Çokkesitli bilgisayarlı tomografi (BT) sistemlerinin gelişmesi ile birlikte, kardiyak incelemeler BTnin en yaygın uygulama alanlarından biri haline gelmiştir. Ancak, koroner arterlerin BT ile görüntülenmesinde önemli güçlükler vardır. Koroner arterler oldukça ince ve kıvrımlı yapıda olmalarının yanı sıra kalp ve solunum gibi fizyolojik hareketlerden sürekli olarak etkilenmektedirler.[6,7] Bu nedenle, koroner arterlerin BTde görüntülenebilmesi için yüksek uzaysal çözünürlük, yüksek zamansal çözünürlük ve kalp siklusu ile uyum gereklidir. Aynı zamanda solunum artefaktlarının en aza indirilebilmesi için çekim süresi mümkün olduğunca kısa olmalıdır.[8-11]
Çokkesitli BT sistemleri çok hızlı bir teknolojik gelişim göstermektedir. Henüz konvansiyonel anjiyografinin uzaysal ve zamansal çözünürlüğüne ulaşılamamakla birlikte, çok kısa sürede çok önemli mesafeler alınmıştır.[8] Altmış dört kesitli BT sistemlerinin geliştirilmesi ile birlikte, BT koroner anjiyografinin tanısal etkinliği 4 kesitli ve 16 kesitli sistemlere kıyasla belirgin ölçüde artmıştır; buna bağlı olarak yöntemin klinik kullanımı hızla yaygınlaşmaktadır.[6-10] Özellikle son olarak geliştirilen çift tüplü BT, artmış zamansal çözünürlüğü sayesinde 64 kesitli BTde karşılaşılan birçok sorunu çözme potansiyeline sahiptir.[12-14] Böylece, kardiyak BT daha geniş bir hasta grubunda daha etkin ve kolay bir şekilde uygulanabilir hale gelmiştir.
Bilgisayarlı tomografi koroner anjiyografinin en önemli avantajı invaziv olmayışı ve çok hızlı olarak yapılabilmesidir. Üstelik hasta açısından son derece konforludur, hastanede yatış gerektirmemektedir. Ayrıca, damar duvarının değerlendirilebilmesi, kritik darlık olmayan durumlarda damar duvarındaki aterosklerotik değişikliklerin gösterilmesi ve plak karakterizasyonu BT anjiyografinin en önemli üstünlükleridir.[6-9]
Doğru teknikle elde olunmuş bir BT anjiyografi incelemesi, tanısal özellikte görüntüler oluşturmanın önkoşuludur.[10,11] Solunuma bağlı hareket artefaktlarını engellemek için inceleme süresince hastaya nefes tutturulur. Çekim süresinin kısa olması incelemenin kalitesi açısından önemlidir. Dört kesitli sistemlerde BT anjiyografi incelemeleri yaklaşık 40 sn sürmekte idi. Bu birçok hasta için başarması çok güç bir süre idi. On altı kesit sistemlerde ise süre yaklaşık 20 saniyeye inmiştir. Altmış dört kesitli sistemlerde yaklaşık 10-12 saniyedir.[5-9] Çift tüplü BTde ise kalp hızına bağlı olarak 5-7 sn arasında değişmektedir.[13,14]
İnceleme sırasında hastaya otomatik enjektör ile yüksek hızda intravenöz kontrast madde enjeksiyonu yapılır. Bilgisayarlı tomografi anjiyografide kontrast madde enjeksiyonunu doğru olarak zamanlamak son derece önemlidir.[10] Yüksek vasküler boyanma için yüksek iyot konsantrasyonlu non-iyonik kontrast madde (350-400 mg iyot/ml) kullanılmaktadır.[9-11] Altmış dört kesit BT anjiyografi için 5 ml/sn, çift tüplü BT anjiyografi için 6 ml/sn hızla enjeksiyon yapılır. Kontrast madde enjeksiyonu sonrasında ise, kontrast maddenin plato fazını uzatmak ve sağ kalp boşluklarından kontrast maddeyi uzaklaştırmak için serum fizyolojik enjeksiyonu yapılması önerilmektedir.[9-11] Koroner BT anjiyografinin değişik cihazlara göre teknik parametreleri Tablo 1de özetlenmiştir.
Tablo 1: Bilgisayarlı tomografi koroner anjiyografi protokolleri
Kardiyak BT incelemelerinde, incelemenin kalp siklusu ile uyumu için elektrokardiyografi (EKG) tetikleme-kapılama gereklidir. Bilgisayarlı tomografi koroner anjiyografi incelemelerinde daima EKG kapılama kullanılır.[6,8-10] Bu yöntemle inceleme sırasında EKG trasesi kaydedilir. Elde edilen spiral tarama tüm kalp fazlarını içermektedir. Daha sonra, istenen kalp fazında aksiyal kesitler rekonstrükte edilir.[6,8-10] En önemli unsurlardan biri hareket artefaktlarının en az olduğu doğru kalp fazını saptamak ve görüntü işleme işlemleri yaparken bu kalp fazını kullanmaktır. Bunun için genellikle, kalbin en az hareketli olduğu diyastolik fazlar kullanılır. Ancak, kalp hızının yüksek olduğu durumlarda sistolik fazlardan da yararlanılabilir.
Kalp hızı kontrolü için, 64 kesitli ve daha önceki sistemlerde incelemeden önce 5-15 mg intravenöz betabloker kullanılabilir.[8,9] Beta-bloker kullanılmasının kontrendikasyonları kronik obstrüktif akciğer hastalığı, astım, AV blok ve hipotansiyondur (sistolik kan basıncı <100 mmHg). Oral beta-bloker tercih edilirse incelemeden bir gün önce ve incelemeden 30-60 dakika önce olmak üzere 50-100 mg metaprolol tartrate tablet şeklinde verilebilir.[8,9]
Koroner damarları genişleterek daha iyi görüntülenmesini sağlamak için veya stenozu taklit edebilecek koroner arter spazmını engellemek için incelemeden hemen önce nitrogliserin kullanılmalıdır.[8,9] Dilaltı 0.4 mgrlık nitrogliserin tabletleri veya dilaltı sprey şeklinde nitrogliserin kullanılabilir. Kontrendikasyonları hipotansiyon, erken miyokard enfarktüsü, ciddi anemi, atmış intrakraniyal basınç ve nitrogliserine karşı aşırı duyarlılık şeklindedir.
