Cerrahi Teknik
Bütün operasyonlar tekli two-stage venöz kanül ile standart kardiyopulmoner bypass ve cerrahi teknik ile gerçekleştirildi. Hastalarda Fentanyl+Atracurium anestezisi kullanıldı. Myokard korunması için soğuk kristaloid kardioplejisi (St. Thomas II) sistemik ve topikal hipotermi kullanıldı. Her 20 dakikada bir soğuk kan kardioplejisi ile reinfüzyonlar yapıldı. Aort klempi açılmadan Önce düşük potasyumlu sıcak kan kardioplejisi ile reperfüzyon uygulandı.
1992 kasım ayına kadar olan hastalarda apikal ve anterolateral anevrizmektomilerde klasik anevrizmektomi uygulandı (27 hasta). Septo- plasti gereken hastalarda interventrikülar sep- hıma 2mm lik teflon patch kullanıldı. Teflon patch 2/0 prolane ile devamlı sutur ile septuma geçildi. 1992 kasım ayından sonra yapılan anev- rizmektomilerde (20 hasta) anevrizma segmen- tinde 2mmlik GORETEX patch kullanılarak endoanevrizmorafi tekniği kullanıldı.(DOR prosedürü) [6].Yedi hastada sol ventriküle plikasyon yapıldı. Anevrizmektomi yapıldıktan sonra planlanan koroner arterlere LİMA ve safen ven kullanılarak myokardial revaskülari- zasyon uygulandı. Aort klempi kaldırılmadan hemen önce sol ventrikül apeksinden hava çıkartıldı.
Hasta özellikleri ve sonuçlar student- testi kullanılarak istatistiksel olarak karşılaştırıldı. 0.05den küçük p değerleri istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.
Elektrokardiografik olarak ameliyat öncesi ST yüksekliği olan hastaların %62.5 inde anevriz- mektomi sonrası ST yüksekliği sebat eder. Sadece %27.5 hastada ST yüksekliği kaybolur [4, 9, 10]. Bizim vakalarımızda preoperatif ST yüksekliği olan 32 hastanın 27'sinde (%84) postoperatif dönemde ST yüksekliği sebat etmiştir.
Fonksiyonel kapasite preoperatif dönemde or- talama class 3.6 olmasına karşın postoperatif dönemde ortalama fonksiyonel kapasite class 2.3e düşmüştür.Bizim vakalarımızda preope- ratif ortalama fonksiyonel kapasite class 2.2 iken, postoperatif ortalama fonksiyonel kapa- site class 1.6 bulundu.
Yapılan cerrahi girişimler içersinde myokardial revaskülarizasyonun olup olmaması oldukça tartışılan bir problemdir. Loop ve Cooley anev- rizmektomi sonrası myokardial revaskülarizasyonun yapılmasının mortaliteyi artırdığını göstermişlerdir [1, 5, 11]. Anevrizmektomi ile birlikte myokardial revaskülarizasyonun yapıl- masında operatif mortalitenin %12 olmasına karşın sadece anevrizmektomi yapılan hastalar- da mortalite %6.8 olarak saptanmıştır [14, 15]. Günümüzde yeni cerrahi teknikler ve miyokard koruma yöntemlerinin gelişmesi ile Anevrizmektomi-Koroner by-pass ameliyatının mortalitesi çok düşürülmüş ve uzun dönem surviyide artırdığı gözlenmiştir. Biz kliniğimizde dîskinetik grupta iki hastaya distalde greftlemeye uygun koroner damar bulunamadığı için, sadece anevrizmektomi yaptık. Akinetik grupta ise tüm hastalara anevrizmektomi yapılsın ya da yapılmasın koroner revaskülarizasyon uyguladık. Hasta takiplerimizle koroner revaskülarizasyonun literatürde belirtildiği gibi erken dönem yanında uzun dönem surviyide artırdığı kanısına vardık. Sadece anevrizmektomi yapılanlarda 5 yıllık survi %51 iken, anevrizmektomi+koroner by-pass yapılanlarda 5 yıllık survi % 77 olarak saptanmıştır [1]. Akinetik anevrizma ameliyatları sonrası 10 yıllık survi %64 iken, diskinetik anevrizma ameliyatları sonrası %68 olarak saptanmıştır. Yani akinetik ile diskinetik anevrizma ameliyatları sonrası uzun dönem survide belirgin bir fark saptanmamıştır [1]. Kliniğimizdeki hastaların yapılan ortalama iki yıllık takiplerinde Grup I de anevrizmektomi+koroner bypass uygulanan hastalarda survi %75 , izole koroner bypass uygulanan hastalarda survi ise %85.7 olarak saptandı. Grup II de iki yıllık survi %92,6 olarak saptandı. İki yıllık dönemi kapsayan takiplerde akinetik anevrizmalar ile diskinetik anevrizmalar karşılaştırıldığında anlamlı sonuç saptanmadı.
