, barotravma ve hemodinamik bozukluklar gibi bazı istenmeyen etkilere yol açılabilmektedir. Bu durum hastanın yoğun bakım sürecini uzatmakta ve tedavi maliyetini artırmaktadır. Ayrıca gereksiz yere uzatılan MV süreci mortalite ve morbiditenin de en önemli nedeni olarak görülmektedir.[1] Bu nedenle hastanın MV desteğine gereksinimi olup olmadığı her gün subjektif kriterler ve objektif ölçümlerle yeniden değerlendirilmelidir.[5,6] Mekanik ventilatörün gereksiz yere uzatılması da erken ve bilinçsizce sonlandırılması kadar risklidir. Mekanik ventilatör gerektiren durum düzeldikten sonra mümkün olan en kısa zamanda hasta MV desteğinden ayrılmalıdır.[1,7]
Yoğun bakım hemşireleri hastalar ile uzun zaman geçirmekte ve onları yakından gözlemektedir. Mekanik ventilatörden ayırma sürecinde yoğun bakım hemşireleri; özel ve önemli bir role sahiptir.[8,9] Jenny ve Logan[9] MV’den ayırma sürecinde “hastayı bilmek” teriminin önemi üzerinde durmuşlardır. Hastayı bilmek; fizyolojik ve psikolojik açıdan tanımayı, hasta tepkilerini bilmeyi ve hastanın uyum kapasitesini önceden tahmin edebilmeyi ifade etmektedir.[9,10] Bu anlamda yoğun bakım hemşirelerinin hastayı en iyi bilen sağlık ekibi üyelerinden biri olduğu ve ayırma sürecinde katılımcı ve etkin bir role sahip olduğu düşünülmelidir.
Ayırma başarısı konusunda yapılan araştırmalarda önceden hazırlanmış çeşitli ayırma protokollerinin veya ekibe göre değişik yaklaşımların etkilerinin incelendiği görülmektedir. Bazı araştırmalarda MV’den ayırma basamaklarının belirli bir protokole göre yapılmasının daha iyi sonuçlar vereceği savunulmaktadır.[1,8,11-13] Ancak standart bir protokolün her hasta için uygulanmasının zor olduğunu, ayırma işleminin belirli bir algoritmaya göre yapılmasının uygun olmayacağı da belirtilmektedir.[14-16] Hemşirelerin daha etkin olduğu ayırma süreçlerinde ayırma işleminin başarısının arttığı ifade edilmekte ve bu süreçte etkin görev almaları önerilmektedir.[14,16,17] Mekanik ventilatörden ayırmada standart protokoller ya da bireysel süreçlerden hangisi kullanılırsa kullanılsın hemşirelerin aktif roller üstlendiği ve bu durumun ayırma başarısını olumlu yönde etkilediği görülmektedir.
AYIRMA AŞAMALARI
Hastaların çoğu MV desteğinin sonlandırılıp spontan
solunuma geçilmesine kolaylıkla uyum sağlar.
Fakat hastanın solunum kaslarında güçsüzlük olduğu
ve akciğer mekaniklerinin etkilendiği durumlarda
MV’den ayırma sırasında zorluklar yaşanabilir. Bu
durumda MV desteğinin yavaş yavaş sonlandırılması
ve solunum iş yükünü hastaya transfer eden bazı stratejilerin
uygulanması gerekmektedir.[1,6,9,18,19] Mekanik
ventilatörden ayırma kararı verildikten sonra ayırma
süreci için izlenebilecek örnek bir klinik protokol
şekil 1’de gösterilmiştir.
Şekil 1: Mekanik ventilatörden ayırma sürecinde kullanılabilecek klinik protokol örneği.[6,8,18] MV: Mekanik ventilatör; SIMV: Uyumlu aralıklı zorunlu solunum yöntemi; BIPAP: İki dereceli pozitif pozitif havayolu basıncı.
MEKANİK VENTİLATÖRDEN
AYIRMADA İZLENECEK
GÖSTERGELER VE YAKLAŞIMLAR
Mekanik ventilatörden ayrılabilecek hastaların
belirlenmesi
Mekanik ventilatörden ayrılabilecek hastaların belirlenmesinde
şu sorular sorulmalıdır:
• Mekanik ventilatör gerektiren durum ve hastalık
sürecinde düzelme var mı?
• Mekanik ventilatör desteği olmadan hasta solunumunu
devam ettirebilir mi?
Bu soruların yanıtları evet ise; hastanın ayrıntılı tıbbi durumu, kardiyopulmoner rezervine ilişkin fiziksel değerlendirmesi, solunum işi ve psikolojik faktörler değerlendirilmelidir.[19] Bu soruların yanıtları aranırken aynı zamanda ayırma kararının verilmesi ve zamanlama önem kazanmaktadır.[5]
Ayırma kararının verilmesi
Mekanik ventilatör desteğinin sonlandırılmasında
ilk kural hastanın MV uygulanmasına neden olan sorunun
ortadan kalkması ve sistemik bulgularının kontrol
altına alınmış olmasıdır. Hastanın bilinci açık, koopere
ve oksijenlenmesinin iyi düzeyde olması gerekmektedir.
Mekanik ventilatör sonlandırılmadan önce
düzelmesi gereken fizyolojik durumlar tablo 1’de yer
almaktadır.[1,17,20]
Tablo 1: Mekanik ventilatör sonlandırılmadan önce hastada düzelmesi gereken fizyolojik durumlar
Hemşire ayırma öncesinde hastanın vücut ısısının normal sınırlarda olduğundan emin olmalıdır. Titreme dakikadaki solunum sayısını refleks olarak artırır, ancak solunum derinliğini azaltır. Bu nedenle uzun süre titreyen hastalarda solunumsal asidoz gelişebilir. Özellikle açık kalp cerrahisi geçiren hastaların hemodinamisi erken ameliyat sonrası dönemde istikrarlı değildir ve vücut ısısı düşüktür. Bu hastalarda MV’den ayırma işlemi hemodinami düzelinceye ve vücut ısısı normal seviyelere gelinceye kadar ertelenmelidir.[1,2,7]
Mekanik ventilatörden ayırma başarısını tahmin etmede kullanılan bazı objektif göstergeler vardır. ‘Ayırma başarısının tahmini’ bölümünde açıklanan bu göstergeler, ayırma başarısında oldukça etkili olmalarına rağmen, hastanın uyku ve uyanıklık döngüsü, beslenmesi, dinlenmesi, ağrı, iletişim, hastanın durumu hakkında bilgilendirilmesi ve hasta ile işbirliği gibi hemşireler tarafından gözlenen faktörler de MV’den ayırma başarısını etkilemektedir. Hemşirelerin gözlemleri ayırma kararı verilirken kritik bilgileri içermektedir.[1,20]
Zamanlama
Hasta MV’de ne kadar uzun süre kaldıysa ayırma
işlemi de o kadar uzun ve kademeli olmaktadır. Ayırma
işlemi günler hatta haftalar sürebilir. Mekanik ventilatörden
ayırma işleminin tüm sürenin %43’ünü oluşturduğu
bildirilmiştir.[20] Mekanik ventilatör süresinin gereksiz
yere uzatılması istenmeyen etkilere neden olabilmektedir.