Koroner arterlerin değerlendirilmesinde orijinal aksiyal kesitler, multiplanar reformat (MPR), kavisli MPR, maksimum intensite projeksiyon (MIP) ve üçboyutlu hacim görüntüleri kullanılmaktadır.[10,11] Koroner arterlerin analizi sistematik biçimde ve tecrübeli bir hekim tarafından yapılmalıdır.
Bilgisayarlı tomografi anjiyografi uygulamalarından yarar görebilecek hastalar birkaç geniş başlık altında toplanabilir.
1- Koroner BT anjiyografi en sık olarak koroner arter darlıklarının dışlanması amacıyla yapılmaktadır.
- Semptomu olmayan, ancak koroner arter hastalığı açısından orta risk grubundaki hastalar koroner arter hastalığının dışlanması amacıyla koroner BT anjiyografinin en sık kullanıldığı hasta grubudur.[8]
- Framingham parametrelerine göre düşük ya da orta risk grubuna dahil, atipik göğüs ağrısı yakınması olan hastalarda yüksek negatif prediktif değeri nedeniyle BT anjiyografi çok yararlıdır. Normal bir BT anjiyografi (negatif kalsiyum skoru ile birlikte) invaziv anjiyografi gerekliliğini ortadan kaldırabilir.[8,15]
- BT anjiyografi, koroner dışı cerrahi öncesi koroner damar hastalığını dışlamak için kullanılabilir. Bu grup hastalarda BT anjiyografi uygulanmasını ACC (American Collage of Cardiology) ve AHA (American Heart Association) önermektedir.[15]
- Konvansiyonel anjiyografinin riskli veya yetersiz olduğu durumlarda alternatif olarak BT koroner anjiyografi kullanılabilir.
2- Koroner BT anjiyografi, daha önce koroner stent veya bypass uygulanmış, stenoz veya oklüzyon kuşkusu bulunan, ancak bu olasılığın düşük olduğu hastalarda kullanılabilir. Özellikle konvansiyonel anjiyografi ile bypass greftin gösterilememesi durumunda yararlı olabilir.[8]
3- Koroner BT anjiyografi koroner arter anomalilerinin görüntülenmesinde son derece yararlıdır ve konvansiyonel anjiyografiye göre avantajları vardır.[8]
- Kawasaki hastalığında koroner anevrizma varlığını araştırmak için kullanılabilir.
- Çocuklarda ve gençlerde koroner arter anomalisi kuşkusu durumunda ilk tercih olabilir.
4- Koroner BT anjiyografi invaziv anjiyografi bulgularını netleştirmek için veya perkütan girişime rehberlik yapmak amacıyla kullanılabilir.
5- Aritmi tedavisi amacıyla ablasyon tedavisi uygulanacak hastalarda venöz anatomiyi değerlendirmede BT anjiyografi kullanılabilir.[8]
6- Arkus aorta anomalileri, aort koarktasyonu ve diğer doğuştan kalp hastalıklarının tanısında, tedavi planlamasında, tedavi sonrası kontrollerinde kullanılabilir. Ayrıca, bu hastalarda konvansiyonel anjiyografi öncesinde anatomik oryantasyon sağlaması açısından da son derece yararlı olabilir.
7- Koroner BT anjiyografi koroner ateroskleroz yükünün ortaya konması ve plak karakterizasyonu açısından da önemli bilgiler sağlayabilir.
KORONER ARTER ANOMALİLERİ
Koroner arter anomalileri genel bir terim olup, pek
çok farklı anomali tipini içermektedir.[16,17] Koroner arter
anomalileri benign olabileceği gibi, yaşamı tehdit eder
ciddiyette de olabilir.[16,17] Koroner arter anomalilerinin
görülme sıklığı %0.85tir ve genç erişkinlerde ani ölüme
neden olabilir.[18,19] Sporcularda görülen ani kardiyak
ölümlerin %12sinden ve diğer ani ölümlerin ise %1.2sinden
koroner arter anomalilerinin sorumlu olduğu düşünülmektedir.[18,19] Koroner anomali görülme oranı koroner
arter darlığı kuşkusu ile yapılan konvansiyonel koroner
anjiyografilerde %1 olarak bildirilmektedir.[16,17,19]
En sık görülen anomali sol sirkumfleks arterin sağ koroner arterden veya sağ koroner sinüsten çıkmasıdır (Şekil 1).[16-20] Çoğunlukla da sol sirkumfleks arter retroaortik seyir göstererek sol atriyoventriküler oluğa gelir. Bu durumda sol sirkumfleks arter, aort ile pulmoner arter arasında sıkışmayacağından, bu benign bir türdür. Daha sonra sol sirkumfleks arter ve sol ön inen arterin sol sinüs Valsalvadan ayrı ayrı çıkmaları görülür.[16-20] Klinik olarak anlamlı olan bir anomali, sağ koroner arterin sol koroner sinüsten çıkıp, aort ile pulmoner arter arasından sağa geçmesidir. Bu durumda özellikle egzersiz sırasında sağ koroner artere bası izlenebilir (Şekil 2).[16-20] Diğer anomaliler, sol ön inen arter veya sol ana koroner arterin sağ koroner sinüsten çıkması, sol sirkumfleks arterin sol ön inen arterden çıkması, sol ana koroner arterin pulmoner arterden çıkması[16-20] ve koroner arterler ile kardiyak boşluklar veya diğer vasküler yapılar arasındaki fistüllerdir.[16-20] Miyokard köprüleri, ana koroner arterlerin kısa bir segmentinin epikardial alanda değil de miyokardın içinde seyrettiği anatomik varyasyonlardır.[16-20] Çoğunlukla tesadüfen saptanmakta olup, genellikle klinik bulgu vermemektedirler. Özellikle MPR (Multiplanar reconstruction) görüntülerde net olarak görüntülenebilirler. Bu olgularda sistolik ve diyastolik faz görüntülerin birlikte değerlendirilmesi önemlidir. Sistolde miyokard içinde seyreden segmentte izlenebilecek nispi daralma diyastolde kaybolur.
