Methods: Five operations were carried out via left anterior minithoracotomy, making it a typical axillocoronary bypass procedure. The axillocoronary bypass grafting was performed on patients with significant coronary artery disease who exhibited a severely atherosclerotic ascending aorta, severe chronic obstructive pulmonary disease, serious walk (orthopedic) disorder and low cardiac ejection fraction.
Results: Axillocoronary bypass grafting was carefully performed and no technical problems were encountered intraoperatively in all patients. The mean postoperative stay in the intensive care unit was 22.75±0.95 hours, and mean hospital stay was 7.3±1.0 days. No cases of brachial plexus injury, neurologic deficit or wound infection occurred. No cases needed vasopressors or intraaortic balloon pump. There was one mortality. Graft patency since surgery was 24.0±9.4 months and the mean two-year survival rate was 60%.
Conclusion: Although our series is small, low graft patency results at mid-term make this surgical method look not too promising for use.
Aksillokoroner bypass, aksiller arterden koroner artere bypass işlemidir. Bu işlem için önerilen kısaltmalar ise AXCOR, SAXCAB ve LAXLAD şeklindedir.[4,5] Çeşitli olgu sunumlarında minimal invaziv aksillokoroner arter bypass işleminden, zorlu tekrar ameliyat durumlarında, dokunulmaz aortlarda, minimal invaziv koroner bypass uygulanacak olgularda işleme uygunsuz internal mammarian arterde ya da mini torakotomi yolu ile sol ön inen arter ve diyagonal dalların revaskülarizasyonunda söz edilmektedir. Küçük klinik çalışmalar yeni bir ekstra anatomik bypass greft çeşidinin kısa dönem ameliyat sonrası fonksiyon sağlamada uygulanabilirliğini aksiller arter kullanarak göstermişlerdir.[6,7]
Bu çalışmanın amacı, atan kalpte minimal invaziv aksillokoroner bypass greft işlemindeki orta dönem sonuçlarımızı sunmaktır.
Anestezi
İşlemler tek-lümenli endotrakeal tüp ile genel anestezi
altında yapıldı. İki kanallı elektrokardiyografi ile
(EKG) ritm ve ST-segment değişiklikleri için sürekli
monitörize edildi. Bütün olgularda vücut ağırlığına göre
100 IU/kg intravenöz (iv.) heparin aktive edilmiş koagülasyon
zamanı 250 saniyeden büyük olacak şekilde
uyguladı. İntravenöz esmolol ile koroner arter anastomoz
süresince, kalp atımlarının 40-60 atım/dak. olması
sağlandı. Anastomoz tamamlandıktan sonra heparin
yarısı kadar miktarda protaminle nötralize edildi.
Cerrahi teknik
Olgular aynı cerrahi ekip tarafından ameliyat edildi.
Hastaya sol omzu yaklaşık 30º yüksekte olacak
şekilde sırtüstü pozisyonu verildi. Tüm olgulara tipik
aksillokoroner bypass işlemi uygulanarak, sol anteriyor
minitorakotomi (6-8 cm) yolu ile gerçekleştirildi.
Bu ameliyat tekniği Coulson[8] ve Bonatti ve ark.[2,9]
tarafından yayınlanmıştır. Aksiller arter, pektoralis
majör ve deltoid kasın arasından distal pektoralis
minör kasına doğru oblik infraklaviküler 4-5 cm
deri insizyonu ile ortaya konuldu. Safen ven açık
teknikle çıkarıldı. Yan dalları hemoklip ile oklüde
edildi. Vasküler klemp ile akım durdurulduktan sonra
aksiller arter açıldı. En az 35 cm uzunluğundaki safen
ven grefti 6/0 polipropilen sütür materyali ile aksiller
artere uç-yan anastomoz edildi. Aksiller anastomoza
bitişik bölgeden iki parmak geçecek şekilde parmak
yardımıyla ikinci interkostal aralıktan plevra açıldı.
Ven greftin distali oklüde edilerek greft kan ile dolduruldu.
