Kontrol grubundaki hastalardan 1 tanesi ameliyat sonrası 3 saatte düşük debi nedeniyle kaybedildiği için çalışma dışı bırakıldı. Bu vaka dışında mortalite ve major komplikasyon gözlenmedi. Epikardiyal klips ile sternum arası mesafe ölçüm sonuçları; kardiyak indeks değerleri (Tablo 2de) görülmektedir.
Gruplar arasında anlamlı farklılık bulunamamıştır (p > 0.05). Birinci haftanın sonunda ölçülen kardiyotorasik oranlar paraperikardiyal dokuları kapatılanlarda anlamlı olarak daha geniş bulunmuştur (p < 0.05). Sol yan göğüs grafisi ile yapılan retrosternal mesafe ölçümüne ait bir örnek, (Resim 1de) görülmektedir.
Kalbin Sternum ile doğrudan temasını engelleyerek yapışıklıkların azaltılması hedeflenen bu çalışmada kalb ve sternum arasındaki mesafe radyolojik olarak değerlendirilmiştir. Ölçümleri standart bir şekilde yapabilmek için daha önceden Rao ve arkadaşları tarafından kullanılmış olan epikardiyal klips tekniğine benzer bir yöntem kullanılmış olan epikardiyal klips tekniğine benzer bir yöntem kullanılmıştır [6]. Hastalardan 1. ve 3. haftanın sonunda elde edilen sol yan göğüs filmleri üzerinde yapılan ölçümlerde, perikardı açık bırakılan ve paraperikardiyal dokuları kapatılanlar arasında anlamlı bir farklılık bulunamamıştır. Başka bir deyişle her iki grupta da sağ ventrikül aynı oranda sternuma yaklaşmıştır.
Paraperikardiyal dokuların kapatılması ile kalp ve sternum arası iki farklı kompartmana ayrılmaktadır. Her kompartmanda ayrı birer dren bulunduğundan ameliyat sonrası gelişecek kanamanın kaynağı hakkında da fikir sahibi olunabilir [4,12]. Kontrol grubu ile karşılaştırdığımızda, çalışma grubunda istatistiksel olarak anlamlı derecede daha az drenaj miktarları saptadık. Ancak kan transfüzyonu gereksinimi gruplar arasında farklılık göstermemiştir. Kardiyotorasik oranlar dikkate alındığında ise mediasten hafifçe daha geniş bulunmuştur (p < 0.05). Bütün bunların ışığında bu yöntemde, kanama miktarlarının daha az olduğunu söyleyebileceğimiz gibi drenlerin yeteri kadar iyi çalışmadığını da iddia edebiliriz.
Bu yöntemle perikard tamamen kapatılmamakta ancak bir miktar orta hatta yaklaşması sağlanmaktadır. Paraperikardiyal adipoz dokunun kapatılması hemodinamiyi bozmamıştır, ancak retrosternal mesafede bir genişleme sağladığı da gösterilememiştir. Bu konuyu aydınlatmak için resternotomi gereken olguların operatif gözlemlerine bakarak karar vermek ya da konu ile ilgili hayvan deneyi düzenlemek daha uygun olabilir.
1) Estafanous FG, Loop FD, Higgins TL, et al. Increased risk
and decreased morbidity of coronary artery bypass grafting
between 1986 and 1994. Ann Thorac Surg 1998;65:383-9.
2) Loop FD. Catastrophic hemorrhage during sternal reentry.
Ann Thorac Surg 1984;37:271-2.
3) Dobell ARC, Jain AK. Catastrophic hemorrhage during redo
sternotmy. Ann Thorac Surg 1984;37:2731-8.
4) Bahn CH, Annest LS, Miyamoto M. Pericardial closure. Am
J Surg 1986;151:612-5.
5) Daughters GT, Frist WH, Alderman EL, Derby GC, Ingels
NB, Miller DC. Effects of pericardium on left ventricular
diastolic filling and systollic performance early after cardiac
operations. J Thorac Cardiovasc Surg 1992; 104:1084-91.
6) Rao V, Komeda M, Weisel R, Cohen G, Borger AM, David
TE. Should pericardium be closed routinely after heart
operations? Ann Thorac Surg 1999;67:484-8.
7) Angelini GD, Fraser AG, Koning MMG, et al. Adverse
hemodynamic effects and echocardiographic consequences
of pericardial closure soon after sternotomy and pericardial
closure soon after sternotomy and pericardiotomy.
Circulation 1990;82:397-406.
8) Hunter S, Smith GH, Angelini GD. Adverse hemodynamic
effects of pericardial closure soon after open heart operation.
Ann Thorac Surg 1992;53:425-9.
9) Cunningam JN Jr, Spencer FC, Zeff R, Williams CD,
Cukingnan R, Mullin M. Influence of primary closure of
the pericardium after open heart surgery on the frequency
of tamponade, postcardiotomy syndrome, and pulmonary
complications. J Thorac Cardiovasc Surg 1975;70:119-25.
10) Nandi P, Leung JS, Cheung KL. Closure of pericardium
after open heart surgery. A way to prevent postoperative
cardiac tamponade. Br Heart J 1976;38:1319-23.