Şekil 1: Üçboyutlu hacim görüntüsü. Sol sirkumfleks arter sağ koroner arterden çıkış göstermektedir.
Koroner arter anomalilerinin gösterilmesinde BT anjiyografi konvansiyonel anjiyografiye kıyasla önemli avantajlara sahiptir.[20,21] Konvansiyonel anjiyografide selektif kateterizasyon yapıldığından, anormal koroner arter çıkışının saptanması güçtür. Ayrıca, anormal damarın seyrinin ve pulmoner arter-aort ilişkisinin belirlenmesi mümkün değildir. Bilgisayarlı tomografi anjiyografi ise üçboyutlu görüntüleme özelliği sayesinde koroner arter anomalilerini kolaylıkla saptayabilmekte ve anatomik ilişkilerini ortaya koyabilmektedir.[20,21] Bu açıdan alışılagelmiş altın standart tanımının değişmesi gereklidir.
KORONER ARTER DARLIKLARININ
DEĞERLENDİRİLMESİ
Bilgisayarlı tomografi koroner anjiyografinin en
önemli kullanım amaçlarından biri koroner arter darlıklarının
dışlanmasıdır. Bu, özellikle gereksiz konvansiyonel
anjiyografi uygulamalarını azaltmak konusunda çok önemlidir. Klinik olarak koroner arter hastalığı
tanısının net olarak konamadığı durumlarda BT anjiyografi
öncelikle tercih edilebilir. Ayrıca, BT anjiyografi
ile koroner arter darlığının gösterilmesi durumunda,
konvansiyonel anjiyografi tanısal olmaktan çok tedavi
amaçlı planlanabilir ve aynı seansta stent-balon uygulamaları
ile revaskülarizasyon yapılabilir.
Bilgisayarlı tomografi koroner anjiyografinin konvansiyonel anjiyografiye kıyasla en önemli avantajları, uygulama kolaylığı, ön hazırlık, takip ve hastanede yatış gerektirmemesi, hasta açısından son derece konforlu oluşu ve en önemlisi, invaziv nitelikte olmaması nedeniyle ciddi komplikasyon riski taşımamasıdır.
Göğüs ağrısı sendromu nedeniyle incelenen (egzersiz testi, perfüzyon sintigrafisi veya stres ekokardiyogram ile), ancak inceleme sonuçları karar verdirici olmayan durumlarda BT koroner anjiyografi koroner darlık değerlendirmesi amacıyla konvansiyonel anjiyografiden önce tercih edilebilir.[7-9,15] Benzer şekilde, EKG bulgularının yorum yapmaya uygun olmadığı ve hastanın egzersiz testi yapamadığı durumlarda kullanılabilir. Ayrıca, akut göğüs ağrısı olan ve koroner arter hastalığı açısından orta risk grubu hastalarda EKG bulguları veya enzim testleri negatif ise BT anjiyografi yararlı olabilir.[7-9] Bilgisayarlı tomografi anjiyografinin negatif prediktif değeri pek çok klinik çalışmada %99a yakın oranlarda bildirilmektedir. Bu nedenle, bu grup hastalarda BT anjiyografi ile anlamlı koroner arter darlığı olmadığı gösterilirse, konvansiyonel anjiyografi gerekliliği ortadan kalkabilir.[8,15]
Darlık değerlendirmesi yapılırken aterosklerotik lezyonun özellikleri belirlenmelidir. Aterosklerotik plaklar kalsifik/non-kalsifik olarak sınıflandırılır.[22-24] Kalsifik plaklar ise boyutlarına göre hafif, orta veya yoğun olarak sınıflanabilir.[22-24] Non-kalsifik lezyonlarda, lezyonun konsantrik veya ekzantrik oluşu, değerlendirilebiliyorsa yağlı/fibrotik yapıda olduğu belirtilmelidir.
Darlık derecelendirmesi için, orijinal aksiyal görüntülere
ek olarak, çeşitli görüntü işleme yöntemlerinden
yararlanılmalıdır. Özellikle MIP ve MPR en sık kullanılan
ve kullanımı kolay uygulamalardır.[10,11] Ayrıca,
ileri görüntüleme ve analiz için özel programlar kullanılabilir.
Darlık derecelendirmesinde, lezyonun uzun
eksen görüntüleri yanı sıra damar trasesine dik transaksiyal
görüntülerden de yararlanılmalıdır. Üçboyutlu
hacim görüntülerde lezyon derecelendirme güvenilir
sonuçlar vermemekle birlikte, anatomik oryantasyon
sağlayabilir (Şekil
Derecelendirme için yüzde hesaplamalarından
çok hafif (<%50), orta (%50-70) ve yüksek (%70-99)
şeklinde bir sınıflama yapılması önerilmektedir.[9,10,24]
Yeni geliştirilen yazılımlarla darlıkların işaretlenmesi ardından darlık yüzdesi otomatik olarak hesaplanabilmektedir.
Ancak, BT anjiyografi ile yapılan
yüzde değerlendirmelerinin konvansiyonel anjiyografideki
değerlerle bire bir uyumlu olmayabileceği akılda
tutulmalıdır.[24] Ancak, klinik yaklaşım açısından
darlığın yüzdelik değerinden çok hemodinamik açıdan
anlamlı olup olmadığı önemlidir.
Özellikle retrograd akım varlığında, oklüzyonların
yüksek dereceli darlıklardan ayrımında güçlükler
yaşanabilir.[20,25,26] Oklüzyon/yüksek dereceli darlık
ayrımı için en önemli ölçüt lezyon uzunluğudur.[20,25,26]
Oklüzyon/yüksek dereceli darlık ayrımı perkütan tedavi
yaklaşımı için önemlidir.[26,27] Ayrıca, oklüzyonun
niteliği de yine işlem stratejisi açısından önem taşımaktadır.
