Aynı anda kombine kalp ve böbrek nakli dünyada ilk kez 1978 yılında bildirilmiş ancak ne yazık ki hasta ameliyat sonrası 15. gün gram negatif bakteri sepsisi nedeniyle kaybedilmiştir.[1] Kombine kalp ve böbrek nakli sonrası uzun süre hayatta kalan ilk hastanın 1986 yılında bildirilmesinden bu yana,[2] yaklaşık 742 hastaya eşzamanlı kalp ve böbrek nakli ameliyatı uygulanmış ve bu hastalarda ortalama beş yıllık sağkalım %70 civarında bildirilmiştir.[3]
Bu yazıda, ülkemizde başarı ile eşzamanlı kalpböbrek nakli ameliyatı yapılan iki hastadan, ameliyatı tarafımızdan yapılan ikinci hastanın erken dönem sonuçları sunulmuştur.
Yoğun bakım ünitesindeki takipte, hastanın kardiyak indeksinin yükselmesine rağmen, miks venöz satürasyonun suboptimal seyretmesi ve hastanın inotrop desteğe gereksinim duymaya başlaması nedeniyle hastaya yatak başı ekokardiyografi yapıldı. Kalp kontraksiyonlarının oldukça iyi olduğu görüldü. Segmenter hareket kusuru veya valvüler bir patolojiye rastlanmadı. Ejeksiyon fraksiyonunun %65 olduğu tespit edildi. Kardiyak indeksin 3.2 L/dk/m2 olmasına rağmen düşük kardiyak çıkış (output) bulgularına, hastanın sol brakiyal fossada daha önce açılmış bulunan arteriyovenöz fistülünün neden olduğu düşünüldü. Turnike ile fistülün tam oklüzyonu sağlandıktan kısa bir süre sonra hastanın doluş basınçlarının optimize olduğu tespit edildi ve arteriyovenöz fistülün kapatılmasına karar verildi. Yatak başı lokal anestezi sonrası yapılan cerrahi girişim ile hastanın sağ brakiyal fossada yer alan fistülü kapatıldı.
Ameliyat sonrası 12. saat ekstübe edilen hastanın, ameliyat sonrası dönemde idrar çıkışının sınırlı olduğu tespit edildi. Ameliyat sonrası 3, 5. ve 8. günlerde hastaya venö-venöz hemodiyafiltrasyon desteği sağlandı. Ameliyat sonrası 2. hafta yapılan böbrek biyopsisi akut tübüler nekroz ile uyumlu geldi, rejeksiyona rastlanmadı. Ameliyat sonrası 3. hafta poliürik faza giren hastanın üre ve kreatinin seviyeleri düştü. İmmünsüpresif tedavi rejimi düzenlenen hasta ameliyat sonrası 35. gün taburcu edildi.
İmmünosüpresyon protokolü
Kliniğimizde kalp nakli sonrasında bir kalsinörin
inhibitörü (siklosporin veya takrolimus), mycophenolate
mofetil (MMF) ve steroidden oluşan üçlü immünsüpresif
tedavi rejimi uygulanmaktadır.[4] Kalp ve böbreğin
kombine nakli için nefroloji kliniği ile yapılan değerlendirmeler
sonucunda, suboptimal şartlarda yapılan
böbrek nakli sonrasında erken dönemde bilinen nefrotoksisiteleri
nedeni ile bir kalsinörin inhibitörü yerine
antitimosit globulin (ATG) kullanılmasına karar verildi.
Ameliyat sonrası 14. güne kadar ATG, MMF ve steroid
ile izlenen hastada, böbrek fonksiyonlarının düzelmesi
ve böbrek biyopsi sonucunda rejeksiyona rastlanmaması
nedeniyle ATG tedavisi sonlandırılarak, yerine takrolimus
başlandı ve bu tedaviye devam edildi.
