Şekil 2: Yan pozisyonda çekilen inen aort anjiyogramında duktus görülmekte.
Şekil 3: Balona yüklü 4x18 mm’lik stentin balonla açılmış hali görülmekte.
Erken süt çocukluğu döneminde sol ventrikül kütle indeksinin 35 g/m2’nin altında olması, iki boyutlu ekokardiyografi ile sağ ventrikülün sol ventriküle bastığının görülmesi ve septumun muz görünümü almış olmasının sol ventrikülün kondüsyone edilmesi için endikasyon teşkil ettiği bildirilmiştir.[7,8] Bizim olgumuzda sol ventrikül kütle indeksi 72 g/m2 idi, ancak sağ ventrikülün sol ventriküle bastığı görülüyordu. Ayrıca diyagnostik kalp kateterizasyonu sırasında sol ventrikül/sağ ventrikül basınç oranı 0.47 bulundu ve arteriyel switch ameliyatı öncesi sol ventrikülün kondüsyone edilmesi gerektiği düşünüldü ve 4x18 mm boyutundaki koroner stent retrograd yoldan duktus arteriyozusa implante edildi. Seri ekokardiyografik incelemelerle değerlendirilen hastanın işlem sonrası 2. haftada sol ventrikül kütle indeksi 96 g/m2’ye çıktı ve septumun pozisyonunun düzeldiği görüldü.
Sivakumar ve ark.[8] duktal stent implantasyonu ile sol ventrikül kütle indeksinde ciddi artış ve septum pozisyonunda düzelme sağlayıp, başarılı arteriyel switch ameliyatı gerçekleştirilen iki olgu bildirmişlerdir. Bu iki olguya da arteriyel switch ameliyatı öncesi kalp kateterizasyonu uygulanmış ve sol ventrikül/sağ ventrikül basınç oranındaki artış gösterilmiştir. Biz ise olgumuzda transtorasik ekokardiyografi bulgularının arteriyel switch ameliyatı için yeterli olduğunu düşündük ve tekrar kateterizasyona gerek görmedik.
Patent duktus arteriyozus stent implantasyonu, ilk bakışta hastayı volüm yüküne maruz bırakıyor gibi görünse de dört aylık bir olguda stent ile çapı 4 mm’ye çıkarılan duktusun, pulmoner hipertansiyona neden olduğunu, aynı zamanda hastayı basınç yüküne de maruz bıraktığını düşünmekteyiz. Nitekim stent implantasyonundan sonraki günlerde yapılan ekokardiyografik incelemelerde duktusa ait devamlı akım örneği alındı ancak pulmoner arter ile inen aort arasında işlem öncesi incelemelerde elde edilen gradiyent elde edilemedi.
Pulmoner arter basınçları tamamen normale dönmüş, ilaveten hemodinamik olarak anlamlı ventriküler septal defekt (VSD) veya PDA gibi patolojisi olmayan, geç başvurmuş olgularda sadece duktal stent ile (veya eşdeğeri BT şant ile) sol ventrikül kondüsyonu mümkün olmayabilir. Ancak bizim olgumuzdaki gibi pulmoner basınçların tamamen normale dönmediği ancak arteriyel switch ameliyatının güvenle yapılabilmesi için de kriterleri tam doldurmayan sınırda olgularda, özellikle bu olgular arteriyel switch ameliyatı öncesi basınçlarında değerlendirilmesi amacıyla kalp kateterizasyonuna alınmış ve duktus anatomisi uygun yapıda (kıvrımlı ve uzun değilse) ise duktusa stent yerleştirilmesi tercih edilebilir. Bu yöntemle arteriyel switch ameliyatı sonrası sol ventrikül başarısızlığı riskinin azaltılacağı düşünülmektedir. Bu olgularda bu işlem işe yaramasa bile hastalar bant/şant ameliyatı şansını yine korumaktadır. Aynı şekilde bu hastalar Senning ameliyatına bırakılacaklarsa bile PDA stenti satürasyon miktarında artış sağlamakta ve hastanın siyanoz derecesi azalmaktadır. Öte yandan PDA açıklığının sağlanarak pulmoner hipertansiyon gelişimine yol açabileceğinden stent yerleştirme işlemi sonrasında hasta yakın takip edilmeli ve geç kalınmadan arteriyel switch ameliyatı gerçekleştirilmelidir.
Olgumuz bildiğimiz kadarıyla literatürde bildirilen duktal stent implantasyonu ile sol ventrikülün kondüsyone edildiği ve başarılı arteriyel switch ameliyatına giden 3. olgudur.[8] Duktal stentleme ile sol ventrikülün kondüsyone edilmesinin etkinliği hakkında henüz yeterli veri yoktur. Ancak sol ventrikülün kondüsyonunun yeterince güven vermediği arteriyel switch ameliyatının riskli olabileceği durumlarda torakotomi gerektirmemesi, pulmoner bant ± şant ameliyatının olumsuz etkilerinden kaçınılması gibi avantajları nedeniyle uygun olgularda alternatif bir yöntem olabilir.
Çıkar çakışması beyanı
Yazarlar bu yazının hazırlanması ve yayınlanması
aşamasında herhangi bir çıkar çakışması olmadığını
beyan etmişlerdir.
Finansman
Yazarlar bu yazının araştırma ve yazarlık sürecinde
herhangi bir finansal destek almadıklarını beyan etmişlerdir.
1) Blume ED, Wernovsky G. Long-term results of arterial
switch repair of transposition of the great vessels.
Semin Thorac Cardiovasc Surg Pediatr Card Surg Annu
1998;1:129-138.
2) Prifti E, Crucean A, Bonacchi M, Bernabei M, Murzi
B, Luisi SV, Vanini V. Early and long term outcome
of the arterial switch operation for transposition of the
great arteries: predictors and functional evaluation. Eur J
Cardiothorac Surg 2002;22:864-73.
3) Foran JP, Sullivan ID, Elliott MJ, de Leval MR. Primary
arterial switch operation for transposition of the great
arteries with intact ventricular septum in infants older than
21 days. J Am Coll Cardiol 1998;31:883-9.
4) Kang N, de Leval MR, Elliott M, Tsang V, Kocyildirim
E, Sehic I, et al. Extending the boundaries of the primary
arterial switch operation in patients with transposition of
the great arteries and intact ventricular septum. Circulation
2004;110:II123-7.
5) Parker NM, Zuhdi M, Kouatli A, Baslaim G. Late presenters
with dextro-transposition of great arteries and intact
ventricular septum: to train or not to train the left ventricle
for arterial switch operation? Congenit Heart Dis 2009;4:424-
32) doi: 10.1111/j.1747-0803.2009.00352.x.
6) Boutin C, Wernovsky G, Sanders SP, Jonas RA, Castaneda
AR, Colan SD. Rapid two-stage arterial switch operation.
Evaluation of left ventricular systolic mechanics late after
an acute pressure overload stimulus in infancy. Circulation
1994;90:1294-303.