Çok uzun segment oklüzyonlarda ve yoğun kalsifik
lezyonlarda perkutan girişim başarısız olabilir.[27]
Ayrıca, oklüzyon distalindeki koroner lümenin değerlendirilmesi
bypass ameliyatları için de yönlendirici
olabilir.[20,26,27]
Koroner arter darlıklarının değerlendirilmesinde
BT anjiyografinin tanısal etkinliği teknolojik gelişimlere
paralel olarak giderek artmakta ve tüm koroner
ağacın görüntülenebilmesi mümkün olmaktadır.
Literatürde bu konuda yapılmış çok sayıda bilimsel
çalışma bulunmaktadır. Bu gelişim süreci Tablo 2de
özetlenmiştir.[24,25,28-41] Uzaysal ve zamansal çözünürlüğün
artmasıyla BT anjiyografinin şu andaki kısıtlamalarının
aşılabileceği ve yakın gelecekte tanısal
konvansiyonel anjiyografinin alternatifi olarak yaygınlaşabileceği
düşünülmektedir.[24]
KORONER STENTLERİN
DEĞERLENDİRİLMESİ
Stent açıklığı ve stent içi restenoz değerlendirilmesinde
rutin olarak konvansiyonel koroner anjiyografi
kullanılmaktadır.[44] Ancak, güvenilir ve invaziv olmayan
bir tanı yöntemi geliştirilmesi klinik uygulamalar
açısından çok önemli ve değerlidir.
Koroner stent açıklığı ve stent içi restenoz değerlendirilmesi
BT anjiyografinin en ilgi çekici uygulamaları arasındadır.[8,15,45] Ancak, BT anjiyografi ile stent görüntülenmesinde,
stentlerden kaynaklanan yüksek dansite
artefaktlarına bağlı önemli sorunlar vardır.[20,46-49]
Parsiyel hacim ve ışın sertleşmesi artefaktları
nedeniyle stent lümeninin BT dansite değerleri artar
ve stent gövdesinin boyutu yapay olarak genişler.
Buna bağlı olarak stent lümeninde yapay daralma
oluşur.[46-49] Bu durum özellikle restenoz değerlendirmesini
güçleştirmektedir. Stentin yapıldığı materyal,
gövde kalınlığı, boyutu ve şekli stent lümeninin değerlendirilebilir
olmasında oldukça belirleyicidir.[46-49]
Bunun yanı sıra incelemenin yapıldığı BT cihazının
teknolojik özellikleri de (uzaysal çözünürlük, zamansal
çözünürlük, rekonstrüksiyon filtresi) son derece
önemlidir.[48]
Genel olarak, stent çapının 3 mm altında ve gövde
kalınlığının 140 μmnin üstünde olduğu durumlarda
stent içi değerlendirme güçleşmektedir.[48-51] Ayrıca, altın
içerikli stentlerde metal artefaktları daha belirgindir.
Çelik ve kobalt içerikli stentlerde ise metalik artefaktlar
nispeten daha az izlenmektedir.[46-49] Duvar kalsifikasyonları
ve hareket artefaktları da stent içi değerlendirmeyi
güçleştirmektedir.[48]
Stent incelemelerinde stente bağlı artefaktları
azaltmak amacıyla rekonstrüksiyonda BT anjiyografi
için kullanılan standart filtreler yerine (örn:
B20f-B30f) yüksek uzaysal çözünürlüğe sahip kenar
keskinleştirici filtre kullanılmalıdır (örn: B46f). Bu durumda görüntü gürültüsü de artmasına karşın,
uzaysal çözünürlüğün artması tanısal anlamda önemli
katkı sağlamaktadır.[48,52,53]
Stentlerin değendirilmesinde, orijinal aksiyal imajlara
ek olarak, damar trasesine paralel ve dik MPR
görüntüler kullanılır. Böylece, stentler hem uzun hem
de kısa eksende değerlendirilir. Lümen trasesine dik
kısa eksen görüntüler özellikle stenoz derecesini
değerlendirmede yararlıdır. Maksimum intensite projeksiyon
ve üçboyutlu hacim görüntüler tanısal olarak
kullanılmaz.[48,49]
Değerlendirme yapılırken, stent içi lümende referans
damara eş dansitede homojen kontrastlanma izlendiğinde
stent açık olarak belirtilmektedir (Şekil 4). Stent
lümeninde düşük dansiteli dolum defektlerinin izlendiği,
ancak lümen açıklığının %50den fazla korunduğu
durumlarda neointimal hiperplaziden bahsedilmektedir.
Lümen açıklığının %50den fazla daralması stent içi
restenoz şeklinde tanımlanmaktadır. Stent lümeninin
tümüyle düşük dansitede izlenmesi ise oklüzyon ile
uyumludur.[48,49,54,55]
Özet olarak, BT koroner anjiyografinin stent açıklığı
ve stent içi restenoz değerlendirmesindeki tanısal
doğruluğu stentin yapısı ile BT cihazının teknik özelliklerine
bağlıdır. Bilgisayarlı tomografi teknolojisindeki
gelişmelere paralel olarak, BT anjiyografinin
de etkinliği artmaktadır. Bu gelişim süreci Tablo
3de özetlenmiştir.[49,54-61] Günümüzde stent uygulamalarının giderek daha çok sayıda hastayı kapsaması
özellikle takipteki hasta sayısını belirgin ölçüde artırmaktadır.
Teknolojik gelişmelerin sürmesiyle stent
değerlendirmede bugün için yaşanan kısıtlılıkların
azalacağı düşünülmektedir. Bu anlayışla çokkesitli BT
anjiyografi, stent değerlendirmesinde, özellikle takip
incelemelerinde konvansiyonel anjiyografinin alternatifi
olarak kullanılabilir ve gereksiz invaziv uygulamaları
engelleyebilir.
KORONER BYPASS GREFTLERİN
DEĞERLENDİRİLMESİ
Bypass greft değerlendirilmesinde standart olarak
konvansiyonel koroner anjiyografi kullanılmaktadır.[2] Ancak güvenilir ve invaziv olmayan bir tanı yöntemi
algoritm açısından son derece önemlidir.