Ayırma işlemine sabahın erken saatlerinde başlanmalı, hastanın yorgun ve uykusuz olmamasına dikkat edilmelidir. Ayırma denemeleri sırasında hastada klinik tarafından belirlenen limitler dışında PaCO2 yükselmesi, PaO2 düşmesi, solunum sayısında artma, yüzeysel solunum ve yardımcı solunum kaslarını kullanma gibi başarısızlık belirtileri gözlenirse diyaframın dinlenmesi için 24 saatlik bir süre gerekmektedir. Bu süreyi hasta, solunum sırasında diyaframı devre dışı bırakan aralıklı pozitif basınçlı ventilasyon (intermittent positive pressure ventilation; IPPV) gibi hacim kontrollü bir modda geçirmelidir.[21,22]
AYIRMA BAŞARISININ TAHMİN EDİLMESİ
Mekanik ventilatörden ayrılabilecek hastalar belirlendikten
sonra ayırma başarısının objektif göstergelerle
tahmin edilmesi gerekmektedir. Burada “Hasta MV
desteği olmadan solunum yapabilir mi?” sorusunun
yanıtı aranmalıdır. Mekanik ventilatördeki hastanın
spontan ventilasyonunu ve oksijenasyonunu devam ettirip
ettiremeyeceğini değerlendirmede kullanılan onlarca gösterge bulunmaktadır.[23-27] Ancak bu göstergelerden
hiçbiri başarılı bir ayırma için tek başına yeterli
görülmemektedir. İdeal bir ayırmada birden çok indeks
ve gösterge kullanılmalıdır.[25] Bu indeks ve göstergelerden
en sık kullanılanları aşağıdaki gibi sıralanabilir:
Solunum örüntüsünün gözlenmesi
Mekanik ventilatörden ayırmada spontan soluma
örüntüsünün gözlenmesi, hasta hakkında önemli bilgiler
verir. Solunum örüntüsü, solunum tipi, sayısı, göğüs
ve karın hareketleri gözlenerek değerlendirilmelidir.
Solunum sayısı (frekans) hastanın spontan ventilasyonu
tolere etme durumunu göstermede kolay ve güvenilir göstergelerden biridir.[21] Solunum iş yüküne iyi uyum
sağlayan hastalarda genellikle solunum sayısı dakikada
30’dan azdır. Soluk alma sonrasında karnın içe doğru
hareketi, diyafram kasının yorgunluğunun bir belirtisidir.
Bu durum genellikle göğüs duvarının ve karın
kaslarının tidal hacme katkısının eş zamanlı olmaması
(respiratuar alternans) ile birliktedir. Solunum örüntüsü
bu şekilde olan ve solunum sayısı da dakikada 40’tan
fazla olan hastaların büyük çoğunluğu MV desteğine
tekrar gereksinim duyar.[25,28] Hastaların soluma örüntüsü
değerlendirilir iken hastaya uygulanan basınç destekli
ventilasyon (pressure support ventillation; PSV);
yardımlı spontan solunum (assited spontaneous breating;
ASB), solunum sonu pozitif basınç (positive end
expiratory pressure; PEEP) gibi bütün destekler kapatılmalıdır.[23,25]
Soluma dürtüsünün ölçülmesi (Po.1)
Soluma dürtüsünün belirlenmesinde kullanılan bu
işlem hasta entübe iken; inspirasyonun ilk 100 milisaniyesinde
hava yolunun kapatılarak, entübasyon tüpünün
ağzındaki basıncın ölçülmesidir.[26] Ortaya çıkan negatif
basınç ne kadar fazla ise hastanın soluma dürtüsü de
o kadar yüksektir. Yüksek soluma dürtüsü bitkinlikle
bağlantılıdır. Yüksek soluma dürtüsü ve yüksek negatif
basınç ortaya çıktığında ayırmada başarısızlık olasılığı
daha yüksektir.[28-30] Normal değerler negatif (-) 2 cm
H2O’dan düşüktür. Ancak Po.1 değerinin -6 cm H2O’dan
daha düşük olması yüksek soluma dürtüsünü gösterir.
Bu da ayırmanın başarısız olacağını işaret eder.[24]
Dakika hacminin gözlenmesi
Yapay hava yolu, nemlendiriciler ve ventilatör devresi
MV’deki ölü boşluk miktarını etkilemektedir. Ventilatör
devresi gereğinden fazla geniş ve uzun olmamalıdır.
Son yıllarda üretilen MV’ler spontan dakika hacmini ayrıca hesaplayabilmektedir. Dakika hacmi kolay
ölçülmesine rağmen yorumlanmasında hastalık, vücut
alışkanlıkları, hemodinami, pH ve metabolik durumun
da dikkate alınması gerekmektedir. Hastanın spontan
solunumu ile elde edilen dakika hacminin 10 L/dk’dan
az olmasının ayırma başarısını artırdığı bildirilmiştir.[31]
Dakika hacminin ölçülmesi önemli bir gösterge olmasına
rağmen hiçbir zaman tek başına yeterli değildir.
Dakika hacmini, solunum sayısının etkilediği unutulmamalıdır.
Başarılı bir ayırma için solunumun hızlı ve
yüzeysel olmadığından emin olunmalıdır.[25,27]
Hızlı yüzeysel solunum indeksi (HYSİ)
Hızlı yüzeysel solunum indeksi, MV’den ayırma
başarısının tahmininde sıklıkla kullanılan ve belirleyici
özelliği yüksek olan bir indekstir.[5] Spontan solunumu
tolere edemeyen hastalarda hızlı ve yüzeysel solunum
sıklıkla görülür.[27] Hızlı yüzeysel solunum indeksi,
frekans/tidal volüm (L) oranı şeklinde hesaplanır. Bu
oran normal olarak 40-50/L arasındadır, ancak spontan
solunumu tolere edemeyen hastalarda sıklıkla 100/L’nin
üzerindedir. Bulunan değerin 100 frekans/L’nin altında
olması ayırmanın %80 başarılı olacağını gösterir.[27]
Örnek hesaplama: Frekansı 20 olan bir hastada, tidal
volümü 0.5 L ise 20/0.5=40 olacağından, bu hastanın
MV’den başarılı bir şekilde ayrılacağı tahmin edilebilir.
