Methods: The study included 53 patients (45 men, 8 women; mean age 64 years; range 49 to 75 years) who were candidates for surgery for non-small cell lung cancer and had no distant metastasis on an FDG-PET scan. Mediastinal lymph nodes were assessed with PET and computed tomography (CT) and the results were compared in relation with histopathologic type of tumor, operations performed, lymph node dissections during thoracotomy, and histopathologic results.
Results: Compared to the CT scan, PET had a higher sensitivity (66.7% vs 36.7%), positive predictive value (51.3% vs 39.3%), and negative predictive value (90.4% vs 83.5%), but a lower specificity (83.2% vs 85%) in the evaluation of mediastinal lymph nodes. The sensitivity rates for PET and CT were found to be significantly different (p=0.004).
Conclusion: Our data suggest that lymph node involvement should be evaluated with mediastinoscopy if the standardized maximum uptake value of the PET scan is greater than 2.5, and that a direct thoracotomy would not be less appropriate if an uptake value of less than 2.5 is obtained.
Pozitron emisyon tomografisi başlangıçta beynin fonksiyonel çalışmalarında[3] ve kalp metabolizmasını değerlendirmek amacıyla kullanılmıştır.[4,5] Son beş yıldır endikasyonların %80den fazlasını tümörlü hastalar oluşturmaktadır.[6]
Bu çalışmada, küçük hücreli dışı akciğer kanseri tanısı konan hastalarda mediastinal lenf nodlarındaki tutulumu araştırmak amacıyla PET ile yapılan noninvaziv evreleme sonuçları, cerrahi yöntemlerle çıkarılan lenf nodlarının histopatolojik inceleme sonuçlarıyla karşılaştırıldı.
PET incelemesi. Fluorid-18 fluorodeoksiglukoz (FDG) kullanılarak yapılan PET incelemesinde mediastinal lenf nodu tutulumuna ait maksimum standardize tutulum değerinin (STDmaks) 2.5in üzerinde olduğu istasyonlar değerlendirmeye alındı.
Radyolojik inceleme. Bilgisayarlı tomografide mediastinal lenf nodlarının kısa aksının 1 cmnin üzerinde olduğu durumlar değerlendirmeye alındı.
İnvaziv değerlendirme. İnvaziv mediastinal değerlendirmede mediastinoskopi, video yardımlı torakoskopi ve torakotomi kullanıldı. Pozitron emisyon tomografisinde süperior mediastinal lenf nodlarında STDmaks değerinin 2.5in üzerinde olduğu durumda hastalara standart servikal mediastinoskopi uygulandı. Eğer tutulum inferior mediastinal lenf nodlarında ise değerlendirmede torakoskopi uygulandı. Mediastinoskopi sonucunda lenf bezi tutulumu olan hastalar için daha ileri kayıt yapılmadı ve bu hastalar için çalışma sonlandırıldı. Mediastinoskopide negatif bulunan veya PET incelemede tutulum olmayan hastalara direkt torakotomi uygulandı. Torakotomi sırasında sistematik lenf nodu örneklemesi yapıldı. Torakotomi ile yapılan eksplorasyonda, yapılacak olan rezeksiyona kitlenin yerleşimi ve lenf nodu tutulumuna göre karar verildi. Mediastende metastatik lenf nodu varlığının frozen inceleme ile doğrulanması durumunda mediastinal lenf nodu diseksiyonu uygulandı.
Patolojik inceleme. Frozen inceleme için, torakoskopi, mediastinoskopi ve torakotomide örneklenen lenf gangliyonları bölünüp kesit yüzeyinden imprint yapıldı. Dokular dondurulduktan sonra kriyostat kesitler alındı. İmprint ve donmuş kesitler hızlı hematoksilen-eozin (HE) yöntemiyle boyanarak ışık mikroskobunda incelendi.
Uzun dönem patolojik inceleme. Frozen kesit alınmış olan doku parçaları ve ameliyat sırasında incelenmemiş olan dokular standart doku takip işlemlerinden geçirildi ve parafin bloklardan hazırlanan seri kesitler H-E ile boyanarak incelendi.