Bypass greft değerlendirmesinde BT 1980lerin
başından beri kullanılmaktadır.[65,66] Geniş çapları, kalsifikasyonun
daha nadir görülmesi ve nispeten hareketsiz
olmaları nedeniyle bypass greftler BT ile koroner arterlere
kıyasla daha kolay görüntülenebilir yapılardır.[8,20]
Özellikle venöz greftler net olarak görüntülenebilmektedir. Daha ince kalibrasyonları ve metal klipslerin yol
açtığı artefaktlar nedeniyle arteryel greftlerin görüntülenmesinde
ise özellikle 4 ve 16 kesitli sistemlerde
bazı sorunlar yaşanabilir.[8,67] Ayrıca, bypass sonrası BT
koroner anjiyografi ile greftlerin yanı sıra nativ koroner
arterlerin de güvenilir biçimde değerlendirmesi gereklidir.
Nativ koroner arterler ince kalibrasyonları ve sıklıkla
yoğun kalsifik yapıları nedeniyle, yine özellikle 4 ve
16 kesitli sistemlerde değerlendirme güçlüğü yaratmaktadır.[68-70] Ancak, 64 kesitli sistemlerin yaygın olarak
kullanılmaya başlanmasıyla birlikte arteryel greftlerin
ve nativ koroner arterlerin değerlendirilmesi ile ilgili bu
kısıtlamalar belirgin oranda azalmıştır.[70,71]
Değerlendirmede üçboyutlu hacim görüntüleri ve
kavisli MPR-MIP uygulamaları sıklıkla kullanılmaktadır.[71] Üçboyutlu rekonstrüksiyonlar vasküler anatominin
değerlendirilmesi, üçboyutlu oryantasyon sağlaması
ve greftlerin bütün olarak görüntülenmesi açısından son
derece yararlıdır (Şekil 5). Kavisli MPR-MIP görüntüler
bypass greftin ve anastomoz hattının aynı planda gösterilmesini
sağlar.[71]
Özet olarak, hızlı teknolojik gelişmelere paralel
olarak BT anjiyografinin koroner bypass greftlerinin
değerlendirilmesindeki etkinliği giderek artmaktadır.
Son yıllardaki yayınlarda greft açıklığı, stenozu ve
anastomoz hattı değerlendirmesinde %100e yaklaşan
doğruluk oranları bildirilmektedir.[68-71] Bu gelişim süreci
Tablo 4de özetlenmiştir.[68-75] Yüksek tanısal etkinliği
nedeniyle çokkesitli BT anjiyografi bypass greft değerlendirmesinde
konvansiyonel anjiyografiye alternatif bir
tanı yöntemi olarak kullanılabilir.
Sonuç olarak, teknolojideki hızlı ve çarpıcı gelişmelere
paralel olarak, çokdetektörlü BT sistemlerinin özellikle
koroner arter görüntülemesindeki tanısal etkinliği
giderek artmakta ve klinik kullanımı yaygınlaşmaktadır.
En önemli avantajı olan invaziv olmama niteliği ile
BT koroner anjiyografi tanısal algoritmde konvansiyonel
anjiyografinin tamamlayıcısı ve alternatifi olarak
yerini giderek sağlamlaştırmaktadır. Bu durum, risk
faktörlerini kontrol etmeye yönelik tüm gayretlere rağmen,
hala tüm dünyada ölüme neden olan hastalıkların
başında gelen koroner arter hastalıklarının tanısında ve
takibinde gelecekte BTnin daha çok rol oynayacağını
düşündürmektedir. Teknolojik gelişmelerin sürmesi ve
yöntemin klinik etkinliğinin geniş çalışmalarla gösterilmesi
koşuluyla, tanısal koroner anjiyografinin büyük
oranda BT ile yapılabileceği ve konvansiyonel anjiyografinin
tanısal amaçla değil daha çok girişimsel tedavi
amacıyla uygulanacağı öngörülmektedir.
Koroner arter stent uygulamaları günümüzde en
sık başvurulan cerrahi dışı koroner revaskülarizasyon
yöntemidir.[42] Stent içi restenoz oranı, uygulama tekniğindeki
ve stent teknolojisindeki gelişmelere paralel
olarak düşmekle birlikte, rutin klinik uygulamalarda
genel olarak %10-30 oranında izlenmektedir.[43,44] Sade
metal stentlerde ilk altı ayda izlenen stent içi restenoz
en önemli klinik sorundur.[43,44] İlaç salınımlı stentlerde
ise intimal hiperplaziye bağlı restenoz daha seyrek
izlenmekle birlikte, geç stent trombozu görülebilir.[43,44]
Bu durum çok büyük bir hasta topluluğunun takibini
gerekli kılmaktadır.
Koroner arter bypass greft cerrahisi, ilerlemiş koroner
arter hastalığı tedavisinde standart olarak kullanılan
tedavi şeklidir.[62-64] Miyokardiyal revaskülarizasyon
sonrası uzun dönem klinik sonuçlar bypass greft açıklığına
bağlıdır. Bypass greftlerin yaklaşık %10unda
ameliyat sonrası dönemde oklüzyon gelişir. Hastaların yaklaşık %40ında ilk altı yıl içinde semptomlar yineler.
Greftlerin %25inde cerrahi sonrası beş yıllık takip
süresinde oklüzyon saptanır. On yıl sonrasında, oklüzyon
oranları arteryel greftler için %17, venöz greftler
için %59 olarak bildirilmiştir.[62-64] Bu nedenle, bypass
greft cerrahisi sonrası hastaların takibi gerekir.
1) Scanlon PJ, Faxon DP, Audet AM, Carabello B, Dehmer GJ,
Eagle KA, et al. ACC/AHA guidelines for coronary angiography. A report of the American College of Cardiology/
American Heart Association Task Force on practice guidelines
(Committee on Coronary Angiography). Developed in
collaboration with the Society for Cardiac Angiography and
Interventions. J Am Coll Cardiol 1999;33:1756-824.