Kalp veya böbrek nakli bekleme listesindeki hasta sayıları, organ temini ve bağışı konusunda yaşanan sıkıntı ve sınırlı kaynak nedeniyle artmaktadır. Bu nedenle günümüzde ve gelecekte, multiorgan nakli yapılması gereken hasta sayılarında artış beklenmektedir.[5] Kalp nakli b ekleyen hastalarda, en sık d isfonksiyon görülen ekstratorasik organ böbrektir. Bu hastalarda böbrek fonsiyon bozukluğuna yol açan organik böbrek hastalıkları olabileceği gibi, düşük kalp debisi sendromuna bağlı olarak gelişen prerenal yetersizlik en sık neden olarak görülmektedir.[6] Kardiyak yetersizliğe sekonder olarak gelişen böbrek yetersizliğinin en az üç ay sürmesi, bu hastalara uygulanacak kalp nakli sonrasında böbrek fonksiyonlarının geri gelmesini neredeyse imkansız kılmaktadır.[7] Bununla beraber hemodinamik nedenlerle böbrek yetersizliği gelişen hastalarda intrensek bir faktörün bulunmadığı durumlarda (proteinürisi olmayan, normal büyüklükte böbreklere sahip ve böbrek biyopsisinde patoloji saptanmamış hastalarda), başarı ile yapılan kalp nakli sonrasında böbrek fonksiyonları geri dönebilir.[8] Bu nedenle eş zamanlı kalp ve böbrek nakli uygulanacak hastalarda, sekonder olarak gelişen böbrek yetersizliğinin en az üç aydan beri süregelmesi kriteri uygulanabilir.
Eşzamanlı kalp ve böbrek naklinde iki cerrahi seçenek bulunmaktadır. Bir grup, böbrek naklini, kalp ameliyatından 12 ila 16 saat sonra yapılmasının böbrek fonksiyonlarını daha fazla koruduğunu savunmaktadır. Özellikle suboptimal kardiyak donör performansının bulunduğu durumlarda bu strateji önemli olabilir. Bu hastalarda, ameliyat sonrası dönemde uzamış kardiyopulmoner baypas süresi, hemodinamik dalgalanmalar, düşük kalp debisi sendomu, hipotansiyon ve öldürücü (lethal) aritmiler böbrek allogrefti için gerekli olan perfüzyon basıncında soruna yol açarak böbrek hasarını artırabilir.[9,10] Bu yöntemde böbrek nakli 12-16 saat geciktirilerek, böbrek naklinin başarısının artırılması amaçlanmaktadır. Bir diğer strateji ise, böbrek nakil işleminin kalp nakil işleminden hemen sonra (en geç 1-2 saate kadar) yapılmasıdır. Böylece mümkün olabilen en kısa soğuk iskemi süresi elde edilmekte ve ikinci defa anestezi riski ile bozulmuş böbrek fonsiyonlarının yeni kalbe olabilecek olumsuz etkileri minimale indirilmektedir. Bu rapora konu olan olguda kardiyak performansı oldukça iyi olan donör kalbinden dolayı, böbrek nakil işlemi ameliyattan çok kısa bir süre sonrası gerçekleştirildi. Ameliyat sırasında, anürik ve glomerül filtrasyon hızı düşük olan hastalarda olduğu gibi, aşırı sıvı yükünden kurtulmak, kardiyopleji solüsyonu ile hastaya yüklenen potasyumu elimine etmek için devamlı veno-venöz hemodiyafiltrasyon uygulandı.
Alıcı ve verici arasındaki insan lökosit antijen (HLA) eşleşmesinin sadece kalp naklinde değil, aynı zamanda böbrek naklinde de greft ömrünü uzattığı gösterilmiştir.[11] Bu karşılaştırma, multiorgan naklinde soğuk iskemi süresini artırdığından pek tercih edilen bir yöntem değildir.[5] Kan grubu uyumluluğunun tam olduğu ve soğuk iskemi süresinin minimize edildiği olgularda, kombine kalp ve böbrek naklinin erken ve geç dönem sonuçları oldukça tatminkadır. Hastamızın kan grubunun nadir bulunan bir kan grubu olması (AB), hastamızın klinik durumunun kötüleşmesi ve donörün aynı hastaneden bildirilmesi sonucu muhtemel soğuk iskemi süresinin minimal olması nedeniyle, ameliyat öncesinde başlatılan HLA eşleşme testinin sonuçları beklenmeden nakil ameliyatları başlatıldı. Hastada ameliyat sonrası 3. ayda hem böbrek hem de kalp açısından rejeksiyona rastlanmadı.