İstatistiksel değerlendirme. İnvaziv tanısal girişimler (mediastinoskopi, video yardımlı torakoskopi) ve torakotomi ile çıkarılan lenf nodlarının histopatolojik değerlendirilmesi altın standart kabul edilerek, FDG-PETin duyarlılık, özgüllük, pozitif ve negatif öngördürücü değerleri hesaplandı. FDG-PET ve BTyi istatistiksel olarak karşılaştırmak amacıyla McNemar testi kullanıldı. Pozitron emisyon tomografisinin lenf nodu istasyonlarındaki duyarlılığı ile skuamöz hücreli karsinom ve adenokarsinom grupları arasındaki duyarlılığını değerlendirmede iki yüzde arasındaki farkın önemlilik testi kullanıldı.
Pozitron emisyon tomografisinde toplam örneklenen 172 istasyon içinde patolojik istasyon sayısı 32 olarak bulundu. Tüm ameliyatlarda çıkarılan mediastinal lenf nodu istasyonlarında PETin duyarlılığı, özgüllüğü, pozitif ve negatif öngördürücü değerleri sırasıyla %65.6, %86.4, %52.5 ve %91.7 bulundu (Tablo 1).
Bilgisayarlı tomografi ve PETin karşılaştırılması amacıyla, radyolojik değerlendirmeye alınmayan 8 ve 9 nolu lenf nodlarının çıkarılmasıyla, toplam değerlendirilen istasyon sayısı 143 olarak kabul edildi. Bu durumda BT ve PETin duyarlılığı, özgüllüğü, pozitif ve negatif öngördürücü değerleri Tablo 2de gösterildi.
McNemar testi kullanılarak yapılan istatistiksel analizde PETin duyarlılığının (%66.7), BTnin duyarlılığından (%36.7) anlamlı derecede daha yüksek olduğu bulundu (p=0.004). Özgüllük değerleri arasındaki fark ise anlamlı bulunmadı (sırasıyla, %83.2 ve %85; p=0.868). Skuamöz hücreli karsinom ve adenokarsinom için PETin duyarlılığı sırasıyla %64 ve %83, özgüllü ğü %79 ve %85, pozitif öngördürücü değeri %39 ve %66, negatif öngördürücü değeri %91 ve %93 olarak hesaplandı. Değerlendirme içine 8 ve 9 nolu istasyonlar alınmadı.
İki yüzde arasındaki farkın önemlilik testi ile skuamöz hücreli karsinom ve adenokarsinomda duyarlılıklar arasında bulunan %19luk fark istatistiksel olarak anlamlı değildi (t=1.1, p>0.05).
Hasta sayısına göre yapılan değerlendirmede, PET ile mediastinal lenf nodu tutulumu saptanamayan 28 hastanın yedisinde ameliyat sonrası kesin patoloji sonucuna göre lenf nodu tutulumu, lenf nodu tutulumu saptanan 25 hastanın 16sında N2 pozitifliği saptandı. Bu sonuçlara göre PETin duyarlılığı %69.6, özgüllüğü %70, pozitif öngördürücü değeri %64, negatif öngördürücü değeri %75, yalancı pozitiflik değeri %30, yalancı negatiflik değeri %30.4 bulundu (Tablo 3).
Genel değerlendirmede toplam 172 istasyonun 19unda (%13.6) yalancı pozitiflik saptandı. Yalancı negatiflik gösteren istasyon sayısı 11 olup, tüm grup içindeki oranı %8.3 olarak bulundu. Histopatolojik sonuçlar geriye dönük olarak tekrar değerlendirildiğinde, yalancı pozitiflik ve yalancı negatifliği açıklayabilecek bazı bulgulara rastlandı. Yalancı pozitiflik gösteren 19 istasyonun 11inde, yalancı negatiflerin ise sadece üçünde açıklayıcı bir neden bulundu. Yalancı pozitiflik nedenlerinin histiyositozis ve antrakozis; yalancı negatiflik nedenlerinin subkapsüler mikrometastaz (2 lenf nodu) ve nekroz (1 lenf nodu) olduğu düşünüldü.