Gaz difüzyon bozukluğunun kontrolü
Ventilatörden ayırmak için difüzyon bozukluğunu
gösteren tek ve güvenilir test yoktur. PaO2/FiO2
(Pierson formülü) oranın 200’den büyük olması difüzyon
fonksiyonunun yeterli olduğunu gösterir.[32]
Vital kapasitenin değerlendirilmesi
Vital kapasitenin 10 ml/kg olması önceleri MV’den
ayırmak için yeterli bir ölçüt olarak kabul edilmekte idi.[31]
Bu konuda 47 hasta ile yapılan bir çalışmada tidal volümü
10 ml/kg üzerinde olan hastalar MV’den ayrılarak ekstübe
edilmiş ve 48 saat boyunca izlenmiştir.[33] Hastaların
%18’inde yalancı pozitiflik (başarılı olması beklenirken
hastanın tekrar solunum yetersizliğine girmesi) %50’sinde
ise yalancı negatiflik (başarısız olması beklenir iken, hastanın
ekstübasyon sonrası normal solunumunu devam
ettirebilmesi) sonuçları alınmıştır. Bir diğer çalışma 33
hasta ile yapılmıştır.[34] Bu çalışmada da tidal volümü 15
ml/kg üzerinde olan hastalar ekstübe edilmiş ve spontan
solunumu ile arteriyel kan gazında pH’sı 7.35 üzerinde
olanların MV’den başarılı bir şekilde ayrıldığı kabul
edilmiştir. Ancak hastaların takibi sonucu bu çalışmada
yalancı pozitif sonuç %15, yalancı negatif sonuç ise %63
olarak saptanmıştır.[34] Bu çalışmalar MV’den ayırmada
vital kapasitenin tek başına yeterli ve güvenilir bir parametre
olmadığını göstermektedir.
Nöromusküler performansın ölçülmesi
[MIP (Maksimum inspiratory Pressure-Pimax),
NIF (Negatif İnspiratuar Force)]
Mekanik ventilatörden ayırmak için nöromusküler
performansı gösteren en kıymetli göstergelerden biri
olarak kabul edilmektedir. Maksimum inspiratuvar
basınç; hastanın rezidüel akciğer volümünü ekshale
etmesi ve kapalı bir kapağa karşı derin bir inspiryum
eforu ile oluşturduğu maksimum basınçtır. Bu basınç
sağlıklı yetişkinler için 90-120 H2O’luk negatif bir Pimax
oluşturabilir. Ancak yoğun bakım hastalarının ölçüm
için gerekli manevraları yapmakta zorlanabilecekleri ve
bu nedenle bu ölçümün kullanımının sınırlanabileceği
unutulmamalıdır.[35] Kas gücünü görmede iyi bir ölçüm
olmasına rağmen kas dayanıklılığı hakkında bilgi vermez.
Gerçek değeri vermesi için dikkatli ölçülmelidir.
Yüksek negatif değerler ayırmanın başarılı olacağını
göstermesine rağmen, düşük değerler, ölçme tekniğindeki
hatadan kaynaklanabilir. Bir çalışmada 30 cm/H2O
altında (negatif olarak) Pimax d eğerini tutturabilen h astaların
çoğu başarılı bir şekilde MV’den ayrılabilir
iken; -20 cm/H2O basıncından yüksek Pimax değeri olan
hastalarda MV’den ayrılabilme oranı çok düşük olarak
saptanmıştır.[34] Pimax değeri tek başına bir anlam ifade
etmez. Yüksek akciğer kompliyansı değerlerinde -30’luk
bir inspiratuvar değer bile normal solunum için yeterli
olmaz iken, düşük akciğer kompliyansında -30’dan çok
düşük değerler normal solunum için yeterli olabilir.[36,37]
Dakika ventilasyon ile maksimum istemli
ventilasyonun oranı VD/VT
(VD= ölü boşluk VT= tidal volüm)
Bu oran hastanın değişen PaCO2 değerine karşı kullanabileceği
rezerv hakkında bilgi verir. Eğer hasta istirahat
halindeki ventilasyonu 10 lt/dk iken, maksimum
istemli dakika ventilasyonunu iki katına çıkartabiliyor
ise yani 20 lt/dk yapabiliyor ise bu hasta ventilatörden
ayrılabilir. Burada akılda tutulması gereken en önemli
nokta V D/VT ( VD= ölü boşluk V T= t idal volüm) oranıdır.
Bu oran %60’ın üzerinde olduğunda yukarıda
belirtilen şart olsa bile hasta ventilatörden ayrılmamalıdır.[22] O ran V D/VT= ( PCO2-PETCO2)/PaCO2 formülü
ile hesaplanır. (PCO2= parsiyel karbondioksit basıncı,
PETCO2= Endtidal karbondioksit basıncı)
Puls oksimetri
Oksijen satürasyonu MV’den ayırmada önemli bir
göstergedir. Bu nedenle puls oksimetri ile oksijen
satürasyonu ölçümü hemşire takibine alınmalı, ölçülen
değerler kayıt edilmelidir. Mekanik ventilatörden ayrılan
hastalarda pulse oksimetride ölçülen oksijen satürasyonu
%90’ın altına düştüğünde, hastanın re-entübe
edilebileceği göz önünde bulundurulmalı ve hasta yakın
takibe alınmalıdır.[38]
Kan gazı analizi
Kan gazı analizi tek başına yeterli olmamakla birlikte
hasta hakkında çok önemli bilgiler verir. Hastayı MV
desteğinden ayırmadan hemen önce ve ekstübasyondan
10 dakika sonra hastadan arteriyel kan gazı alınmalı
pH, PO2, PCO2, SaO2 seviyeleri yeniden değerlendirilmelidir.[1,5,38]
Larenks ödeminin kontrolü
Hasta volüm kontrollü bir modda iken entübasyon
tüpünün kafı tamamen indirilir. Hastanın inspirasyon
ve ekspirasyon tidal volümleri arasındaki fark gözlenir.
İnspirasyon tidal volümü ile ekspirasyon tidal volümü
arasındaki farkın 110 ml’den fazla olması larenks ödemi
olmadığının göstergesi olabilir.[36,39]
Spontan solunum denemesi
Hastada spontan solunum denemesi yapılabilmesi
için tablo 2’de yer alan ölçütlerin sağlanmış olması
gerekmektedir.[21,40] Spontan solunum denemesinden
önce gerekli hazırlıklar tamamlanmış olmalıdır.
