Methods: Fifty-five patients who underwent surgery for AIOD between October 2003 and August 2007 were retrospectively evaluated. Retroperitoneal technique was performed in 30 patients and TP technique was performed in 25 patients. Clinical features, risk factors, peri- and postoperative medical data were analyzed and compared between two groups.
Results: No statistically significant differences were observed in clinical features and risk factors. Of the eight operative parameters, five were in favor of RP procedure. Duration of intensive care unit stay (p<0.01), duration of hospital stay (p<0.01), return of bowel functions (p<0.01), beginning time of oral feeding (p<0.01), effort pain score (p<0.01) were significantly better than those observed in TP group. Pulmonary complications were also fewer in RP group (p=0.02) but the difference was not statistically significant for this parameter. There were no statistically significant differences when the other complication parameters [wound complications (p=0.09), paralitic ileus (p=0.14), re-operation (p=0.46), 30th day mortality (p=0.30)] were considered.
Conclusion: When the results are compared, it is seen that RP procedure is more advantageous than TP procedure in the surgical treatment of AIOD.
Tablo 1: Klinik özellikler ve risk faktörleri
Ameliyatlar genel anestezi altında yapıldı. Transperitoneal yaklaşım standart orta hat 12-20 cm arasında değişen laparotomi insizyonu ile yapıldı. Retroperitoneal yaklaşım ise sol subkostal kenardan rektus abdominis kasına kadar oblik bir insizyonla gerçekleştirildi. Retroperitoneal alana ise abdominal kasların künt disseksiyonu ile ulaşıldı. Aortoiliyak bifurkasyondan renal arter seviyesine kadar eksplore edildi. Aortoiliyak tıkanıklıklar, aort ve kasık düzeyinde femoral arterlere uç-yan anastomoz tekniği ile bypass edildi. Ameliyat sonrası hastalar yoğun bakım ünitesi (YBÜ)ne alındı.
Her iki grupta da ameliyat sırası ve sonrası sekiz parametre; ameliyat süresi, aort kros-klemp süresi, 24 saat kan kaybı miktarı, YBÜde kalış süresi, hastanede kalış süresi, bağırsak fonksiyonlarının geri dönüş süresi, oral beslenmeye geçiş süresi, efor ağrı skoru karşılaştırıldı (Tablo 3). Efor ağrı skoru, ameliyatı takiben altı saat sonra öksürmeleri ve bu esnada insizyon yerinde duyulan ağrının şiddeti 1-10 arasında (0: Ağrı yok, 10: Şiddetli ağrı) puanlandırılarak ölçüldü. Ameliyat sonrası komplikasyonlar da her iki grupta karşılaştırıldı. Karşılaştırılan komplikasyonlar; pulmoner komplikasyonlar, yara yeri komplikasyonları, paralitik ileus, tekrar ameliyat ve ameliyat sonrası 30 gün mortalite oranı idi (Tablo 4).
Tablo 3: Karşılaştırılan parametreler
Tablo 4: Karşılaştırılan parametreler
İstatistiksel analiz
Tüm parametreler her iki grupta değerlendirildi.
Devamlı değişkenler Student t-test ve Mann Whitney
U-testi ile ayrıca kategorik formdaki değişkenler ise Z
testi ile yapıldı. İstatistiksel anlamlılık düzeyi p<0.05 ve
p<0.01 olarak derecelendirildi.
Ameliyat sırası ve sonrası verileri içeren sekiz parametre her iki grupta karşılaştırıldı. Karşılaştırılan sekiz parametreden beşi istatistiksel olarak anlamlı fark gösterdi. Bu parametreler; YBÜde kalış süresi, hastanede kalış süresi, bağırsak fonksiyonlarının geri dönüş süresi, oral beslenmeye geçiş süresi ve efor ağrı skoru. Geriye kalan üç parametrede ise anlamlı fark izlenmedi. Bu parametreler ise; ameliyat süresi, aort kros klemp süresi ve 24 saat kan kaybı miktarıdır. Yoğun bakım ünitesinde kalış süresinin (RP 7.9 saate karşın TP 18.2 saat, p<0.01) ve hastanede kalış süresinin (RP 3.4 güne karşın TP 5.4 gün, p<0.01) RP grubunda TP grubuna göre daha kısa olduğu izlendi. Bağırsak fonksiyonlarının geri dönüş süresi (RP 13.3 saate karşın TP 23.8 saat, p<0.01) ve oral beslenmeye geçiş süresi (RP 1.4 güne karşın TP 2.6 gün, p<0.01) karşılaştırıldığında ise; RP işlemi lehine anlamlı fark tespit edildi. Efor ağrı skoru karşılaştırıldığında da fark anlamlı bulundu. Retroperitoneal grupta ortalama ağrı skoru 4.1 iken TP grupta ortalama ağrı skoru 5.6 olarak hesaplandı (p<0.01).
