Hastanın fizik muayenesinde, tansiyon arteriyel: 130/85 mmHg, nabız: 93 atım/dk/ritmik, ateş 37ºC, solunum sayısı 21/dk idi. Kardiyak muayenede, en iyi apikal bölgede duyulan koltuk altı yayılımlı III/IV pansistolik üfürüm duyuldu ve S3 (+) saptandı.
Solunum sistemi incelemesinde, her iki bazalde solunum seslerinde azalma ve orta zonlara kadar duyulan krepitan raller vardı. Bu bulgularla transtorasik ekokardiyografisi (TTE) yapılan hastada, ileri mitral yetersizliği, mitral anterior kapak prolapsusu, mitral anterior kapakla ilişkili kordaların üzerinde mobil ekodens yapı saptandı. Sol ventrikül segmenter ve global sistolik fonksiyonları normal olarak değerlendirildi. Sol ventrikül sistol sonu çapı 2.7 cm diyastol sonu çapı ise 4.4 cm idi. Sol atriyum çapı 3.7 cm bulundu. Mitral kapak morfolojisi, mitral yetersizliği, kordal ve papiller yapıların değerlendirilmesi için transözofageal ekokardiyografi (TÖE) yapıldı. Transözofageal ekokardiyografide, ileri ekzantrik mitral yetersizliği, flail anterior mitral kapak, mitral anterior kapakla ilişkili kordaların üzerinde mobil ekodens yapı (olası papiller kas rüptürü) saptandı (Şekil 1).
Rutin biyokimyası, elektrokardiyografisi (EKG), hemogramı normal olan hastaya, olası papiller adale rüptürü etyolojisi için protrombotik hematolojik inceleme yapıldı. Bu incelemelerde anti-nükleer antijen (ANA) negatif, antikardiolipin Ab (Ig G) 1.0 GPLU/mL (<8.0 negatif), antikardiolipin Ab (lgM) 1.0 MPLU/ml (<10), homosistein 6.16 umol/L (4.1-15.0), lupus antikoagülan tarama negatif, protein C aktivitesi 05.69 % (65-140), protein-S 21.90 mg/L (13-28), anti-ds DNA (IFA) negatif bulundu ve faktör V leiden mutasyon taşımadığı saptandı. Periferik yayma: Hafif hipokromik, normositer, trombositler yeterli sayıda, nötrofil %79, lenfosit %16, monosit %5 olarak değerlendirildi.
Hastanın koroner risk faktörleri taşımaması, protrombotik hematolojik parametrelerinin normal olması, EKGsinin normal değerlendirilmesi ve ekokardiyografisinde miyokardiyal segmenter hareket kusuru saptanmaması üzerine etyolojisinin iskemik olmadığına karar verildi. Hastanın tedaviye dirençli kalp yetersizliği bulguları, ekokardiyografide saptanan olası papiller kas rüptürü ve ileri mitral yetersizliği nedeniyle hemen ameliyata karar verildi. Ameliyatta sol atriyotomi yapıldığında anterior leaflete ait anterolateral papiller kas grubunda ve posteromedial gruba ait anterior leaflete giden papiller kas grubunda kopma saptandı (Şekil 2). Kapağın tamire uygun olmadığına karar verildi. Mekanik protez kapak (29 No St Jude BL) ile replasman uygulandı. Ameliyat sonrası sorunu olmayan hasta, poliklinik kontrolleriyle ayaktan izlenmektedir.
Tanıda EKG ve enzim değerlerindeki yükselmeler önemlidir. Ancak asıl tanı TTE ve TÖE ile konulur. Transözofageal ekokardiyografi, kordal ve papiller kasların durumunu kesin olarak ortaya koymak ve ayırıcı tanı açısından en önemli tanı aracıdır.
Hastalar akut kardiyojenik flok tablosuyla gelebildiği gibi yıllarca asemptomatik olarak kalabilir. Hafif-orta mitral yetersizliği olan olgular tıbbi tedaviyle rahatlayabilir. İleri mitral yetmezlik gelişen hastaların büyük çoğunluğunda ise hemodinamik bozulmaya bağlı olarak haftalar içinde ameliyat zorunlu hale gelmekte ve genellikle ilk 2 hafta içerisinde cerrahi müdahale uygulanmaktadır.[2,5] Leaflet yırtılmaları ve kordal kopmalarla parsiyel papiller kas kopmaları daha yavaş hemodinamik bozulma ile seyrederken, anterolateral veya posteromedial papiller kasların tam olarak kopması hastayı kardiyojenik flok tablosuna sokabilir. Bu durumda hızla cerrahi girişim gereklidir.[2]
Cerrahi tedavide mitral kapağın durumuna göre replasman veya tamir yöntemlerinden birisi seçilebilir. Ancak hangi yöntemin daha iyi olduğu konusunda görüş birliği yoktur. Literatür taramasında genellikle kapak replasmanının tercih edildiği görülmektedir.[2,5] Papiller kasın bitişik kas gruplarına veya ventrikül duvarına dikilmesi, leafletlerden korda kopması olan bölgenin çıkarılarak tekrar dikilmesi, annuloplasti uygulanabilecek tamir yöntemleridir. Olgumuzda kopmuş olan papiller kasların anatomik yapısı tamir için uygun bulunmadığından kapak replasmanı tercih edildi.
Künt göğüs travmasıyla başvuran hastalarda kardiyak yapıların değerlendirilmesi amacıyla mutlaka TTE, mümkünse TÖE yapılmalıdır. Kardiyak yaralanmaların erken ve doğru teşhis edilmesi, ayrıntılara dikkat edilmesi cerrahi başarı şansını arttıracaktır.
1) Kaplan M, Demirtaş M, Alhan C, Aka SE, Dağsalı S, Eren E ve ark. Kalp Yaralanmaları: 63 Vakalık deneyim. Türk Göğüs Kalp Damar Cer Derg 1999;7:287-90.
2) Simmers TA, Meijburg HW, de la Riviere AB. Traumatic papillary muscle rupture. Ann Thorac Surg 2001;72:257-9.
3) Smedira NG, Zikri M, Thomas JD, Lauer MS, Kelleman JJ, McCarthy PM. Blunt traumatic rupture of a mitral papillary muscle head. Ann Thorac Surg 1996;61:1526-8.