Dwamena ve ark.nın[10] 1999 yılında yayınladıkları meta-analitik karşılaştırmada, lenf nodu metastazını saptamada PETin BTye üstün olduğu bildirilmiştir. Bu çalışmada PETin duyarlılığı %79 (%62-97), özgüllüğü %91 (%79-99) olarak, BTnin ise duyarlılığı %60 (%25- 89), özgüllüğü %77 (%44-95) olarak bulunmuştur.
Cerfolio ve ark.[12] N2 lenf nodları için FDG-PETin duyarlılığını %71, özgüllüğünü %77, pozitif öngördürücü değeri %44, negatif öngördürücü değeri %91 bulmuşlardır. Aynı çalışmada BT için bu oranlar sırasıyla %43, %75, %31 ve %84 olarak bildirilmiştir. İki yöntem arasında duyarlılık ve pozitif öngördürücü değerler açısından fark anlamlı bulunurken, özgüllük ve negatif öngördürücü değerler açısından anlamlı farklılık bulunmamıştır. Aynı çalışmada PETin mediastinal evrelemede BTden daha üstün olduğu, buna karşın yalancı pozitifliğinin yüksek olduğu ve 5, 6, 7 nolu istasyonlarda yanlış N2 pozitifliği gösterebildiği saptanmıştır.
Gonzalez-Stawinski ve ark.[13] PETin duyarlılığını %64, özgüllüğünü %77, pozitif öngördürücü değerini %44, negatif öngördürücü değerini %88 olarak bildirmişlerdir.
Kernstine ve ark.nın[14] mediastinal evrelemeyle ilgili çalışmasında PET, BT ve manyetik rezonans görüntülemenin görüntülemenin duyarlılıkları sırasıyla %70, %65 ve %86; özgüllükleri ise sırasıyla %86, %79 ve %82 olarak bulunmuştur. Üç yöntem arasında anlamlı farklılık bulunmamıştır.
Çalışmamızda lenf nodu temelinde istasyonlar ayrı ayrı değerlendirildiğinde PETin duyarlılığının, BTye göre daima yüksek olduğu, buna karşın özgüllüğünün yakın olduğu, hatta bazı istasyonlarda düşük olduğu gözlendi. Genel değerlendirmede BTnin özgüllüğü %85, PETin özgüllüğü ise %83.2 olarak bulundu. Takamochi ve ark.nın[15] çalışmasında da, çalışmamızdakine benzer şekilde, BTnin özgüllüğü PETden yüksek bulunmuştur (%83 ve %79).
Yapılan çalışmalarda skuamöz hücreli tümörlerde, FDG tutulmasının adenokarsinom ve bronkoalveoler karsinoma göre yüksek olduğu gösterilmiştir. Kim ve ark.[16] skuamöz hücreli tümörlerde FDG tutulmasını primer kitle için 10.8±4.4, adenokarsinomlarda 8.8±3.2 bulmuşlardır. Bu sonuçlara dayanarak, skuamöz hücreli tümör için duyarlılık ve özgüllüğün adenokarsinoma göre yüksek olacağını söyleyebiliriz. Öte yandan, Wong ve ark.[17] nodal tutulum (uptake) oranlarını adenokarsinom için %71, skuamöz hücreli karsinom için %60 olarak bildirmişler ve farkı anlamlı bulmamışlardır. Çalışmamızda, PET incelemesinde adenokarsinom için duyarlılık ve özgüllüğün skuamöz hücreli tümörlerden yüksek olduğunu gördük (duyarlılık adenokarsinomda %83, skuamöz hücreli tümörde %64). İstatistiksel değerlendirmede ise, Wong ve ark.nın[17] çalışmasına benzer şekilde iki grup arasında anlamlı farklılık bulunmadı (t=1.1, p>0.05).
