Minimal klinik bulguları olan hastalar KPByi tolere edebilir fakat ileri karaciğer sirozlu olgularda kardiyak cerrahi önerilmemektedir. Primer biliyer siroz (PBS) ve koroner arter hastalığı (KAH) birlikteliği nadir görülmektedir. Primer biliyer siroz, etyolojisi iyi bilinmeyen fakat hastalığın gelişmesinde otoimmünitenin önemli rol oynadığı safra yollarının harabiyeti ile karakterize bir hastalıktır. Bu yazımızda, PBS ve KAH birlikteliği bulunan ve koroner arter bypass greft (KABG) ameliyatı uygulanan bir olgu bildirilmiştir.
Genel anestezi altında median sternotomiyi takiben sol internal torasik arter (İTA) hazırlandı. Anestezik madde olarak isofluran, fentanil ve sisatrakurium besilat kullanıldı. Sistemik heparinizasyon ve two-stage kanülasyonu takiben koroner bypass ameliyatı KPB altında gerçekleştirildi. Sol İTA sol ön inen koroner arter için, safen ven ise sağ koroner arter için greft olarak kullanıldı. Kross-klemp süresi 31 dakika, toplam bypass süresi ise 43 dakika olarak gerçekleşti.
Hasta ameliyat sonrası sekizinci saatte ekstübe edildi. Oral beslenmeye başlanması ile birlikte UDKA tedavisine devam edildi. Karaciğer enzimleri sık aralıklarla takip edildi. Ameliyat sonrası birinci gün SGOT enziminde ameliyat öncesine göre artış saptandı (26 U/Lye karşılık 89 U/L). Bu artış aynı gün normal değerine indi ve KPBye bağlı olduğu düşünüldü. Karaciğer enzim takipleri normal sınırlar içinde seyretti. Herhangi bir komplikasyon gelişmedi. Hasta ameliyat sonrası yedinci gün taburcu edildi. Birinci ay kontrolünde herhangi bir sorunla karşılaşılmadı. Rutin biyokimya incelemelerinde karaciğer enzimlerinin normal olduğu izlendi.
Kardiyopulmoner bypass kullanılarak yapılan elektif kardiyak ameliyatların orta ve şiddetli sirozlu hastalarda kontrendike olduğu kabul edilmektedir. Kardiyopulmoner bypass kullanılmaması ve dolayısıyla yan etkilerinin ortaya çıkmaması bu hastalarda avantaj sağlayabilir ve cerrahi revaskülarizasyon gerektiren orta ve şiddetli sirozlu olgularda çalışan kalpte KAB ameliyatı alternatif bir tedavi stratejisidir.[3,4] Kaplan ve ark.[4] çalışan kalpte veya kısa KPB süreli kalp cerrahisinin sirozlu olgularda iyi sonuçlarla uygulanabileceğini göstermişlerdir. Biz hastamızı KPB altında ameliyat ettik ve ameliyat sonrası dönemde erken veya geç komplikasyon ile karşılaşmadık. Bu sonucun elde edilmesinde kısa ameliyat süresinin katkısı olduğu kanısındayız.
Bu olgularda KPB sonrası görülen morbidite ve mortalite oranları önemli derecede yüksektir. Çalışan kalpte ameliyat edilen olgularda majör komplikasyon oranları %33-39 oranında görülmektedir.[1,3] Fakat KPB altında bu oran %100e ulaşabilmektedir.[3] Mortalite oranları ise class A, B ve C için sırasıyla %0-8, %41-80 ve %100 olarak bildirilmektedir.[1,3-5]
Daha önce yayınlanmış makaleler ile bizim olgumuzun demografik özelliklerini (yaş, cinsiyet, hastalığın şiddeti ve laboratuvar bulguları) karşılaştırdığımızda farklılık saptamadık.[1,3,4] Bize göre tek farklılık, karaciğer sirozunun nedeniydi, bizim olgumuzda etyoloji PBS idi. Yayınlanmış makalelerin çoğunda etyoloji birbirine benzemektedir ve hepatit B virüs enfeksiyonu ve alkolik siroz en önemli etkenler olarak gösterilmektedir.[1,3,5]
Hastanın karaciğer enzimleri ve bilirubin düzeyleri ameliyat sonrası dönemde sık aralıklarla takip edildi. Gerek karaciğer enzimleri gerekse kan bilirubin düzeyleri normal sınırlar içinde seyretti. Hastamız ameliyat öncesi UDKA kullanmaktaydı ve ameliyattan sonra oral alımı takiben UDKA tedavisine devam edildi. Hastanın oral alımının başlamasıyla birlikte UDKA tedavisinin eklenmesi ve hepatotoksik olmayan bir anestezik maddenin kullanılmasının bu değerlerin normal sınırlar içinde tutulmasına katkı sağladığını düşünüyoruz. Fakat, Suman ve ark.[5] 43 hastada elde ettikleri bilgilere dayanarak enfluran, isofluran, fentanil, midazolam, morfin ve sufentanil tedavisi ile hepatik dekompansasyon ve mortalite arasında anlamlı bir ilişki bulmamışlardır.
Karaciğer sirozlu hasta nüfusunda KPB riskli gibi gözükse de, minimal klinik bulguları olan olgular (Child class A), KPByi tolere edebilirler. Koroner arter hastalığı ile birlikte karaciğer sirozu bulunan olgularda, ameliyat öncesi ve sonrası dönemde hastanın klinisyeni ile gastroenterolog ve anestezistten oluşan bir ekibin uyumlu çalışması sonucu KAB ameliyatlarının güvenli olarak yapılacağı kanısındayız.
1) Lin CH, Lin FY, Wang SS, Yu HY, Hsu RB. Cardiac surgery
in patients with liver cirrhosis. Ann Thorac Surg 2005;
79:1551-4.
2) Hayashida N, Aoyagi S. Cardiac operations in cirrhotic
patients. Ann Thorac Cardiovasc Surg 2004;10:140-7.
3) Hayashida N, Shoujima T, Teshima H, Yokokura Y, Takagi K,
Tomoeda H, et al. Clinical outcome after cardiac operations
in patients with cirrhosis. Ann Thorac Surg 2004;77:500-5.