Greft interkostal aralıktan çekilerek transplevral yol ile perikard boşluğuna getirildi. Sonrasında safen ven sol ön inen artere uç-yan sürekli sütür tekniğiyle
7/0 polipropilen sütür materyali ile anastomoz edildi.
Sol ön inen koroner arterdeki akım 4/0 polipropilen
sütür materyalinin siner şeklinde kullanımı ile durduruldu.
Bu sütür materyali eş zamanlı olarak sol ön inen
koroner arterin stabilizasyonuna da yardımcı oldu.
Hiçbir olguda prekondition uygulanmadı.
Bütün olgulara ameliyat sonrası dönemde hastalığa özgü olarak kullanılan antiagregan tedavi, b-Bloker ve antilipidemik ajan verildi.
Tablo 1: Olguların demografik özellikleri
Bütün olgulara aksillokoroner bypass greft işlemi dikkatlice uygulandı ve ameliyat sırasında hiç bir teknik sorun yaşanmadı. Ameliyat sonrası ortalama yoğun bakım ünitesi (YBÜ)nde kalış süresi 22.8±1.0 saat (22-24) ve ortalama hastanede kalış süresi 7.3±1.0 gün (6-8) idi. Hiçbir olguda brakiyal pleksus yaralanması, nörolojik hasar ya da yara infeksiyonu oluşmadı. Hiçbir olguya vazopresör ya da intraaortik balon pompa kullanılmadı. Hastanede ölen bir olgunun ölüm nedeni YBÜde 4. saate oluşan erken greft tıkanmasına bağlı ventriküler fibrilasyon idi. Ameliyat sırası ve sonrası sonuçlar Tablo 2de listelenmiştir.
Tablo 2: Ameliyat sırası ve sonrası bulgular
Ameliyattan itibaren greft açıklığı 24.0±9.4 ay (dağılım 12-35 ay) idi. Dört aksillokoroner ven grefti renkli Doppler ultrasonografi ya da çok kesitli bilgisayarlı tomografi ile değerlendirildi (Şekil 1). Greft tıkanması bir olguda 12. ayda, diğer bir olguda ise 25. ayda görüldü (Şekil 2) ve diğer ikisinin açıklığı, ortalama 24 ay olarak gözlendi (Şekil 1, 3). Hastaların %60ının ortalama sağkalım süresi iki yıl idi. Greft açıklığı sonuçları Tablo 3de görülmektedir.
Son yıllar içinde, bazı araştırmacılar MIDKAB işlemi sırasında uygunsuz ya da hasara uğramış internal mammarian artere sahip yüksek riskli hastalarda, zorlu tekrar ameliyat durumlarında ve dokunulmaz aort durumlarında sol ön inen arter ve/veya diyagonal dalların revaskülarizasyonunda alternatif teknikler kullanmaya başlamışlardır.[2,3,6,7] Aksillokoroner bypass greft ile ilgili ilk bildiriler 1990ların sonunda yayınlanmaya başlamıştır. Bonatti ve ark.[9] bu sürede kadavralar üzerinde teknik uygunluk çalışma sonuçlarını bildirmişlerdir. Sonrasında ciddi aterosklerotik çıkan aorta olgusuna uyguladıkları bu tekniği yayınlamışlardır.[2] Daha sonra aynı grup ve diğer araştırmacılar tarafından küçük çalışmalar bildirilmiştir.
Bonatti ve ark.[12] kendilerinin subklaviyan/aksiller arterden koroner artere bypass yapılmasına ilişkin üç merkez deneyimlerini ve sonuçlarını yayınlamışlardır. Bu makalede, Bonatti ve ark.[13] safen venin açık kalma oranlarının radial arter kadar iyi olduğunu, kullanılabileceğini ve kabul görür olabildiğini onaylamışlardır. Takibinde yayınladıkları hayvan modeli çalışmalarında; karşılaştırmalı olarak değerlendirdikleri, minitorakotomi yoluyla yapılan aksillokoroner bypass greftlemede de aortokoroner bypass kadar iyi bir akım elde edildiğini bildirmişlerdir. Bununla birlikte aksillokoroner ven bypassında ven greftin toraks giriş bölgesinde erken dejeneratif değişikliklerin grefte anlamlı etki etmediğini belirtmişlerdir.
