Tartışma
Hidatik kistin tedavisi temel olarak cerrahidir. Karaciğer hidatik kistleri zamanla kalsifiye olsalar da, bu akciğer hidatik kistleri için söz konusu değildir. Yine karaciğer hidatik kistlerinde cerrahi dışı yöntemler daha kolay uygulanabilmektedir. Bu yöntemlerin başlıcaları dışarıdan cilt yoluyla boşaltma ve ilaç tedavisi sayılabilir. İlaç tedavisi ile ilgili pek çok çalışma vardır [
5,
6]. Bu çalışmalarda, akciğer hidatik kistinin tedavi oranları oldukça geniş bir yelpaze içinde sunulmaktadır. Keshmiri ve arkadaşları [
6], tedavi oranını %74-80 verirken, başka bir çalışmada Aletras ve arkadaşları [
4] bu oranı %36-94 olarak bildirmiştir. Görüldüğü gibi oranlar arasında oldukça büyük farklar vardır. Ayrıca bu çalışmalardaki ortak çelişki, ana membranın nasıl atıldığının açık olmamasıdır. İlaç dozu, mebendazol için 50-200 mg/kg/gün, albendazol için 10-15 mg/kg/gün olarak belirlenmiştir. Kullanım süresi de 2 ile 6 aydır [
5,
6]. Ancak bu sayılan yöntemler akciğer hidatik kistleri için kanımızca geçerli değildir. Dışarıdan cilt yoluyla boşaltma çeşitli komplikasyonlara neden olabileceği gibi, hiç de istenmeyen plevral yayılımı sağlayacaktır. İlaç tedavisi ise kisti öldürmekle beraber, ana membranın atılamaması durumunda, tekrarlayan enfeksiyonlar, abse, bronşektazi, hemoptizi gibi ciddi komplikasyonlara yol açar. Çünkü akciğerler trakeobronşiyal ağaç ile dış atmosfere açıktır. Olgumuzda tıbbi yazında bulabildiğimiz kadarıyla daha önce bildirilmemiş bir komplikasyon saptadık. Enfekte hidatik kist zemininde kronik kazeifiye granulamatöz iltihap görüldü. Biz, bunun kist kavitesinde eklenmiş bir enfeksiyon olabileceğini gözardı edememekteyiz. Akciğer hidatik kistleri, tedavisi öncelikle cerrahi olan paraziter hastalıklardır. Özellikle son 15 yılda artan bir ivme ile kullanılan benzimadazol karbamat grubu ilaçlar, bu kistleri komplikasyona açık hale getirmektedir. Akciğer hidatik kistlerinde ilaç tedavisinin yeri sanıldığı kadar geniş olmamalıdır. Ülkemizde önemli bir sorun olan iki hastalığın bir arada görülebileceği olgumuzda ortaya çıkmıştır. Dış atmosfere açık olan akciğerlerde ölü hidatik kistin ana membranının atılamaması durumu oldukça sık bir durumdur. Komplike hale gelen kistlerin cerrahi tedavisi de zorlaşmakta, cerrahi morbidite artmaktadır.