Biz aort koarktasyonu, asandan aort anevrizması ve biküspid aort kapağı olan sistolik disfonksiyonlu asemptomatik hastaya uygulanan cerrahi yaklaşımımızı takdim ediyoruz.
Kateterde pulmoner arter basıncı 85 mmHg, koarkte segment gradiyenti 55 mmHg, diyastol sonu basınç 40 mmHg olarak ölçüldü. Koarkte segment kateterin geçişine izin vermeyecek darlıkta idi (Resim 1). Aort koarktasyonu, asandan aort anevrizması ve biküspid aort kapağı olan sistolik disfonksiyonlu hastaya iki aşamalı cerrahi yaklaşım planlandı. İlk aşamada sol posterolateral torakatomi ile yaklaşıldı. Arkustan çıkan ana damarları dilate olan hastanın koarkte alanı, subklavyan arterin hemen distalinden başlayıp yaklaşık 5 cm kadar diffüz devam ediyordu. Koarkte segment sonrası desandan aort çapıyla sol subklavyan arter çapı aynı idi.
Resim 1. Koarkte segment kateterin geçmesine izin vermeyecek kadar dardı.
Konulacak kros klempten kaynaklanacak afterload artışının disfonksiyonlu sol ventrikül ve dilate asandan aort segmentinde tolere edilemeyeceğinden dolayı yan klemp kullanılarak proksimalde sol subklavyan arter ile distalde desandan aort arasına 18 mm dakron greft ile bypass uygulandı. Beş gün sonra taburcu edilen hastaya asandan aort ve biküspid aort kapağı için 2 ay sonrasına operasyon planlandı. Altmış gün sonra 2. aşama olarak hasta tekrar cerrahiye alındı. Medyan sternotomi ile yaklaşılarak selektif antegrad aksiller serebral perfüzyon ve two stage kaval kanülasyon ile kardiyopulmoner bypassa girildi. Asandan aortaya 30 mm dakron tüp greft interpozisyonu ile birlikte aort kapak replasmanı uygulandı. Yoğun bakımda problemi olmayan hasta 7 gün sonra taburcu edildi.
Aort koarktasyonunun asandan aort anevrizması ile beraber olduğu vakalarda tek seansta, medyan sternotomi veya iki ayrı kesi ile her iki patoloji düzeltilebilir [6]. Ancak bu gelişme dönemindeki hasta gruplarında cerrahi uygulanabilirliği daha mümkündür. Çünkü erişkin yaş gruplarında medyan sternotomi ile yaklaşımda hem koarkte segmente ulaşım zorluğu vardır hem de oluşan geniş ve bol kollaterallerden kaynaklanabilecek kanamaların cerrahi alanı maskelemesi ve koarkte segmente rahat müdahale edememe sıkıntısı mevcuttur [7]. Erişkin gruba iki ayrı seans planlanmasında birinci aşamada öncelikle distal segmentte basınç gradiyentini gidermek ve afterloadı azaltmak adına koarktasyon onarımı yapılmalı ikinci aşamada ise proksimaldeki anevrizmanın rezeksiyonu ve greftle replasmanı planlanmalıdır. Öncelikle AKye müdehale etmenin avantajları kalbin önündeki basınç yükünün ve anevrizma segmentindeki distansiyonun azaltılmasıdır. Böylece kardiyak yetmezlik ve asandan aort rüptürü gibi oldukça mortal komplikasyonlar önlenmiş olacaktır. Ayrıca AKye müdahale etmeden asandan aortaya greft replasmanı yapmak, anastomoz hatlarından ciddi kanamalara yol açacaktır. Dolayısıyla bu komplikasyonda önlenecektir.
Aort koraktasyonuna müdehale şeklini belirlemede, proksimaldeki anevrizmanın boyutu, sol ventrikül fonksiyonu ve aort kapağın durumu önemlidir. Vakamızda proksimaldeki sol subklavyan arter çapı, koarktasyon sonrası desandan aort çapıyla aynı olduğu için bu iki arter arasında Gorotex greftle bypass işlemi yapılmıştır. Böylece sol ventrikül ve asandan aort önündeki önemli basınç gradiyenti yok edilmiştir. Sol ventrikül daha rahatlatılmış ve anevrizmatik asandan aort segmentinin duvar direnci daha düşünülerek rüptür riski azaltılmıştır. Ayrıca ikinci aşamada planlanan operasyona kadar geçecek süreç içerisinde sol ventrikülün biraz daha toparlanmasına imkan verilmiştir.
Biz bu vaka sunumunda nadiren karşılaşılan asandan aort anevrizması, aort koarktasyonu ve biküspid aort kapağı olan sistolik disfonksiyonlu asemptomatik vakanın öncelikle AKsine yaklaşımın yapılması gerektiğini paylaşmayı amaçladık. Böyle komplike birlikteliklerde öncelikle distaldeki darlık giderilip afterloadı düşürerek dilate anevrizmatik segmenti ve disfonksiyonlu sol ventrikülü rahatlatmak ve toparlanma sürecini başlatmak esas olmalıdır. Erken toparlanma ve AK operasyonundan kaynaklanacak konnektif doku iyileşmeleri için belirlenenen asgari 6 haftalık dönem geçtikten sonra da anevrizmatik asandan aort ve biküspid aort kapağa müdahalenin yararlı olacağı kanaatindeyiz.
1) Aldo RC, Richard AJ, John EM, Frank LH. Cardiac
Surgery of the Neonate and Infant. First ed. Philadelphia:
W.B Saunders Company, 1994;332-52.
2) Backer CL, Mavroidis C. Coarctation of the Aorta and
Interrupted Aortic Arch. In: Baue AE, Geha AS,
Hammand GL, Laks H, Naumheim KJ, eds. Glenns
Thorac Cardiovasc Surg. 6th ed. USA: Appleton & Lange,
1996;1243-69.
3) Pareralla D, Schena S, Deluca TS. One step surgical repaire
of type II acute aortic dissection and aortic coarctation.
Eur J Cardiothorac Surg 1999;16:584-6.
4) Sarıgül A, Yurdakul Y, Isbir S, Mercan S, Çeliker A.
Bicuspid aortic valve and aortic coarctation. Turk J Pediatr
1997;39: 429-32.
5) Lindsay J Jr. Coarctation of the aorta, bicuspid aortic valve
and abnormal ascending aortic wall. Ann J Cardiol 1988;
61:182-4.