2) Bashore TM, Bates ER, Berger PB, Clark DA, Cusma JT,
Dehmer GJ, et al. American College of Cardiology/Society
for Cardiac Angiography and Interventions Clinical Expert
Consensus Document on cardiac catheterization laboratory
standards. A report of the American College of Cardiology
Task Force on Clinical Expert Consensus Documents. J Am
Coll Cardiol 2001;37:2170-214.
3) Johnson LW, Lozner EC, Johnson S, Krone R, Pichard AD,
Vetrovec GW, et al. Coronary arteriography 1984-1987: a report
of the Registry of the Society for Cardiac Angiography and
Interventions. I. Results and complications. Cathet Cardiovasc
Diagn 1989;17:5-10.
4) American Heart Association. 2002 heart and stroke statistical
update. Dallas, Tex: American Heart Association; 2001.
5) Budoff MJ, Achenbach S, Duerinckx A. Clinical utility of
computed tomography and magnetic resonance techniques
for noninvasive coronary angiography. J Am Coll Cardiol 2003;
42:1867-78.
6) Schoepf UJ, Becker CR, Ohnesorge BM, Yucel EK. CT of
coronary artery disease. Radiology 2004;232:18-37.
7) Schoenhagen P, Halliburton SS, Stillman AE, Kuzmiak SA,
Nissen SE, Tuzcu EM, et al. Noninvasive imaging of coronary
arteries: current and future role of multi-detector row
CT. Radiology 2004;232:7-17.
8) Achenbach S. Cardiac CT: state of the art for the detection
of coronary arterial stenosis. J Cardiovasc Comput Tomogr
2007;1:3-20.
9) Schoepf UJ, Zwerner PL, Savino G, Herzog C, Kerl JM,
Costello P. Coronary CT angiography. Radiology 2007;244:
48-63.
10) Lawler LP, Pannu HK, Fishman EK. MDCT evaluation
of the coronary arteries, 2004: how we do it-data acquisition,
postprocessing, display, and interpretation. AJR Am J
Roentgenol 2005;184:1402-12.
11) Pannu HK, Flohr TG, Corl FM, Fishman EK. Current concepts
in multi-detector row CT evaluation of the coronary
arteries: principles, techniques, and anatomy. Radiographics
2003;23 Spec No:S111-25.
12) Flohr TG, McCollough CH, Bruder H, Petersilka M, Gruber
K, Süss C, et al. First performance evaluation of a dualsource
CT (DSCT) system. Eur Radiol 2006;16:256-68.
13) Achenbach S, Ropers D, Kuettner A, Flohr T, Ohnesorge B,
Bruder H, et al. Contrast-enhanced coronary artery visualization
by dual-source computed tomography-initial experience.
Eur J Radiol 2006;57:331-5.
14) Johnson TR, Nikolaou K, Wintersperger BJ, Leber AW, von
Ziegler F, Rist C, et al. Dual-source CT cardiac imaging:
initial experience. Eur Radiol 2006;16:1409-15.
15) Budoff MJ, Achenbach S, Blumenthal RS, Carr JJ, Goldin JG,
Greenland P, et al. Assessment of coronary artery disease by
cardiac computed tomography: a scientific statement from the
American Heart Association Committee on Cardiovascular
Imaging and Intervention, Council on Cardiovascular Radiology
and Intervention, and Committee on Cardiac Imaging, Council on Clinical Cardiology. Circulation 2006;114:1761-91.
16) Angelini P. Coronary artery anomalies-current clinical issues:
definitions, classification, incidence, clinical relevance, and
treatment guidelines. Tex Heart Inst J 2002;29:271-8.
17) Angelini P, Velasco JA, Flamm S. Coronary anomalies: incidence,
pathophysiology, and clinical relevance. Circulation
2002;105:2449-54.
18) Pelliccia A. Congenital coronary artery anomalies in young
patients: new perspectives for timely identification. J Am
Coll Cardiol 2001;37:598-600.
19) Engel HJ, Torres C, Page HL Jr. Major variations in anatomical
origin of the coronary arteries: angiographic observations
in 4,250 patients without associated congenital heart disease.
Cathet Cardiovasc Diagn 1975;1:157-69.
20) Okur A, Kantarcı M, editörler. MBDT Koroner anjiyografi.
Erzurum: Aktif Yayınevi; 2007.
21) Datta J, White CS, Gilkeson RC, Meyer CA, Kansal S, Jani ML,
et al. Anomalous coronary arteries in adults: depiction at multidetector
row CT angiography. Radiology 2005;235:812-8.
22) Leber AW, Knez A, Becker A, Becker C, von Ziegler F,
Nikolaou K, et al. Accuracy of multidetector spiral computed
tomography in identifying and differentiating the composition
of coronary atherosclerotic plaques: a comparative study
with intracoronary ultrasound. J Am Coll Cardiol 2004;43:
1241-7.
23) Leber AW, Becker A, Knez A, von Ziegler F, Sirol M,
Nikolaou K, et al. Accuracy of 64-slice computed tomography
to classify and quantify plaque volumes in the proximal
coronary system: a comparative study using intravascular
ultrasound. J Am Coll Cardiol 2006;47:672-7.
24) Öncel D, Öncel G, Taştan A, Tamcı B. Detection of significant
coronary artery stenosis with 64-section MDCT angiography.
Eur J Radiol 2007;62:394-405.
25) Leber AW, Knez A, von Ziegler F, Becker A, Nikolaou K,
Paul S, et al. Quantification of obstructive and nonobstructive
coronary lesions by 64-slice computed tomography: a comparative
study with quantitative coronary angiography and
intravascular ultrasound. J Am Coll Cardiol 2005;46:147-54.
26) Mollet NR, Hoye A, Lemos PA, Cademartiri F, Sianos
G, McFadden EP, et al. Value of preprocedure multislice
computed tomographic coronary angiography to predict
the outcome of percutaneous recanalization of chronic total
occlusions. Am J Cardiol 2005;95:240-3.