Özellikle spontan solunum denemesi başarısız olur ise
MV’nin tekrar başlatılması veya hasta ekstübe edilmiş
ise yeniden entübe edilmesi gerektiğinden entübasyon
malzemeleri ve gerekli ilaçların hastanın yakınında
hazır bulundurulması gerekir.[38]
Tablo 2: Spontan solunum denemesi yapılmadan önce hastada sağlanması gereken ölçütler[1,21,25,39]
AYIRMA YÖNTEMLERİ
Aniden ayırma
Genel anestezi ile cerrahi uygulanan (kardiyak
cerrahi hariç) hastalarda kullanılan bir yöntemdir.
Ekstübasyon sonrasında hastalar mutlaka doktor ve
hemşire tarafından iyi gözlenmelidir. Puls oksimetre ile oksijen satürasyonları takip edilmelidir. Uzun süre
MV’de kalan hastalarda kullanılan bir yöntem değildir.
Hasta yardımcı solunum kaslarını kullanmaya başladığında
parodoksal göğüs ve karın solunumu görüldüğünde
MV’ye dönüş için her türlü donanımın hazır olması
gerekmektedir.[1,38]
T-Tüp Yöntemi
T-tüp yöntemi hastanın ventilatör desteği olmaksızın
solumasına izin vermektir. Hastadan yapay hava yolu
(entübasyon tüpü) çıkarılmadan ventilatör devresinden
ayrılır. Hasta nemlendirilmiş oksijen desteği ile bir
süre solunum yapar. Hastanın toleransına göre bu süre
uzatılır. Eğer hasta 30-120 dakikalık denemede başarılı
olmuş ise hemodinamik bozukluk bulgusu yok ise ve
hasta normal arter kan gazı değerlerini devam ettirebiliyor
ise spontan solunum devam ettirilir.[8,41] En önemli
dezavantajı hastanın spontan tidal volümünü ve solunum
hızını monitörize etmeye elverişli olmamasıdır.[41] Bu
yöntem uygulanan hastaların yakın takibi için daha
fazla personel ve zaman gerekmektedir.
SIMV (Synchronized Intermitted Mandatory
Ventilation-Uyumlu Aralıklı Zorunlu Solunum)
Yöntemi
Uyumlu aralıklı zorunlu solunum modu hastanın
spontan solunumuna izin veren dolayısıyla hastayı solunum
işine dahil eden bir yöntemdir. Cihaz belirlenen
miktardaki solunumu hastanın solunumu ile eş zamanlı
yaptırır.[38] Hasta kontrollü ventilasyondan SIMV moduna
alınırken hastanın zamanla solunum işinin daha
büyük bir kısmını yüklenmesi sağlanmalıdır. Kademeli
bir şekilde cihazın yaptırdığı zorunlu solukların sayısı
zamanla azaltılarak, solunum işinin daha büyük bir
kısmı hasta tarafından sağlanır.[25,29] En önemli dezavantajı
ayırma süresini uzatmasıdır. Avantajı ise personel
zamanını tasarruf etmesidir.
Basınç Destekli Ventilasyon Yöntemi
Basınç destekli ventilasyon yöntemi SIMV moduna
alternatif olarak veya SIMV ile birlikte kullanılmaktadır.
Basınç desteğinin miktarı hastaya verilecek olan
solunum desteği ile doğru orantılıdır. Kademeli olarak
verilen basınç desteği azaltılır. Basınç desteğindeki
düşmeye gösterilen tolerans hastadan hastaya değişir.
Her bir solunum, kullanıcı tarafından seçilen basınç
desteği ile desteklendiği için hava yolu direncinin
yenilmesi sağlanmış olur.[42] Solunumun sıklığı ve inspiratuvar
süre hasta tarafından belirlenir ve solunum
kaslarının güçlenmesinde, solunum merkezi ile koordinasyonun
sağlanmasında etkili bir yöntemdir. Basınç
destekli ventilasyon yönteminin dezavantajı hedeflenen
basınca ulaşmak için belirli bir solunum hızı sağlandığında,
hastanın solunum eforunun değişmesi ile ulaşılan
basıncın da değişmesidir. Basınç desteği solunum
sayısının 25-30/dk’nın altında kalmasını sağlayacak
şekilde ayarlanmalıdır.[29] Endotrakeal tüpün çapı hava
yolu basıncını etkiler. Dar endotrakeal tüp kullanılıyor
ise hava yolu basıncı yüksek olacaktır. Tidal volüm
hava yolundaki değişikliklere göre dalgalanır. Hasta
yakından takip edilmelidir.[38,43]
MMV (Mandatory Minute Ventillation-
Zorunlu Dakika Solunumu) Yöntemi
Hastanın alması gereken zorunlu dakika hacmi,
ventilatör tarafından solunum sayısı veya tidal volüm
artırılarak ayarlanır. Basınç düzeyi istenilen volümü
sağlamak için ventilatör tarafından otomatik olarak
ayarlanır. Bu yöntemin solunum sıklığını hastanın
ayarlamasına izin vermesi avantaj olabileceği gibi dezavantaj
da olabilir. Cihaz hastaya yeterli dakika hacmini
sağlayabilmek için takipneye müsaade eder. Önlem olarak
yüksek frekans (solunum sayısı) düşük tidal volüm
alarmları uygun şekilde ayarlanmalıdır. Zorunlu dakika
solunumu günümüzde tercih edilen bir ayırma yöntemi
olarak görülmemektedir.[44,45]
NIV (Non invaziv ventilasyon) Yöntemi: NIV yöntemi yapay hava yolu kullanmaksızın mekanik ventilatör desteği verilmesidir.[46] Bu yöntem ile yapılan MV’den ayırma sürecinin daha başarılı olduğu ve ekstübasyonu çabuklaştırdığı ifade edilmektedir.[47] Özellikle kronik solunum hastalığı veya solunum rezervi kısıtlı hastalarda mekanik ventilasyondan ayırma sonrası NIV kullanılmasının, geleneksel ayırma yöntemleri ile karşılaştırıldığında hastanın yoğun bakım ve hastanede kalma sürecini kısalttığı, komplikasyonları azalttığı ve hastanın iyileşmesine olumlu katkı sağladığı bildirilmiştir.[5,48]
Tam kontrollü bir moddan ayırma işlemi için kullanılabilecek örnek kılavuz aşağıda verilmiştir:[1,38,49,50]
Adım 1: Ayırma kararının verilmesi
Adım 2: Tam kontrollü moddan ayırma, yardımlı
(asist) kontrollü moda geçirme
Adım 3: (varsa) PEEP’den ve ASB-PEEP’den ayırma
Adım 4: Pozitif basınçlı ventilasyondan ayırma
Adım 5: Endotrakeal tüpten veya trakeotomiden
ayırma (yapay hava yolunun çıkarılması)
Adım 6: Oksijen desteğinin sağlanması (kanül veya
maske yardımı ile)
Adım 7: Endotrakeal tüpün çıkarılması (ekstübasyon)
Adım 8: Oksijen desteğinden ayırma
MEKANİK VENTİLATÖRDEN AYIRMA
ESNASINDA RÖLATİF/GÖRECELİ
BAŞARISIZLIK KRİTERLERİ
1. Uyku hali, ajitasyon, terleme
2. Sistolik kan basıncının dakikada 20 mmHg’den
fazla yükselmesi veya 160 mmHg’nin üzerine çıkması,
3. Kalp hızının herhangi bir yöne %20’den fazla
değişmesi veya 140’ın üzerine çıkması
4. Aniden vazoaktif ilaç gereksinimi olması
5. Aritmi gelişmesi veya mevcut aritminin sıklaşması
6. Solunum hızının 10 solunum/dakikadan fazla
artması veya beş dakikadan fazla süre ile 35 solunum/
dakikanın üzerinde olması.
