Şekil 3: Ameliyat sonrası arka-ön akciğer grafisi. Diyafram normal pozisyonda görülüyor.
Diyafram, toplam solunum işlevinin ¾'ünü sağlayan en önemli solunum kasıdır ve her bir cm'lik vertikal hareketi 300-400 ml havanın yer değiştirmesini sağlar.[4] Tek t araflı evantrasyonlarda sağlam t arafın vertikal hareketini artırması, kliniğin oluşmasını engelleyebilir ve hastayı asemptomatik yapabilir. Semptomatik olgularda göğüs ağrısı, bulantı, kusma ve tekrarlayıcı pulmoner enfeksiyonlar gelişebilir.[5] İki taraflı olanlarda, çocuklarda ve ileri yaş hastalarda ciddi solunum yetersizliği oluşturabilir.[6] Ayrıca hastanın, travma sonrası ağrıyı azaltabilmek amacıyla solunum kaslarını minimal düzeyde kullanması, zaten tek taraf hemitoraksın solunuma katılımının az olduğu evantrasyon durumunda, solunum güçlüğünü akut solunum yetersizliğine çevirebilir. Bizim olgumuzda da akut solunum yetersizliğinin gelişmesini buna bağlıyoruz.
Tanı genellikle zorlanılmadan konulur. Arka-ön akciğer grafisi, toraks BT ve floroskopi, diyafram evantrasyonu tanısının konulmasına yardımcı olur. Floroskopide mediyastenin hareketi evantrasyon için değerli bir tanı kriteridir. Solunum fonksiyon testleri olguların çoğunda azalmış olarak tespit edilir.[4]
Diyafram evantrasyonunda tedavi her zaman gerekmeyebilir. Ancak solunum güçlüğü, göğüs ağrısı, zayıf egzersiz toleransı, tekrarlayıcı pnömoni, kronik bronşit, kardiyak aritmiler ve fonksiyonel mide bozuklukları gibi semptomların varlığında tedavi uygulanır.[1,7] Genellikle sağ tarafta ve lokalize olan evantrasyonlarda tedavi gerekli değildir. Ancak büyük evantrasyonlu hastalarda kardiyopulmoner ve gastrointestinal semptomlar görülebilir. Cerrahi olarak klasik torakotomi veya torakoskopik yöntemle plikasyon yapılabilir. Tedavide amaç diyaframın paradoksal hareketini azaltmak ve batına doğru konumlandırmaktır. Böylece akciğer kompresyonu giderilmekte ve mediyastenin hareket etmesi engellenmektedir. Ameliyatlardan sonra FEV1 ve FVC değerlerinin büyük ölçüde arttığını bildiren yayınlar vardır.[4] Bizim olgumuzda da ameliyat öncesi değerlere göre FEV1 %60 ve FVC %27 oranında artış gösterdi.
Sonuç olarak, asemptomatik seyreden ve cerrahi planlanmayan diyafram evantrasyonlu hastalar travma ile semptomatik hale gelebilir. Normalde solunum güçlüğü oluşturmayacak bir travmanın bu hastalarda akut solunum yetersizliğine neden olabileceği ve bu durumun cerrahi girişimle düzeltilebileceği akılda tutulmalıdır.
Çıkar çakışması beyanı
Yazarlar bu yazının hazırlanması ve yayınlanması
aşamasında herhangi bir çıkar çakışması olmadığını
beyan etmişlerdir.
Finansman
Yazarlar bu yazının araştırma ve yazarlık sürecinde
herhangi bir finansal destek almadıklarını beyan etmişlerdir.
1) Tiryaki T, Livanelioğlu Z, Atayurt H. Eventration of the diaphragm.
Asian J Surg 2006;29:8-10.
2) Shields TW. Diaphragmatic function, diaphragmatic paralysis,
and eventration of the diaphragm. In: Shields TW, editor.
General thoracic surgery. Baltimore: Williams & Wilkins;
1994. p. 607-12.
3) Hamilton JR, Tocewicz K, Elliott MJ, de Leval M, Stark J.
Paralysed diaphragm after cardiac surgery in children: value
of plication. Eur J Cardiothorac Surg 1990;4:487-90.
4) Oğuzkaya F, Bilgin M, Akçalı Y, Kahraman C, Şahin A.
Erişkinlerin tek taraflı diyafragma paralizisi ve evantrasyonunda
diyafragma plikasyonu. Türk Göğüs Kalp Damar Cer
Derg 1998;6:163-7.
5) Kabiri el H, Zidane A, Arsalane A, Atoini F. Right diaphragmatic
eventration associated with dextrocardia, hypoplasia of
the right lower pulmonary lobe, and agenesis of the inferior
vena cava. J Thorac Cardiovasc Surg 2007;133:1380-1.