27) Olivari Z, Rubartelli P, Piscione F, Ettori F, Fontanelli A,
Salemme L, et al. Immediate results and one-year clinical
outcome after percutaneous coronary interventions in
chronic total occlusions: data from a multicenter, prospective,
observational study (TOAST-GISE). J Am Coll Cardiol
2003;41:1672-8.
28) Garcia MJ, Lessick J, Hoffmann MH; CATSCAN Study
Investigators. Accuracy of 16-row multidetector computed
tomography for the assessment of coronary artery stenosis.
JAMA 2006;296:403-11.
29) Hoffmann MH, Shi H, Schmid FT, Gelman H, Brambs HJ,
Aschoff AJ. Noninvasive coronary imaging with MDCT
in comparison to invasive conventional coronary angiography:
a fast-developing technology. AJR Am J Roentgenol
2004;182:601-8.
30) Mollet NR, Cademartiri F, Nieman K, Saia F, Lemos PA,
McFadden EP, et al. Multislice spiral computed tomography
coronary angiography in patients with stable angina pectoris.
J Am Coll Cardiol 2004;43:2265-70.
31) Mollet NR, Cademartiri F, Krestin GP, McFadden EP,
Arampatzis CA, Serruys PW, et al. Improved diagnostic
accuracy with 16-row multi-slice computed tomography
coronary angiography. J Am Coll Cardiol 2005;45:128-32.
32) Kuettner A, Burgstahler C, Beck T, Drosch T, Kopp AF,
Heuschmid M, et al. Coronary vessel visualization using true
16-row multi-slice computed tomography technology. Int J
Cardiovasc Imaging 2005;21:331-7.
33) Achenbach S, Ropers D, Pohle FK, Raaz D, von Erffa J,
Yılmaz A, et al. Detection of coronary artery stenoses using
multi-detector CT with 16 x 0.75 collimation and 375 ms
rotation. Eur Heart J 2005;26:1978-86.
34) Leschka S, Alkadhi H, Plass A, Desbiolles L, Grünenfelder
J, Marincek B, et al. Accuracy of MSCT coronary angiography
with 64-slice technology: first experience. Eur Heart J
2005;26:1482-7.
35) Raff GL, Gallagher MJ, ONeill WW, Goldstein JA.
Diagnostic accuracy of noninvasive coronary angiography
using 64-slice spiral computed tomography. J Am Coll Cardiol
2005;46:552-7.
36) Mollet NR, Cademartiri F, van Mieghem CA, Runza G,
McFadden EP, Baks T, et al. High-resolution spiral computed
tomography coronary angiography in patients referred for
diagnostic conventional coronary angiography. Circulation
2005;112:2318-23.
37) Nikolaou K, Knez A, Rist C, Wintersperger BJ, Leber A,
Johnson T, et al. Accuracy of 64-MDCT in the diagnosis
of ischemic heart disease. AJR Am J Roentgenol 2006;
187:111-7.
38) Scheffel H, Alkadhi H, Plass A, Vachenauer R, Desbiolles
L, Gaemperli O, et al. Accuracy of dual-source CT coronary
angiography: First experience in a high pre-test probability
population without heart rate control. Eur Radiol 2006;
16:2739-47.
39) Leber AW, Johnson T, Becker A, von Ziegler F, Tittus J,
Nikolaou K, et al. Diagnostic accuracy of dual-source multislice
CT-coronary angiography in patients with an intermediate
pretest likelihood for coronary artery disease. Eur Heart J
2007;28:2354-60.
40) Johnson TR, Nikolaou K, Becker A, Leber AW, Rist C,
Wintersperger BJ, et al. Dual-source CT for chest pain assessment.
Eur Radiol 2008;18:773-80.
41) Öncel D, Öncel G, Taştan A, Tamcı B, Aytekin D. Çift tüplü
bilgisayarlı tomografi koroner anjiyografinin koroner arter
darlıklarının değerlendirilmesindeki etkinliği ve kalp hızının
görüntü kalitesi ile tanısal doğruluk üzerine etkisi. In: 28.
Ulusal Radyoloji Kongresi; 27-31 Ekim 2007; Antalya: Bay
Matbaacılık; 2007. s. E82.
42) Fischman DL, Leon MB, Baim DS, Schatz RA, Savage MP,
Penn I, et al. A randomized comparison of coronary-stent
placement and balloon angioplasty in the treatment of coronary
artery disease. Stent Restenosis Study Investigators. N
Engl J Med 1994;331:496-501.
43) Antoniucci D, Valenti R, Santoro GM, Bolognese L, Trapani
M, Cerisano G, et al. Restenosis after coronary stenting in
current clinical practice. Am Heart J 1998;135:510-8.
44) Mehran R, Dangas G, Abizaid AS, Mintz GS, Lansky AJ,
Satler LF, et al. Angiographic patterns of in-stent restenosis:
classification and implications for long-term outcome.
Circulation 1999;100:1872-8.
45) Stein PD, Beemath A, Kayalı F, Skaf E, Sanchez J, Olson
RE. Multidetector computed tomography for the diagnosis
of coronary artery disease: a systematic review. Am J Med
2006;119:203-16.
46) Mahnken AH, Buecker A, Wildberger JE, Ruebben A,
Stanzel S, Vogt F, et al. Coronary artery stents in multislice
computed tomography: in vitro artifact evaluation. Invest
Radiol 2004;39:27-33.
47) Maintz D, Juergens KU, Wichter T, Grude M, Heindel W,
Fischbach R. Imaging of coronary artery stents using multislice
computed tomography: in vitro evaluation. Eur Radiol
2003;13:830-5.
48) Pugliese F, Cademartiri F, van Mieghem C, Meijboom WB,
Malagutti P, Mollet NR, et al. Multidetector CT for visualization
of coronary stents. Radiographics 2006;26:887-904.
49) Öncel D, Öncel G, Karaca M. Coronary stent patency and instent
restenosis: determination with 64-section multidetector
CT coronary angiography-initial experience. Radiology
2007;242:403-9.
50) Rist C, Nikolaou K, Flohr T, Wintersperger BJ, Reiser MF,
Becker CR. High-resolution ex vivo imaging of coronary
artery stents using 64-slice computed tomography-initial
experience. Eur Radiol 2006;16:1564-9.