7. FiO2 değeri 0.5 iken, PaO2’nin 60 mmHg’nın altına
düşmesi veya SaO2’nin %90’ın altına düşmesi
8. Respiratuvar asidoz ile birlikte PCO2’nin
50 mmHg’nın üzerine çıkması (pH 7.30’un altında).[51]
YAPAY HAVA YOLUNUN
SONLANDIRILMASI (EKSTÜBASYON)
Spontan solunum denemeleri başarılı olmuş hastaların
yapay hava yolunu çıkarmadan önce gerekli tüm
malzemeler ve re-entübasyon için gerekli tüm donanım
hasta başında hazır bulundurulmalıdır.[43] Mekanik ventilatör
desteği sonlandırılmadan önce hastanın bilinç
düzeyi, konuşma, işitme ve iletişim yeteneği değerlendirilmelidir.
Hasta ayırma planına alınmalı, bütün gelişmeler
hastaya anlatılmalı, yapılacak işlemler için onayı
alınmalıdır. Uygun yöntem seçilerek hasta bilgilendirilmeli,
işlem ve işlem sonrasında neler yapması gerektiği
öğretilmelidir. “Boğazındaki tüpün çıkarılacağı,
çıkarma işleminden sonra ağzında biriken sekresyonları
yutmaması gerektiği, ağzının hemen temizleneceği”
hemşire tarafından söylenmelidir.[1,38,43]
Mekanik ventilatörden ayırma ölçütlerini karşılayabilen hastalarda ekstübasyon öncesi orofarenkse dokunularak öğürme refleksi olup olmadığı mutlaka değerlendirilmelidir. Mekanik ventilatör uzun süre endotrakeal tüp ile yapılmış ise hastaların %20’sinde öğürme refleksi olmayabilir. Hastanın öksürme kapasitesinde de bir azalma var ise hastalarda aspirasyon pönomonisi riski çok yükselir. Larengeal yetersizlik ekstübasyon sonrasında hastaların %50’sinde görülür. Bu da ilk saatlerdeki aspirasyon pönomonisi riskini belirgin derecede artırır.[40]
EKSTÜBASYON KRİTERLERİ
Ameliyat sonrası erken dönemde
1- Herhangi bir uyaran olmaksızın hastanın uyanık
olması
2- Uygun solunum mekaniği
• Negatif inspiratuvar basınç 30 cm H2O üstünde
olması
• Tidal volümün 5 ml/kg’ın üstünde olması
• Vital kapasitenin 10-15 ml/kg’ın üstünde olması
• Terleme, ajitasyon ve anksiyete olmaksızın solunum
hızının 35 /dk’nın altında olması
3- 5 mmHg’nin altında bir sürekli pozitif hava yolu basıncı (continuous positive airway pressure; CPAP) veya PSV’de aşağıdaki kan gazı kriterlerinin karşılanması
• FiO2; 0.5 veya altında iken, PaO2’nin
70 mmHg’nin üstünde olması
• PaCO2’nin 48 mmHg’nin altında olması
• pH’ın 7.32-7.55 arasında olması
4- Endotrakeal tüpün balonu indirildiğinde 110 mL’den fazla hava kaçağı görülmesi
Uzun dönemde
1- Hava yolunu korumak, öksürebilmek ve sekresyon
çıkarmak için yeterli uyanıklık düzeyinde bulunması
2- Hemodinamik olarak (bir önceki bölümde belirtilen)
başarısızlık kriterlerinin görülmemesi.[51]
Yapay Hava Yolunu Sonlandırmada
İşlem Basamakları[22,38,42,43]
• Hastaya yapılacak işlem açıklanır ve onayı alınır.
• Re-entübasyon ve diğer malzemeleri hasta
başında hazır bulundurulur.
• Nazal O2 kanülü veya O2 maskesi merkezi
oksijen sistemine bağlanmalı, yoksa oksijen tüplerine
bağlanmalıdır. Yedek oksijen tüpü hazır
bulundurulmalıdır.
• Hasta oturur pozisyona getirilmeli, sırtı yastıkla
desteklenmelidir.
• Hastaya SpO2 (puls oksimetre) probu bağlanır.
• Endotrakeal tüp veya trakeostomi kanülü aspire
edilir.
• Tespitler (holder) açılır.
• Endotrakeal tüpün kafı indirilir.
• Tüp çıkarılır.
• Ağız içindeki sekresyonlar aspire edilerek
temizlenir.
• Hastanın ağzı soğuk su ile çalkalatılır.
• Trakeostomi kanülü çıkarıldıktan sonra açıklığın
pansumanla kapatılması gerekmektedir.
• Maske ile veya nazal kanülle oksijen verilir.
• Aspirasyon pnömonisi riskini azaltmak için
hastaya 2-4 saat süreyle oral hiçbir şey verilmez
(yutkunma ve öğürme refleksleri kaybolmuş
olabilir)
• 4-6 saat süreyle uyumasına izin verilmez.
• Larenks ödemini ve hastanın susuzluğunu azaltmak
için buz emdirilebilir.
• Hasta larenks ödemi belirtileri (yutkunmada
güçlük, boğazda yumruk hissi, solunum güçlüğü)
açısından gözlenir ve belirtiler görülür ise
doktoruna haber verilir.
• SpO2 takibi yapılır.
• Ekstübasyondan 15 dakika sonra arteriyel kan
gazı alınır ve değerlendirilir.
• Solunum egzersizleri ve postüral drenaj yaptırılır.
Spirometre ile solunum egzersizleri hastaya
çalıştırılır, her saatte 10 dakika derin solunum
egzersizleri yaptırılır.
• Sekresyonu yumuşatmak için soğuk buhar verilebilir.