Her iki grupta da ameliyat sırası komplikasyonlar karşılaştırıldı (Tablo 4). Retroperitoneal grupta hiç pulmoner komplikasyon izlenmezken TP grupta dört olguda izlendi (p=0.02). Yara yeri komplikasyonları (infeksiyon, yara yeri kabarıklığı, insizyonel herni, insizyonel ağrı) TP grupta beş olguda (%20) tespit edilirken RP grupta iki olguda (%8) tespit edildi. Transperitoneal grupta paralitik ileus iki olguda (%8) gözlenirken RP grupta hiçbir olguda paralitik ileus gözlenmedi (p=0.14). Tekrar ameliyat uygulanan hastalar TP grupta daha fazlaydı [TP (n=2; %8), RP (n=1; %3), p=0.46]. Bir olguya (TP n=1) greft trombozu, iki olguya (RP n=1, TP n=1) ise kanama nedeniyle tekrar ameliyat uygulandı. Otuz günlük ameliyat sonrası takipte TP grupta miyokard infarktüsü sonucu bir hasta kaybedildi. Komplikasyonların karşılaştırılması amacıyla veriler istatistiksel analize tabi tutuldu. Retroperitoneal yaklaşım lehine sadece iki parametrede fark anlamlı iken bu grupta diğer komplikasyon oranları da daha azdı.
Grupların ameliyat öncesi verilerinin karşılaştırılmasında anlamlı bir fark izlenmedi. Ameliyat süresi ve aort kros klemp süreleri RP grupta hafif düzeyde daha uzundu. Diğer yandan 24 saat kan kaybı miktarı TP grupta yüksekti. Olguların tıbbi veri analizlerinin diğer çalışmalarla uyumlu olduğu izlendi.[11,16]
Komplikasyonlar değerlendirildiğinde ise; pulmoner komplikasyonların RP grupta anlamlı olarak daha az olduğu görüldü (p=0.02). Bu sonuç Darling ve ark.[15] ile Buckley ve ark.nın[17] verileri ile de desteklenmektedir. Paralitik ileus, RP grupta izlenmezken TP grupta iki olguda izlendi (p=0.14). İstatistiksel olarak anlamlı fark görülmedi ancak bu sonuç diğer bildirilerle de uyumludur.[1,12] Retroperitoneal gruptan bir, TP gruptan ise iki olguya tekrar ameliyat uygulandı ve anlamlı bir fark gözlenmedi (p=0.46).
Ameliyat sonrası 30 günlük takip döneminde TP grupta miyokard infarktüsü sonucu %4 oranında (n=1) mortalite gerçekleşti. İnfeksiyon; insizyonel herni, insizyonel ağrı, yara yeri kabarıklığı yara yeri komplikasyonları olarak değerlendirildi. Çalışmamızda yara yeri komplikasyonları TP grupta daha çok izlendi (p=0.09) fakat istatistiksel olarak anlamlı fark oluşmadı. Buna karşın Sieunarine ve ark.[11] RP yaklaşım ile daha yüksek yara yeri komplikasyonları bildirmişlerdir. Biz RP işleminde 10-12 cmlik bir kesi ve kas kesmeden kas demetlerini ayırarak RP alana ulaşmayı tercih etmekteyiz. Cerrahi sonuçlarımızda bu tercihlerin etkili olabileceğini düşünüyoruz.
Çalışmamızda RP işlemin ekonomik getirilerini hesaplamadık. Ancak düşük komplikasyon oranı, kısa hastane ve YBÜ kalış süresi ile hastane maliyetini de düşürmektedir.[17]
Sonuç olarak, AİTAHnin cerrahi tedavisinde RP yaklaşım ile daha iyi sonuçlar elde edildi. Retroperitoneal yaklaşım ile daha iyi fizyolojik pulmoner ve gastrointestinal sonuçlara ulaşılırken daha kısa hastane ve YBÜ kalış süresi gözlendi. Dolayısıyla RP yaklaşım cerrahi başarıyı artırmakta ve daha iyi bir iyileşme sürecine olanak vermektedir.