Çalışmamızda, PETin duyarlılığı açısından lenf nodu istasyonları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmadı.
Bronkoalveoler karsinomun yalancı negatiflik nedenleri arasında olduğu ve düşük düzeyde FDG tutulumu gösterdiği bilinmektedir.[16,18] Çalışmamızda bronkoalveoler karsinomlu üç hastanın mediastene yönelik PET incelemeleri negatif idi; histopatolojik incelemede de hiçbirinde lenf nodu pozitifliği görülmedi.
Literatürde PETin yalancı pozitiflik ve yalancı negatiflik göstermesiyle ilgili sınırlı sayıda çalışma vardır.[12,15,19-21] Takamochi ve ark.nın[15] hasta temelinde yapmış olduğu çalışmada yalancı pozitiflik oranı %14, yalancı negatiflik %20 bulunmuştur. Çalışmamızda ise hasta temelinde yapılan değerlendirmede yalancı pozitiflik %30, yalancı negatiflik %30.4 bulundu. Lenf nodu temelinde yapılan değerlendirmede ise yalancı pozitiflik %16.8, yalancı negatiflik %33.3 idi. Hasta ve lenf nodu temelinde yalancı pozitifliğin bildirilen oranlara göre daha yüksek oluşu, ülkemiz şartları göz önünde tutulduğunda anlaşılabilir bir durum olarak kabul edilebilir. Ayrıca, hasta temelindeki yüksek yalancı negatiflik oranımız mediastinoskopi endikasyonlarının gözden geçirilmesi gerektiğini düşündürmektedir. Çalışmamızda lenf nodları aynı patoloji uzmanı tarafından tekrar incelendi. Yalancı pozitiflik gösteren 19 lenf nodunun 11inde pozitifliği açıklayacak bir neden bulundu. Bunlar, antrakozis (4 lenf nodu), sinüzal histiyositoz (n=2), antrakozis+sinüzal histiyositoz (n=1), antrakozis+obstrüktif pnömoni bulguları (n=3) ve yanlış lokalizasyon (n=1) olarak değerlendirildi. Yalancı negatiflik gösteren 11 lenf nodunun ise sadece üçünde açıklayıcı neden bulundu. Bunların ikisinde subkapsüler mikroskopik tümör, birinde tümör nekrozu görüldü. Yalancı pozitif ve yalancı negatif değerlerini açıklayacak nedenler literatürde belirtilmiştir.[13,15,22] Ayrıca, PETin 5, 6 ve 7 nolu istasyonlarda yalancı pozitiflik gösterebileceği; bu nedenle, bu istasyonların biyopsiyle doğrulanması gerektiği bildirilmiştir.[23] Çalışmamızda da lenf nodları ayrı ayrı incelendiğinde 5, 6 ve 7 nolu istasyonlarda yalancı pozitifliğin diğer istasyonlara göre yüksek olduğu görüldü. Yalancı pozitiflik oranları 5 nolu istasyonda %75, 6 nolu istasyonda %66, 7 nolu gangliyonda ise %53 idi. Ülkemizde enfeksiyon hastalıklarının fazla görülmesinin, yalancı pozitiflik oranının yüksek olmasında etkili olduğunu düşünüyoruz.
Çalışmamızda, BTde mediastinal lenf nodu tutulumu açısından pozitif olarak değerlendirilen sekiz hastanın PET incelemesinde malignite düzeyinde tutulum saptanmadı ve bu hastalara torakotomi yapıldı. Bu hastalardan çıkarılan toplam 30 lenf nodu istasyonunun sadece bir tanesinde (7 numaralı gangliyon) histopatolojik olarak lenf nodu pozitifliği saptandı (%3.3). Bu hastaların yedisinde skuamöz hücreli karsinom, birinde adenokarsinom vardı. Pozitron emisyon tomografisinde mediastinal tutulum açısından negatif bulunan ve santral yerleşim göstermeyen 17 hastanın patoloji sonuçlarına bakıldığında, dört hastada (%23.5) mediastinal tutulum saptandı. Bunların ikisi adenokarsinom, biri adenoskuamöz, biri büyük hücreli tümördü. Bu grup içinde skuamöz hücreli karsinomda histopatolojik pozitifliğe rastlanmadı. Buna karşın, PET incelemede mediastinal metastaz saptanmayan ve santral yerleşim gösteren 11 hasta vardı. Bunların hepsi skuamöz hücreli karsinom idi ve üçünde (%27.3) patolojik incelemede mediastinal tutulum görüldü.