MEKANİK VENTİLASYONDAN
AYIRMADA HEMŞİRELİK BAKIMI
Solunum örüntüsünün takibi
Ekstübasyon sonrasında hastaların solunum örüntülerinde
bazı değişikler olabilir. Solunum merkezinin
aktive olması ile tidal volümde ve solunum sayısında
hafif artmalar olabilir ve paradoksal karın ve göğüs
duvarı hareketlerinde belirgin azalmalar olur. Dakika
ventilasyonu yaklaşık 2 lt/dk artar. Ekstübasyon sonrası
birinci saat sonunda tidal volüm ve solunum sayısındaki
bu değişikler ekstübasyon öncesi seviyelere tekrar
iner. Daha sonraki 24 saat içerisinde normal koşullarda
hiçbir değişiklik beklenmez. İsteme göre bronkodilatörlerin
kullanımı ve etkili aspirasyon ile hava yolu
direnci azaltılabilir. Hava yolu direncinin azaltılması,
kompliyansın ve solunum işinin azaltılmasına yardımcı
olacaktır.[52,53]
Kardiyak fonksiyonun takibi
Ekstübasyon sonrasında normal sol ventrikül fonksiyonları
olan hastalarda ekstübasyon sonrası kardiyak
debide belirgin artma olur. Çünkü venöz dönüş artar.
Hastanın tansiyonunda ve idrar miktarında artış olur. Mekanik ventilasyon sırasında intratorasik basıncın
artmasından dolayı transmural aortik basınç azalır. Bu
da sol ventrikül ard yükünün azalması demektir.[38,43]
Ekstübasyan sonrasında sol ventrikül fonksiyonları
yetersiz olan hastalarda hem venöz dönüşün artmasına
bağlı ön yük (preload) artması, hem de transmural
aortik basıncın artması ile ard yükünün (afterload) artması
hastada ciddi sol ventrikül fonksiyon bozukluğunu
belirgin hale getirir.[28]
Nörolojik değerlendirme
Başarılı bir ayırma için nörolojik fonksiyonların
düzelmesi ve özellikle varsa deliryumun kontrol altına
alınması gerekmektedir. Bu amaçla çevresel faktörlerin
hasta psikolojisi üzerindeki olumsuz etkileri en aza
indirilmelidir. Hastaya ismi ile hitap edilmesi; hastanın
çevreye ve kendine uyumunu kolaylaştırmaktadır.[54]
Zaman kavramı hastanın uyumunu hızlandırdığından
hastaya gereksinim duydukça zaman (gün, saat) ve
yer hatırlatılmalıdır. Mekanik ventilatördeki hasta
nörolojik değerlendirme için Glasgow koma ölçeği ile
hemşire takibine alınmalı, hastanın oryantasyonu ve
kooperasyonu saatte bir değerlendirilmeli ve kaydedilmelidir.[43]
Pozisyon
Yaşamsal bir önem taşıyan MV’ye bağlı hastaların
bakımının her aşaması uzman bir ekip tarafından yapılmalıdır.[1,43,52] Hastanın organlarının diyafram hareketlerini
engellemeyeceği semi-fowler pozisyonda yatırılması
gerekmektedir. Bu pozisyon diyaframı daha aşağıda
tutacağı için solunum işini azaltmaktadır. Yapay hava
yolu (entübasyon tüpü), nemlendirici filtreler ve ventilatör
devresi üst hava yollarının direncini ve solunum iş
yükünü artırır. Uzun ve dar tüpler de hava yolu direncini
artırır. Bu nedenle hastaya uygun yapay hava yolu ve
ventilatör devresi seçilmesi gerekir. Tüpte daralmaya
yol açan sekresyonlar sıkça temizlenmeli, yapay hava
yolunun ve ventilatör devresinin katlanıp, kıvrılması
engellenmelidir.[43]
İletişim
İletişim açısından göz teması, dokunma, yazılı,
sözlü iletişim yöntemlerinden biri veya birkaçı aynı
anda kullanılabilir. Hemşire ve hasta arasında etkili
bir iletişim bakımın kalitesini belirleyen kritik bir
faktördür.[36,38,54,55]
Hastanın beslenmesi
Hastaların ciddi hastalıklar sırasında malnütrisyona
maruz kaldıkları bildirilmiştir. Bu durum
genellikle yetersiz besin alımı ve artmış metabolizmanın
sonucudur.[55,56] Malnütrisyon infeksiyona zemin hazırlar ve yara iyileşmesini bozar, yeterli
beslenmeyen hastalarda solunum kasları zayıflayabilir
ve bunun sonucu olarak zayıflamış solunum
kasları spontan solunumun sürdürülme yeteneğini
bozar. Solunum desteği alan hastalar entübasyon
tüpünden dolayı ağızdan beslenememektedir. Uzun
süreli MV uygulanan hastalar enteral veya parenteral
yoldan beslenmelidir. Aşırı beslenme oksijen tüketimini
ve karbondioksit üretimini artırır.[57] Başarılı
bir ayırma için; beslenme saatlerinin uyku ve uyanıklık
döngüsünü bozmayacak şekilde ayarlanması
gerekmektedir. Hastanın kalori gereksinimi gündüz
saatlerinde tamamlanmalı, enteral beslenmeye geceleri
ara verilmelidir. Yapay hava yolunu çıkarmadan
en az dört saat önce hastanın enteral beslenmesine
ara verilmelidir. Hasta yapay hava yolu çıkarıldıktan
4-6 saat sonra beslenmelidir. Beslenmeden önce
mutlaka öğürme ve yutkunma refleksleri kontrol
edilmelidir.[1,43]
Ağrı ve sedasyon kontrolü
Bilindiği gibi sedatif, narkotik, trankilizan ve hipnotik
ajanların kullanılması soluma dürtüsünü baskılar.[25]
Ayırma aşamalarına başlamadan önce hastaya kullanılan
anestezik, narkotik ve nöromusküler bloke edici ilaçların
kullanımının en aza indirilmesi gerekmektedir. Başarılı
bir ayırma için hastanın ağrı ifadesi dikkate alınmalı,
ağrısını giderecek girişimlerde bulunulmalıdır. Hastanın
ağrısının kontrol altında olması ayırma başarısını artırmaktadır.
Koopere hastalarda ağrı ölçeği kullanılarak
ağrısı ölçülmeli ve kaydedilmelidir. Klinik protokollerine
göre hastanın ağrısı azaltılmalı ve sedasyonu sağlanmalıdır.