51) Mahnken AH, Mühlenbruch G, Seyfarth T, Flohr T, Stanzel
S, Wildberger JE, et al. 64-slice computed tomography
assessment of coronary artery stents: a phantom study. Acta
Radiol 2006;47:36-42.
52) Seifarth H, Raupach R, Schaller S, Fallenberg EM, Flohr
T, Heindel W, et al. Assessment of coronary artery stents
using 16-slice MDCT angiography: evaluation of a dedicated
reconstruction kernel and a noise reduction filter. Eur Radiol
2005;15:721-6.
53) Maintz D, Seifarth H, Flohr T, Krämer S, Wichter T, Heindel
W, et al. Improved coronary artery stent visualization and instent
stenosis detection using 16-slice computed-tomography
and dedicated image reconstruction technique. Invest Radiol
2003;38:790-5.
54) Rixe J, Achenbach S, Ropers D, Baum U, Kuettner A, Ropers
U, et al. Assessment of coronary artery stent restenosis by
64-slice multi-detector computed tomography. Eur Heart J
2006;27:2567-72.
55) Cademartiri F, Schuijf JD, Pugliese F, Mollet NR, Jukema
JW, Maffei E, et al. Usefulness of 64-slice multislice computed
tomography coronary angiography to assess in-stent
restenosis. J Am Coll Cardiol 2007;49:2204-10.
56) Cademartiri F, Runza G, Marano R, Luccichenti G, Gualerzi
M, Brambilla L, et al. Diagnostic accuracy of 16-row multislice
CT angiography in the evaluation of coronary segments.
Radiol Med 2005;109:91-7. [Abstract]
57) Schuijf JD, Bax JJ, Jukema JW, Lamb HJ, Warda HM,
Vliegen HW, et al. Feasibility of assessment of coronary stent
patency using 16-slice computed tomography. Am J Cardiol
2004;94:427-30
58) Gilard M, Cornily JC, Pennec PY, Le Gal G, Nonent M,
Mansourati J, et al. Assessment of coronary artery stents by
16 slice computed tomography. Heart 2006;92:58-61.
59) Van Mieghem CA, Cademartiri F, Mollet NR, Malagutti
P, Valgimigli M, Meijboom WB, et al. Multislice spiral
computed tomography for the evaluation of stent patency
after left main coronary artery stenting: a comparison with
conventional coronary angiography and intravascular ultrasound.
Circulation. 2006;114:645-53.
60) Pugliese F, Weustink AC, Van Mieghem C, Alberghina F,
Otsuka M, Meijboom WB, et al. Dual source coronary computed
tomography angiography for detecting in-stent restenosis.
Heart 2008;94:848-54.
61) Öncel D, Öncel G, Taştan A, Tamcı B. Evaluation of coronary
stent patency and in-stent restenosis with dual-source
CT coronary angiography without heart rate control. AJR
Am J Roentgenol 2008;191:56-63.
62) Campeau L, Enjalbert M, Lespérance J, Vaislic C, Grondin
CM, Bourassa MG. Atherosclerosis and late closure of aortocoronary
saphenous vein grafts: sequential angiographic
studies at 2 weeks, 1 year, 5 to 7 years, and 10 to 12 years
after surgery. Circulation 1983;68:II1-7.
63) Cameron AA, Davis KB, Rogers WJ. Recurrence of angina
after coronary artery bypass surgery: predictors and prognosis
(CASS Registry). Coronary Artery Surgery Study. J Am
Coll Cardiol 1995;26:895-9.
64) Fitzgibbon GM, Kafka HP, Leach AJ, Keon WJ, Hooper GD,
Burton JR. Coronary bypass graft fate and patient outcome:
angiographic follow-up of 5,065 grafts related to survival
and reoperation in 1,388 patients during 25 years. J Am Coll
Cardiol 1996;28:616-26.
65) Godwin JD, Califf RM, Korobkin M, Moore AV, Breiman
RS, Kong Y. Clinical value of coronary bypass graft evaluation
with CT. AJR Am J Roentgenol 1983;140:649-55.
66) Daniel WG, Döhring W, Stender HS, Lichtlen PR. Value and
limitations of computed tomography in assessing aortocoronary
bypass graft patency. Circulation 1983;67:983-7.
67) Tello R, Costello P, Ecker C, Hartnell G. Spiral CT evaluation
of coronary artery bypass graft patency. J Comput Assist
Tomogr 1993;17:253-9.
68) Malagutti P, Nieman K, Meijboom WB, van Mieghem CA,
Pugliese F, Cademartiri F, et al. Use of 64-slice CT in
symptomatic patients after coronary bypass surgery: evaluation
of grafts and coronary arteries. Eur Heart J 2007;
28:1879-85.
69) Pache G, Saueressig U, Frydrychowicz A, Foell D, Ghanem
N, Kotter E, et al. Initial experience with 64-slice cardiac CT:
non-invasive visualization of coronary artery bypass grafts.
Eur Heart J 2006;27:976-80.
70) Ropers D, Pohle FK, Kuettner A, Pflederer T, Anders
K, Daniel WG, et al. Diagnostic accuracy of noninvasive
coronary angiography in patients after bypass surgery using
64-slice spiral computed tomography with 330-ms gantry
rotation. Circulation 2006;114:2334-41.
71) Öncel D, Öncel G, Taştan A, Tamcı B. Evaluation of
coronary bypass graft occlusion and stenosis with 64-detector-
row computed tomography angiography. Acta Radiol
2007;48:988-96.
72) Chiurlia E, Menozzi M, Ratti C, Romagnoli R, Modena MG.
Follow-up of coronary artery bypass graft patency by multislice
computed tomography. Am J Cardiol 2005;95:1094-7.
73) Schlosser T, Konorza T, Hunold P, Kühl H, Schmermund A,
Barkhausen J. Noninvasive visualization of coronary artery
bypass grafts using 16-detector row computed tomography. J
Am Coll Cardiol 2004;44:1224-9