Çalışmamızın bu verilerinden yola çıkarak, PET görüntülemede malignite düzeyinde tutulumun görülmediği, santral olmayan tümör varlığında ve primer tümörün skuamöz hücreli karsinom olduğu durumda mediastinoskopinin yapılmayabileceği, doğrudan torakotomi yapılmasının doğru bir yaklaşım olabileceği sonucuna vardık. Bunun tersine, santral olan skuamöz hücreli karsinomlarda ve periferik skuamöz hücreli dışı tümörlerde PET incelemenin yalancı negatifliğinin, santral olmayan skuamöz hücreli tümörlere göre yüksek olduğunu gördük. Ancak, genel değerlendirmede PETin özgüllüğünün yüksek olması mediastinoskopi yapma girişimini belirgin bir şekilde azaltmaktadır. Graeter ve ark.[24] bronkojenik karsinomlarda PET incelemenin negatif olduğu durumda mediastinoskopinin ihmal edilebileceğini bildirmişlerdir.
Sonuç olarak, PET ve BTnin birlikte yorumlanması ve mediastinal lenf nodlarının noninvaziv olarak daha doğru bir şekilde değerlendirilmesiyle gereksiz cerrahi girişimlerin sayısı azaltılabilir. Pozitron emisyon tomografisinde yalancı pozitifliğin çok yüksek olması nedeniyle, mediastinal metastaz şüphesi olan istasyonların mutlaka biyopsiyle doğrulanması gerektiği, hasta başına yalancı negatifliğin de yüksek oluşu nedeniyle periferik T1 tümörler dışındaki durumlarda invaziv mediastinal değerlendirmenin düşünülmesi gerektiği sonucuna vardık.
1) Boring CC, Squires TS, Tong T. Cancer statistics, 1992. CA Cancer J Clin 1992;42:19-38.
2) Parker SL, Tong T, Bolden S, Wingo PA. Cancer statistics, 1997. CA Cancer J Clin 1997;47:5-27.
3) Huang SC, Phelps ME, Hoffman EJ, Sideris K, Selin CJ, Kuhl DE. Noninvasive determination of local cerebral metabolic rate of glucose in man. Am J Physiol 1980;238:E69-82.
4) Mortelmans L, Vanhaecke J, Lesaffre E, Arnold A, Urbain JL, Hermens W, et al. Evaluation of the effect of thrombolytic treatment on infarct size and left ventricular function by enzymatic, scintigraphic, and angiographic methods. The European Cooperative Study Group for Recombinant Tissue Type Plasminogen Activator. Am Heart J 1990;119:1231-7.
5) Mortelmans L, Nuyts J, Scheys I, Wackers F, Lesaffre E, Brzostek T, et al. A new quantitative method for the analysis of cardiac perfusion tomography (SPET): validation in postinfarct patients treated with thrombolytic therapy. Eur J Nucl Med 1993;20:1193-200.
6) Vansteenkiste JF. Imaging in lung cancer: positron emission tomography scan. Eur Respir J Suppl 2002;35:49-60.
7) Scott WJ, Gobar LS, Terry JD, Dewan NA, Sunderland JJ. Mediastinal lymph node staging of non-small-cell lung cancer: a prospective comparison of computed tomography and positron emission tomography. J Thorac Cardiovasc Surg 1996;111:642-8.