Ağrı kesici ilaç yapılmadan önce ağrı ölçeği ile
hastanın ağrısı ölçülmeli ağrı kesici ilaç yaptıktan sonra
da uygun süre geçtikten sonra tekrar ölçüm yapılarak
ağrı kesici ilacın etkinliği değerlendirilmelidir.[1,38,43]
Sonuç olarak, başarılı olamamış ve uzamış bir ayırma girişimi hastanın yanı sıra sağlık bakım çalışanlarını da olumsuz etkilemektedir. Mekanik ventilatörden hastanın ayrılması süreci yukarıda belirtilen göstergelere, hastanın klinik durumuna ve sağlık personelinin bu konudaki bilgi ve beceri yeterliliğine bağlıdır. Hemşirelik bakımının kalitesi ayırma başarısını belirleyen önemli unsurlardan biridir. Hemşireler yukarıda belirtilen ayırma göstergelerini takip edebilir ve ayırma indekslerini hesaplayabilirler. Ayırmanın her aşaması ileri hemşirelik bilgisi ve becerisi gerektirdiğinden hemşirelerin bu konuda eğitim almaları gerekmektedir. Hemşire gözlemi hasta hakkındaki gelişmelerin izlenmesi MV’den ayırmanın gecikmemesi ve oluşabilecek sorunların erken dönemde fark edilmesini sağlar. Mekanik ventilatörden ayırma aşamalarında hemşirelik uygulamalarının önceden belirlenmesi, birimlerin kendine özgü ayırma politikalarının olması ve önceden seçilmiş yöntemler ile ayırmaya aday hastaların belirlenmesiyle ayırma başarısının artacağı söylenebilir.
Öneriler
• Mekanik ventilatörden ayırmak için uygun
zaman hastanın fizyolojisine, psikolojisine ve
personel mevcudiyetine göre seçilmelidir.
• Mekanik ventilatörden ayırma sürecinde yukarıda
belirtilen kriterler açısından hasta izlenmeli,
veriler düzenli bir şekilde kaydedilmeli ve sağlık
bakım ekibi tarafından birlikte yorumlanmalıdır.
• Mekanik ventilatörden ayırma işlemi her hasta
için bireyselleştirilmeli, hastaya uygun yöntem
seçilmelidir.
• Hastanın spontan solunumu her gün test edilmelidir.
• Hastayı yormamak için geceleri ve dispne geliştiğinde
dinlendirilmelidir.
• Gerekli olan tıbbi malzeme hazır ve çalışır
durumda olarak hastanın yakınına getirilmelidir.
• Hastanın tolere ettiği oranda ve hızlı bir şekilde
yapay solunum desteği çekilmelidir
• Mekanik ventilatörün sonlandırılması işleminin
her aşamasında hastaya açıklama yapılmalı ve
onayı alınmalıdır.
Çıkar çakışması beyanı
Yazarlar bu yazının hazırlanması ve yayınlanması
aşamasında herhangi bir çıkar çakışması olmadığını
beyan etmişlerdir.
Finansman
Yazarlar bu yazının araştırma ve yazarlık sürecinde
herhangi bir finansal destek almadıklarını beyan etmişlerdir.
1) Rose L, Nelson S. Issues in weaning from mechanical
ventilation: literature review. J Adv Nurs 2006;54:73-85.
2) MacIntyre NR, Cook DJ, Ely EW Jr, Epstein SK, Fink JB,
Heffner JE, et al. Evidence-based guidelines for weaning
and discontinuing ventilatory support: a collective task force
facilitated by the American College of Chest Physicians;
the American Association for Respiratory Care; and
the American College of Critical Care Medicine. Chest
2001;120:375S-95S.
3) Marini JJ, Wheeler AP. Weaning from mechanical ventilation,
In: Marini JJ, Wheeler AP, editors. Critical care medicine: the essentials. 2nd ed. Pennsylvania: Willams & Wilkins;
1997. p. 173-95.
4) Mancebo J. Weaning from mechanical ventilation. Eur
Respir J 1996;9:1923-31.
5) Calfee CS, Matthay MA. Recent advances in mechanical
ventilation. Am J Med 2005;118:584-91.
6) Pingleton SK. Complications of acute respiratory failure. Am
Rev Respir Dis 1988;137:1463-93.
7) Crocker C. Nurse led weaning from ventilatory and
respiratory support. Intensive Crit Care Nurs 2002;18:272-9.
8) Gelsthorpe T, Crocker C. A study exploring factors which
influence the decision to commence nurse-led weaning. Nurs
Crit Care 2004;9:213-21.
9) Jenny J, Logan J. Promoting ventilator independence:
a grounded theory perspective. Dimens Crit Care Nurs
1994;13:29-37.
10) Logan J, Jenny J. Qualitative analysis of patients’ work
during mechanical ventilation and weaning. Heart Lung
1997;26:140-7.
11) Blackwood B. Can protocolised-weaning developed in the
United States transfer to the United Kingdom context: a
discussion. Intensive Crit Care Nurs 2003;19:215-25.
12) Blackwood B, Wilson-Barnett J, Trinder J. Protocolized
weaning from mechanical ventilation: ICU physicians’
views. J Adv Nurs 2004;48:26-34.
13) Burns SM, Burns JE, Truwit JD. Comparison of five clinical
weaning indices. Am J Crit Care 1994;3:342-52.
14) Cull C, Inwood H. Weaning patients from mechanical
ventilation. Prof Nurse 1999;14:535-8.
15) Norton L. The role of the specialist nurse in weaning patients
form mechanical ventilation and the development of nurseled
approach. Nurs Crit Care 2000;5:220-7.
16) Price AM. Nurse-led weaning from mechanical ventilation:
where’s the evidence? Intensive Crit Care Nurs 2001;17:167-76.
17) Haris J. Weaning from mechanical ventilation: relating the
literature to nursing practice. Nurs Crit Care 2001;6:226-31.
18) Goodman S. Implementing a protocol for weaning patients
off mechanical ventilation. Nurs Crit Care 2006;11:23-32.
19) Blackwood B, Wilson-Barnett J, Patterson CC, Trinder TJ,
Lavery GG. An evaluation of protocolised weaning on
the duration of mechanical ventilation. Anaesthesia 2006;
61:1079-86.
20) Meade M, Guyatt G, Cook D, Griffith L, Sinuff T, Kergl C, et
al. Predicting success in weaning from mechanical ventilation.
Chest 2001;120:400S-24S.
21) MacIntyre NR. Psychological factors in weaning from
mechanical ventilatory support. Respir Care 1995;40:277-81.
22) Çelik S. Mekanik ventilasyonda hemşirelik yaklaşımları.
Yoğun Bakım Hemşireleri Dergisi 2001;5:92-7.
23) Herrera M, Blasco J, Venegas J, Barba R, Doblas A,
Marquez E. Mouth occlusion pressure (P0.1) in acute
respiratory failure. Intensive Care Med 1985;11:134-9.
24) Gandia F, Blanco J. Evaluation of indexes predicting
the outcome of ventilator weaning and value of adding
supplemental inspiratory load. Intensive Care Med 1992;
18:327-33.