Aksillokoroner bypass greft kolaylıkla uygulanabilen bir işlemdir. Ameliyat sırası ya da sonrası dönemde anlamlı sorunlar oluşmaz. Ancak iyi klinik geri dönüşlere ve kabul edilebilir orta dönem sonuçlara karşın yalnızca erken dönem greft açıklık oranları yeterlidir.[1,3,7,12] Aksine orta dönem greft açıklığı netleşmemiştir. Bizim çalışmamızda, hastane mortalitesi bir olguda, bir yıl içinde kısa dönemde tıkanma bir olguda ve orta dönem greft açıklığı iki olguda görüldü.
Sonuç olarak, çalışma grubumuz her ne kadar sınırlı sayıda olsa da, orta dönem greft açıklık oranlarının düşük olmasından dolayı bu yöntemin yüz güldürücü olmadığı kanaatindeyiz. Bu nedenle aksillokoroner bypass greftin sadece MİDKAB sırasında çıkan aorttan kaçınılan ve uygunsuz ya da hasarlı internal mammarian arteri olan olgularda tercih edilmesi gereken alternatif bir cerrahi teknik olduğunu düşünmekteyiz.
1) Holzhey DM, Jacobs S, Mochalski M, Walther T, Thiele
H, Mohr FW, et al. Seven-year follow-up after minimally
invasive direct coronary artery bypass: experience with more
than 1300 patients. Ann Thorac Surg 2007;83:108-14.
2) Bonatti J, Hangler H, Antretter H, Müller LC.
Axillocoronary bypass for severely atherosclerotic aorta
in coronary artery bypass grafting. J Thorac Cardiovasc
Surg 1998;115:956-7.
3) Talwalkar NG, Cooley DA, Ott DA, Livesay JJ. Limitedaccess
coronary artery bypass grafting. The Texas Heart
Institute experience. Tex Heart Inst J 1998;25:175-80.
4) Coulson AS, Glasgow EF, Bonatti J. Minimally invasive
subclavian/axillary artery to coronary artery bypass
(SAXCAB): review and classification. Heart Surg Forum
2001;4:13-25.
5) Bonatti J, Hangler H, Müller L, Oturanlar D, Posch L,
Krismer A, et al. The axillocoronary bypass-an exotic but
useful conduit in coronary surgery. Eur Surg 2007;39:91-5.
6) Bonatti J, Hangler H, Oturanlar D, Posch L, Müller LC,
Voelckel W, et al. Beating heart axillocoronary bypass for
management of the untouchable ascending aorta in coronary
artery bypass grafting. Eur J Cardiothorac Surg 1999;16
Suppl 2:S18-23.
7) Magovern JA, Hunter TJ, Yoon PD. Clinical results with left
axillary to left anterior descending coronary artery bypass.
Ann Thorac Surg 2001;71:561-4.
8) Coulson AS, Bakhshay SA. Clinical concepts: subclavian
artery origin for a coronary bypass graft. Contemp Surg
1997;50:65-6.
9) Bonatti J, Ladurner R, Hangler H, Katzgraber F. Anatomical
studies concerning technical feasibility of minimally invasive
axillocoronary bypass grafting. Eur J Cardiothorac Surg
1998;14 Suppl 1:S71-5.
10) Kettering K. Minimally invasive direct coronary artery bypass grafting: a meta-analysis. J Cardiovasc Surg (Torino)
2008;49:793-800.
11) Liu JF, Lin CH, Chua CH, Chiang SS, Hung HF, Lu MJ, et
al. Outcome of off-pump coronary artery bypass in renal
dialysis patients. Thorac Cardiovasc Surg 2008;56:412-7.