Aynı donörden alınan organların nakledildiği deneklerde, organların birbirlerini tam olarak anlaşılamamış mekanizmalarla koruduğu gösterilmiştir.[12,13] Bunun nedeni olarak, böbreklerin kalbe göre daha fazla antijenik yüke sahip olduğu ve bu durumun alıcı hastada immün toleransa yol açarak kalbi koruduğu öne sürülmüştür.[14,15] Buna ek olarak, b öbrek nakli i le a lıcı hastaya özel nitelikli immün hücrelerin de nakledildiği ve bu hücrelerin alıcı immün sistemi üzerinde regülasyon mekanizmalarını tetikleyerek, greft ömrünü uzattığı hipotezi üzerinde durulmuştur.[16] Bu iki ispatlanamamış hipotezi desteklercesine, kalp ve böbrek nakli uygulanan hastalarda hem kalp hem de böbrek rejeksiyonu daha nadir görülmektedir. Groetzner ve ark.,[17] aynı anda kalp ve böbrek nakli uygulanan hastalarında ortalama 4.7 yıl sonra, koroner allogreft vaskülopati (KAV) ile karşılaşmadıklarını bidirmişlerdir. Pinderski ve ark.[18] ise 348 izole kalp ve sekiz kalp ve böbrek nakli uyguladıkları hastalarında ilk üç yıl içerisinde gözlenen KAV sıklığını, ilk grupta %32, ikinci grupta %0 olarak bildirmişlerdir. Uzun dönem sonuçlar açısından yapılan karşılaştırmada da sonuçlar oldukça başarılıdır. Kombine kalp ve böbrek nakli uygulanan olgular ile izole kalp nakli uygulanmış hastaların beş yıllık sağkalım süreleri sırasıyla %80 ve %78 (p>0.05), 10 yıllık sağkalım süreleri ise %57 ve %58 (p>0.05) olarak bildirilmiştir.[19] Kuşkusuz, uzun dönem sonuçlar pek az merkez tarafından ve sınırlı sayıda olgu için bildirilmiştir. Buna ek olarak, multiorgan nakli uygulanan hastaların muhtemelen daha dikkatli takipleri sonucunda bu sonuçlar elde edilmiş olabilir. Eşzamanlı kalp ve böbrek naklinde elde edilen bu yüz güldürücü sonuçların nedenlerinin ortaya konması için birçok deneysel ve klinik çalışma gereklidir.
Ülkemizde multiorgan nakli bekleyen hasta sayısı önümüzdeki yıllarda organ bekleyen hasta sayısındaki artışa paralel olarak artacaktır. Özellikle kalp nakli bekleme listesindeki hastaların medikal ve mekanik desteklerle daha fazla hayatta tutulması ile klinik takip sırasında diğer organ disfonksiyonlarının görülmesi aynı anda kalp ve böbrek nakli endikasyonu alacak hasta sayısında artışa yol açacağı aşikardır. Kalp bekleme listesinde takip edilen hastalarda görülen böbrek disfonsiyonu nedeniyle üç aydan daha fazla diyaliz programına başlanan hastalar, aynı anda hem kalp hem de böbrek nakli için aday olmalıdırlar. Bu hastaların erken ve geç dönem başarılı sonuçlarının incelenmesi, multiorgan naklinin uygulanabilir bir yöntem olduğunu gözler önüne sermektedir.
Çıkar çakışması beyanı
Yazarlar bu yazının hazırlanması ve yayınlanması
aşamasında herhangi bir çıkar çakışması olmadığını
beyan etmişlerdir.
Finansman
Yazarlar bu yazının araştırma ve yazarlık sürecinde
herhangi bir finansal destek almadıklarını beyan etmişlerdir.