8) Steinert HC, Hauser M, Allemann F, Engel H, Berthold T, von Schulthess GK, et al. Non-small cell lung cancer: nodal staging with FDG PET versus CT with correlative lymph node mapping and sampling. Radiology 1997;202:441-6. 9. Wahl RL, Quint LE, Greenough RL, Meyer CR, White RI, Orringer MB. Staging of mediastinal non-small cell lung cancer with FDG PET, CT, and fusion images: preliminary prospective evaluation. Radiology 1994;191:371-7.
10) Dwamena BA, Sonnad SS, Angobaldo JO, Wahl RL. Metastases from non-small cell lung cancer: mediastinal staging in the 1990s-meta-analytic comparison of PET and CT. Radiology 1999;213:530-6.
11) Sazon DA, Santiago SM, Soo Hoo GW, Khonsary A, Brown C, Mandelkern M, et al. Fluorodeoxyglucose-positron emission tomography in the detection and staging of lung cancer. Am J Respir Crit Care Med 1996;153:417-21.
12) Cerfolio RJ, Ojha B, Bryant AS, Bass CS, Bartalucci AA, Mountz JM. The role of FDG-PET scan in staging patients with nonsmall cell carcinoma. Ann Thorac Surg 2003;76:861-6.
13) Gonzalez-Stawinski GV, Lemaire A, Merchant F, OHalloran E, Coleman RE, Harpole DH, et al. A comparative analysis of positron emission tomography and mediastinoscopy in staging non-small cell lung cancer. J Thorac Cardiovasc Surg 2003;126:1900-5.
14) Kernstine KH, Stanford W, Mullan BF, Rossi NP, Thompson BH, Bushnell DL, et al. PET, CT, and MRI with Combidex for mediastinal staging in non-small cell lung carcinoma. Ann Thorac Surg 1999;68:1022-8.
15) Takamochi K, Yoshida J, Murakami K, Niho S, Ishii G, Nishimura M, et al. Pitfalls in lymph node staging with positron emission tomography in non-small cell lung cancer patients. Lung Cancer 2005;47:235-42.
16) Kim BT, Kim Y, Lee KS, Yoon SB, Cheon EM, Kwon OJ, et al. Localized form of bronchioloalveolar carcinoma: FDG PET findings. AJR Am J Roentgenol 1998;170:935-9.
17) Wong CY, Nunez R, Bohdiewicz P, Welsh RJ, Chmielewski GW, Ravikrishnan KP, et al. Patterns of abnormal FDG uptake by various histological types of non-small cell lung cancer at initial staging by PET. Eur J Nucl Med 2001; 28:1702-5.
18) Scott WJ, Schwabe JL, Gupta NC, Dewan NA, Reeb SD, Sugimoto JT. Positron emission tomography of lung tumors and mediastinal lymph nodes using [18F]fluorodeoxyglucose. The Members of the PET-Lung Tumor Study Group. Ann Thorac Surg 1994;58:698-703.
19) Ohtsuka T, Nomori H, Watanabe K, Naruke T, Orikasa H, Yamazaki K, et al. False-positive findings on [18F]FDG-PET caused by non-neoplastic cellular elements after neoadjuvant chemoradiotherapy for non-small cell lung cancer. Jpn J Clin Oncol 2005;35:271-3.
20) Cheran SK, Nielsen ND, Patz EF Jr. False-negative findings for primary lung tumors on FDG positron emission tomography: staging and prognostic implications. AJR Am J Roentgenol 2004;182:1129-32.
21) Konishi J, Yamazaki K, Tsukamoto E, Tamaki N, Onodera Y, Otake T, et al. Mediastinal lymph node staging by FDG-PET in patients with non-small cell lung cancer: analysis of falsepositive FDG-PET findings. Respiration 2003;70:500-6.
22) Kapucu LO, Meltzer CC, Townsend DW, Keenan RJ, Luketich JD. Fluorine-18-fluorodeoxyglucose uptake in pneumonia. J Nucl Med 1998;39:1267-9.