25) MacIntyre NR. Respiratory mechanics in the patient who is
weaning from the ventilator. Respir Care 2005;50:275-86.
26) Capdevila XJ, Perrigault PF, Perey PJ, Roustan JP, d’Athis F.
Occlusion pressure and its ratio to maximum inspiratory
pressure are useful predictors for successful extubation
following T-piece weaning trial. Chest 1995;108:482-9.
27) Yang KL, Tobin MJ. A prospective study of indexes
predicting the outcome of trials of weaning from mechanical
ventilation. N Engl J Med 1991;324:1445-50.
28) Pierson DJ. Nonrespiratory aspects of weaning from
mechanical ventilation. Respir Care 1995;40:263-7.
29) Pilbeam SP, editor. Mechanical ventilation: physiological
and clinical applications. Philadelphia: Mosby; 1998. Çeviri
editörleri: Çelik M, Besler MP, Helvacı A, Yalman A,
Orhon ZN, Yaycı F. Mekanik ventilasyon fizyolojik ve klinik
uygulamalar. İstanbul: Logos Tıp Yayıncılık; 1998. s. 52-68.
30) Pierson DJ. Weaning from mechanical ventilation in acute
respiratory failure; concepts indications and techniques.
Respir Care 1983;28:646-62.
31) Tahvanainen J, Salmenperä M, Nikki P. Extubation criteria
after weaning from intermittent mandatory ventilation
and continuous positive airway pressure. Crit Care Med
1983;11:702-7.
32) Millbern SM, Downs JB, Jumper LC, Modell JH. Evaluation
of criteria for discontinuing mechanical ventilatory support.
Arch Surg 1978;113:1441-3.
33) Sahn SA, Lakshminarayan S. Bedside criteria for
discontinuation of mechanical ventilation. Chest 1973;
63:1002-5.
34) Sahn SA, Lakshminarayan S, Petty TL. Weaning from
mechanical ventilation. JAMA 1976;235:2208-12.
35) Marini JJ, Smith TC, Lamb V. Estimation of inspiratory
muscle strenght in mechanically ventilated patients:the
measurement of maximal inspiratory pressure. J Crit Care
1986;1:32-6.
36) Esteban A, Alía I, Ibañez J, Benito S, Tobin MJ. Modes of
mechanical ventilation and weaning. A national survey of
Spanish hospitals. The Spanish Lung Failure Collaborative
Group. Chest 1994;106:1188-93.
37) Burgess GE 3rd, Cooper JR Jr, Marino RJ, Peuler MJ,
Warriner RA 3rd. Laryngeal competence after tracheal
extubation. Anesthesiology 1979;51:73-7.
38) Levis SM, Heitkemper MM, Dirksen SR, Mechanical
ventilation. In: Levis SM, Heitkemper MM, Dirksen
SR, editors. Medical surgical nursing: assessment and
management of clinical prolems. Vol. 2. Philadelphia:
Mosby; 2004. p. 1781-5.
39) Miller RL, Cole RP. Association between reduced cuff leak
volume and postextubation stridor. Chest 1996;110:1035-40.
40) Tobin MJ, Perez W, Guenther SM, Lodato RF, Dantzker DR.
Does rib cage-abdominal paradox signify respiratory muscle
fatigue? J Appl Physiol 1987;63:851-60.
41) Marino PL, Sutin KM, editor. The ICU book. 3rd ed.
New York: Lippincott Williams & Wilkins; 2006. Çeviri
editörleri: Yorgancı K, Topeli-İskit A. Mekanik ventilasyonun
sonlandırılması. Ankara: Palme Yayıncılık; 2009. p. 511-27.
42) White EH. Management of client with acute pulmoner
disorders. In: Black JM, Hawks JH, editors. Medical surgical nursing: clinical management for positive outcome. 7th ed.
Vol 2. Philadelphia: Elsevier Saunder Comp; 2005. p. 1880-6.
43) Olgun N, Eti-Aslan F, Sert H. Solunum fonksiyonlarının
değerlendirilmesi: Mekanik ventilasyondaki hastanın
hemşirelik bakımı. In: Karadakovan A, Eti-Aslan F,
editörler. Dahili ve cerrahi hastalıklarda bakım. Adana:
Nobel Kitabevi; 2010. p. 451-3.
44 Hewlett AM, Platt AS, Terry VG. Mandatory minute volume.
A new concept in weaning from mechanical ventilation.
Anaesthesia 1977;32:163-9.
45) Quan SF, Parides GC, Knoper SR. Mandatory minute
ventillation (MMV): An overview. Respir care 1990;35:898-
905.
46) Koyuncu A. Noninvaziv mekanik ventilasyonda hemşirelik
bakımı. III. Göğüs Hastalıkları Hemşireliği Kursu’nda
sunulmuştur; 18-19 Aralık 2008, Ankara, Türkiye: Kurs
Kitabı, Türk Toraks Derneği Basımı; 2008. s. 122-7.
47) Keenan SP, Sinuff T, Cook DJ, Hill NS. Which patients with
acute exacerbation of chronic obstructive pulmonary disease
benefit from noninvasive positive-pressure ventilation?
A systematic review of the literature. Ann Intern Med
2003;138:861-70.
48) Ferrer M, Esquinas A, Arancibia F, Bauer TT, Gonzalez G,
Carrillo A, et al. Noninvasive ventilation during persistent
weaning failure: a randomized controlled trial. Am J Respir
Crit Care Med 2003;168:70-6.
49) Luce JM. The cardiovascular effects of mechanical
ventilation and positive end-expiratory pressure. JAMA
1984;252:807-11.
50) Naughton MT, Rahman MA, Hara K, Floras JS, Bradley TD.
Effect of continuous positive airway pressure on intrathoracic
and left ventricular transmural pressures in patients with
congestive heart failure. Circulation 1995;91:1725-31.
51) Bojar R, editor. Manual of perioperative care in adult cardiac
surgery. Boston: Blackwell Publishing; 2005.
52) Mathru M, Rao TL, El-Etr AA, Pifarre R. Hemodynamic
response to changes in ventilatory patterns in patients with
normal and poor left ventricular reserve. Crit Care Med
1982;10:423-6.
53) Pinsky MR, Summer WR, Wise RA, Permutt S, Bromberger-
Barnea B. Augmentation of cardiac function by elevation of
intrathoracic pressure. J Appl Physiol 1983;54:950-5.
54) Hemsley B, Sigafoos J, Balandin S, Forbes R, Taylor C,
Green VA, et al. Nursing the patient with severe communication
impairment. J Adv Nurs 2001;35:827-35.
55 Cornock MA. Stress and the intensive care patient: perceptions
of patients and nurses. J Adv Nurs 1998;27:518-27.