Results
Vasküler ringler, embriyonun ilk üç haftasında, Edwards' ın tanımladığı primitif çift aortik ark sistemindeki anormal gelişmeden kaynaklan bir grup anomalidir (Şekil 1A). Tüm konjenital kardiyovasküler anomalilerin %1 inden azını oluşturur. Çift aortik ark ile birlikte tüm vasküler ringlerin %95 ini oluştururlar. Diğer vasküler anomalileri ise çok daha nadir görülür [
1,
2].
LRSA ile birlikte RAA genellikle izole anomali olmasına rağmen nadiren Fallot tetralojisi, trunkus arteriozus ve aort koarktasyonu ile birlikte bulunabilir [
3,
6-
9].
LRSA ile birlikte RAA anomalisinde arteriyal ligament (veya duktus) solda ise trakea ve özofagus sağdan-arkadan aortik ark, önden sol ana karotis arteri sol-arkadan retroözofajiyal sol
Şekil 1: Retroözofajial sol subklavian arter ile birlikte sağ aortik arkusun şematik görünümü ve Edwards ın çift aortik ark modeli ile karşılaştırılması:
Şekil A da yer alan anatomik oluşumların şekil B de yer alan embriyolojik karşılıkları parantez içerisinde verilmiştir. Sağ 4. aortik arkın sağ
subklavian arter distalinden sonra regresyona uğraması(_) ile sol aortik ark gelişir iken 4. sol aortik arkusun sol ana karotid arter ile sol subklavian arter arasında regresyonu ile(») retroözofajial sol subklavian arter ile birlikte sağ aortik ark anomalisi oluşur.
subklavian arter ve soldan arteriyal ligamentin oluşturduğu komplet bir ring tarafından sarılır (Şekil 1B). Pediyatrik yaş grubunda semptomların görülmesi için arteriyal ligamentin
soldan ringi tamamlaması gereklidir. Eğer ligament sağda ise inkomplet ringten söz edilir ve bu vakalar çocukluk çağında asemptomatiktirler [
1].
LRSA ile birlikte RAA vakalarında çoğunlukla komplet ring oluşumu söz konusudur ve infantil dönemde semptom verip, ameliyat edilir [
4]. Backer ve arkadaşlarının bildirdiğine göre pediyatrik yaş grubunda ameliyat edilen tüm vasküler ring anomalilerinin %92si hayatın ilk altı ayı içinde semptom vermiş ve bunların %65i 0-1 yaş arasında ameliyat edilmişlerdir [
10]. Erişkin dönemde ise anomali genellikle asemptomatik olduğundan, başka bir amaçla yapılan görüntüleme çalışmalarında ve sıklıkla da koroner anjiyografi sırasında tesadüfen karşılaşılır [
1,
4,
6].
Asemptomatik veya hafif semptomlu vakaların doğal seyri ile ilgili bilgiler oldukça sınırlıdır. Literatür araştırmamızda bu konuda yapılmış yalnızca bir araştırmaya rastlayabildik. infantil dönemde hafif trakeoözofajiyal bası semptomu bulunan onbir vakanın klinik takibinde dokuz vakanın dört yaşına
geldiklerinde semptomlarının tamamen kaybolduğu bildirilmekte idi [
11]. Erişkin yaş grubu bu tarz bir araştırma bulamadık. Bununla beraber erişkinde anomalinin doğal seyrinin pediyatrik yaş grubundan oldukça farklıdır [
1,
4-
6]. Kliniği ve prognozu Kommerell divertikülünün
arteriosklerotik dejenerasyonu ve anevrizmatik dilatasyonu belirler [
1,
6]. Asemptomatik bir vakada spontan aortik rüptür veya Tip A akut aortik diseksiyon gelişebilir veya bu vakalara başka bir nedenle yapılan torasik görüntüleme çalışmalarında RLSA ile birlikte RAA ile beraber kronik tip B diseksiyon
bulguları ile karşılaşılabilir[
12-
14].
Bütün vasküler ring anomalilerinde olduğu gibi, LRSA si
bulunan RAA lu infant veya erişkin, ciddi trakeoözofajial bası semptomları gösteriyor ise kesindir [
1,
3,
4,
6-
10,
15,
16]. Erişkin vakalar, asemptomatik bile olsalar, Kommerell divertikülünün anevrizmatik dilatasyonundan dolayı spontan aort rüptürü tehlikesi taşırlar. Bu nedenle hafif bası semptomu olsa dahi ameliyat edilmesi gerektiği bildirilmektedir [
5,
6,
8-
10]. Son derece ölümcül bir durum olan aortik diseksiyon ve spontan rüptür riskinin genel populasyona göre yüksek olması, göreceli olarak oldukça düşük bir mortalite ile uygulanabilen cerrahi tedavinin zamanlaması açısından göz önünde tutulmalıdır
[
12-
14,
17].
Aksiyal görüntülerde, RAA ve LRSA arasındaki açının 60o den küçük olması ile vakanın kliniği arasında korelasyon
bildirilmiştir [
18]. Bu özellik, tanısal değerinin yanı sıra
asemptomatik vakaların takibinde ve cerrahinin
zamanlanmasında da klinik bulgular ile beraber MR dan da
faydalanılabileceğini göstermektedir.
Sol ligamentum arteriosumun divizyonu ve aortopeksi
semptomların infantil dönemde ortadan kalkması için genellikle yeterli olsa da yıllar sonra rekkürensin önlenmesi, anevrizmal dilatasyon ve rüptür tehtidinin ortadan kaldırılması için
divertikülün eksizyonu da önerilmektedir [
6,
10,
16]. Pediyatrik vakalarda eksizyon "side clamp" yardımı ile yapılabilse de erişkin vakalarda Nicolosi ve arkadaşları arteriosklerotik
dejenerasyona bağlı frajil olan divertikül yakınındaki aort dokusunun yırtılma riskini ortadan kaldırmak için eksizyonu parsiyel bypass yardımı ile yapmayı önermektedirler [
6].
Bu bilgilerin ışığı altında, vaka semptomları ve periyodik MR kontrolü ile divertikül çapında artış, divertikül içerisinde
plak-trombüs oluşumu açısından, peroral 100mg/gün
metoprolol ile optimum cerrahi zamanlama açısından takip edilmektedir. Divertikül çapındaki artışın ve içerisinde plak
formasyonunun kompresyon semptomları oluşmasa bile daha önce sözünü ettiğimiz ölümcül komplikasyonların habercisi olabileceğini düşünmekteyiz. Sistemik hipertansiyonu ve sol ventrikül hipertrofisi bulunan vakanın, b-bloker yardımı ile
sistemik arter basıncını ve dp/dt oranını azaltarak, divertikül dilatasyonunun ilerlemesini ve aortik diseksiyon riskini, takip sırasında en aza indirmeyi amaçladık.