1) Tosenovsky P, Janousek L, Lipar K, Moravec M. Left retroperitoneal
versus transperitoneal approach for abdominal
aortic surgery - retrospective comparison of intraoperative
and postoperative data. Bratisl Lek Listy 2003;104:352-5.
2) Arko FR, Bohannon WT, Mettauer M, Lee SD, Patterson
DE, Manning LG, et al. Retroperitoneal approach for aortic
surgery: is it worth it? Cardiovasc Surg 2001;9:20-6.
3) Muehling BM, Meierhenrich R, Thiere M, Bischoff G,
Oberhuber A, Orend KH, et al. The retroperitoneal approach
combined with epidural anesthesia reduces morbidity in elective
infrarenal aortic aneurysm repair. Interact Cardiovasc
Thorac Surg 2009;8:35-9.
4) Haga M, Inaba M, Yamamto H, Akasaka N, Uchida H,
Kawai S, et al. Comparision of transperitoneal and extraperitoneal
approach for infrarenal aortic aneurysm repair. Jpn J.
Cardiovasc Surg 2000;29:305-8.
5) Kirby LB, Rosenthal D, Atkins CP, Brown GA, Matsuura JH,
Clark MD, et al. Comparison between the transabdominal
and retroperitoneal approaches for aortic reconstruction in
patients at high risk. J Vasc Surg 1999;30:400-5.
6) Quiñones-Baldrich WJ, Garner C, Caswell D, Ahn SS,
Gelabert HA, Machleder HI, et al. Endovascular, transperitoneal,
and retroperitoneal abdominal aortic aneurysm repair:
results and costs. J Vasc Surg 1999;30:59-67.
7) Carrel T, Niederhäuser U, Laske A, Bauer E, Schönbeck
M, von Segesser LK, et al. Retroperitoneal approach in
selective surgery of the infrarenal aorta. Helv Chir Acta
1992;58:583-8. [Abstract]
8) Komori K, Okazaki J, Kawasaki K, Kuma S, Eguchi D,
Mawatari K, et al. Comparison of retroperitoneal and transperitoneal
approach for reconstruction of abdominal aortic
aneurysm in patients with previous laparotomy. International
Journal of Angiology 2005;6:230-3.
9) Sicard GA, Reilly JM, Rubin BG, Thompson RW, Allen BT,
Flye MW, et al. Transabdominal versus retroperitoneal incision
for abdominal aortic surgery: report of a prospective
randomized trial. J Vasc Surg 1995;21:174-81.
10) Yamak B, Mavitaş B, Bardakçı H, Biriciklioğlu L, Ulus T,
İşçan Z, et al. İnfrarenal aortik lezyonların cerrahisinde
retroperitoneal yaklaşım: 9 vakanın erken sonuçları: Damar
Cerrahisi Derg 1998;1:1-5.
11) Sieunarine K, Lawrence-Brown MM, Goodman MA.
Comparison of transperitoneal and retroperitoneal approaches
for infrarenal aortic surgery: early and late results.
Cardiovasc Surg 1997;5:71-6.
12) Cambria RP, Brewster DC, Abbott WM, Freehan M,
Megerman J, LaMuraglia G, et al. Transperitoneal versus
retroperitoneal approach for aortic reconstruction: a randomized
prospective study. J Vasc Surg 1990;11:314-24.
13) Çınar B, Göksel O, Aydoğan H, Filizcan U, Çetemen Ş.
Abdominal aort anevrizmalarında cerrahi: Retroperitoneal
ve transperitoneal yaklaşım. Türk Gögüs Kalp Kamar Cer
Derg 2006;14:48-53.
14) Wachenfeld-Wahl C, Engelhardt M, Gengenbach B, Bruijnen
HK, Loeprecht H, Woelfle KD. Transperitoneal versus
retroperitoneal approach for treatment of infrarenal aortic
aneurysms: is one superior? Vasa 2004;33:72-6.
15) Darling C 3rd, Shah DM, Chang BB, Paty PS, Leather RP.
The current status of the use of retroperitoneal approach for
reconstructions of the aorta and its branches. Ann Surg 1996;
224:501-6.