1) Norman JC, Brook MI, Cooley DA, Klima T, Kahan BD,
Frazier OH, et al. Total support of the circulation of a patient with post-cardiotomy stone-heart syndrome by a partial
artificial heart (ALVAD) for 5 days followed by heart and
kidney transplantation. Lancet 1978;1:1125-7.
2) Livesey S, Rolles K, Calne R, Wallwork J, English TAH.
Succesful simultaneous heart and kidney transplantation
using the same donor. Clin Transplant 1988;2:1-4.
3) Stehlik J, Edwards LB, Kucheryavaya AY, Benden C,
Christie JD, Dobbels F, et al. The registry of the international
society for heart and lung transplantation: twenty-eighth
adult heart transplant report-2011. J Heart Lung Transplant
2011;30:1078-94.
4) Kırali K, Mansuroğlu D, Ömeroğlu SN, Tuncer A, Eren
E, Toker ME ve ark. Kalp transplantasyonunda 12 yıllık
Koşuyolu Deneyimi. Turk Gogus Kalp Dama 2001;9:62-7.
5) Bruschi G, Busnach G, Colombo T, Radaelli L, Pedrazzini
G, Garatti A, et al. Long-term follow-up of simultaneous
heart and kidney transplantation with single donor allografts:
report of nine cases. Ann Thorac Surg 2007;84:522-7.
6) U.S. Department of Health and Human Services. 2005 Annual
report of the U.S. Organ Procurement and Transplantation
Network and the Scientific Registry of Transplant Recipients:
Transplant data 1995-2004. Rockville, MD: Health Resources
and Services Administration, Healthcare Systems Bureau,
Division of Transplantation.
7) Vossler MR, Ni H, Toy W, Hershberger RE. Pre-operative
renal function predicts development of chronic renal
insufficiency after orthotopic heart transplantation. J Heart
Lung Transplant 2002;21:874-81.
8) Bergler-Klein J, Pirich C, Laufer G, Grimm M, Regele
H, Mayer G, et al. The long-term effect of simultaneous
heart and kidney transplantation on native renal function.
Transplantation 2001;71:1597-600.
9) Blanche C, Valenza M, Czer LS, Barath P, Admon D,
Harasty D, et al. Combined heart and kidney transplantation
with allografts from the same donor. Ann Thorac Surg
1994;58:1135-8.
10) Gonwa TA, Husberg BS, Klintmalm GB, Mai ML, Goldstein RM, Capehart JE, et al. Simultaneous heart and kidney
transplantation: a report of three cases and review of the
literature. J Heart Lung Transplant 1992;11:152-5.
11) Opelz G, Wujciak T. The influence of HLA compatibility on
graft survival after heart transplantation. The Collaborative
Transplant Study. N Engl J Med 1994;330:816-9.
12) Sutherland DER, Chow SY, Moudry-Munns KC. International
Pancreas Transplant Registry report, 1988. Clin Transpl
1989;3:129-49.
13) Wahlers T, Khaghani A, Martin M, Banner N, Yacoub M.
Frequency of acute heart and lung rejection after heart-lung
transplantation. Transplant Proc 1987;19:3537-8.
14) Kocher AA, Schlechta B, Kopp CW, Ehrlich M, Ankersmit
J, Ofner P, et al. Combined heart and kidney transplantation
using a single donor: a single center\'s experience with nine
cases. Transplantation 1998;66:1760-3.
15) Zerbe TR, Arena VC, Kormos RL, Griffith BP, Hardesty RL,
Duquesnoy RJ. Histocompatibility and other risk factors for
histological rejection of human cardiac allografts during the
first three months following transplantation. Transplantation
1991;52:485-90.
16) Mezrich JD, Sachs DH, Madsen JC. Combined heart and
kidney transplantation: are two organs better than one? J
Heart Lung Transplant 2002;21:714-6.
17) Groetzner J, Kaczmarek I, Mueller M, Huber S, Deutsch A,
Daebritz S, et al. Freedom from graft vessel disease in heart
and combined heart- and kidney-transplanted patients treated
with tacrolimus-based immunosuppression. J Heart Lung
Transplant 2005;24:1787-92.