Bizim vakalarımızın % 33.3 ü (No=21) akinetik (GRUP I) %66.6 sı (42) diskinetik (GRUP II) idi. Sadece koroner revaskülarizasyon yapılan 8 hasta akinetik anevrizmaya sahip ve ortalama sol ventrikül diastol sonu basınç 23 mmHg idi. Grup II deki ortalama SVDSB 12 mmHg, grup I de ise SVDSB 18 mmHg saptandı. Grup I deki kümülatif operatif mortalite %28.5, Grup II deki operatif mortalite %2, sadece myokardial re- vaskülarizasyon yapılan akinetik anevrizmalı hastalarda operatif mortalite %12.5 olarak sap- tandı. Grup II de olup sol ventrikül diastol sonu basıncı 20 mmHg nın üzerinde olan hastalarda anevrizmektomi ve koroner by-pass ın operatif mortalitesi %57 olarak saptanmıştır (p<0.05). Akinetik anevrizma rezeksiyonu sonrası ejeksiyon fraksiyonunda belirgin bir artma olmaz. [12]. Anevrizma ameliyatlarında amaç anevriz- matik segmentin çıkartılması, ve çıkartılan seg- mentte diskinezi yerine akinezi yaratmaktır. Akinetik anevrizma ameliyatları sonrasında konulan patch yine o segmentte akinetik bir alan yaratacaktır. Biz sol ventrikül diastol sonu basıncı 20 mmHg dan yüksek olan 8 Akinetik anevrizmalı hastaya sadece koroner by-pass ameliyatı uyguladık. Ve operatif mortaliteyi %12.5 olarak saptadık.
Anjiografik olarak akinetik anevrizması olan ve sol ventrikül diastol sonu basıncı 20 mmHg nin üzerinde olan hastalara sadece myokardial revaskülarizasyon yapılması operatif mortaliteyi belirgin şekilde düşürür. Akinetik grupta SVDSB 20 mmHg nin üzerinde olup anevriz- mektomi yapılanlarla yapılmayanlar arasında 6 aylık takipte fonksiyonel kapasite açısından önemli bir fark saptanmamıştır.
1) Andrew S, Olearchyk MD, Gerard M, Lemale MD, Paschal MS, Panga MD, Brovvn S, Mills NJ. Left ventricular aneurysm. J Thorac Cardiovasc Surg. 1984; 88: 544-53. 2) Aranda JM, Befeler B, Thurer R,Vargas A, El Sheriff N, Lazzara M. Long term clinical and he- modinamic studies after ventricular aneurys- mectomy and aorta-coroner by-pass. J Thorac Surg 1977: 73; 772-79. 3) Barrat-Boyes BG, VVhite HD, Agnevv TM, Pew- berton JR,Wild C. The results of surgical treat- ment of left ventricular aneurysrns: An assess- ment of the risk factors affecting early and late mortality. J Thorac Cardiovasc Surg. 1984: 87; 78-84. 4) Burton NA, Stinson EB, Oyer PE , Shumvvay NE. Left ventricular aneurysm. Preoperative risk factors and longterm postoperative results. J Thorac Cardiovasc Surg. 1979: 77; 65-75. 5) Coscrove DM, Loop FD, Franrazal MJ, Groves LK, Taylor PC, Golding LA. Determinants of longterm survival after ventricular aneurys- mectomy. Ann Thorac Surg. 1978: 26; 357-63. 6) Dor V, Saab M, Coste B, Lornaszeweska M, Montiglio S. Left ventricular aneurysm. A new surgical approach. J Thorac Cardiovasc Surg. 1989: 37; 11-17. 7) Dubnow MH, Burchell HB, Titus JH. Post in- farction ventricular aneurysm: A clinicomor- phologic and electrocardiographic study of 80 cases. Am Heart J1965: 70; 753-757. 8) Faxon DP, Ryan TJ, Devis KD. Prognostic signi- ficiance of angiographically documented left ventricular aneurysm from the coronary artery study (CASS). Am J Cardiol 1982: 54; 157-164. 9) Gooch AS, Patel AR,Maronhao V. Persistent ST elevation in left ventricular aneurysm before and after surgery. Am Heart J. 1979: 98; 11-14. 10) John M, Moran MD, Patrick J, Scanlon MD,
Rimgoudos NE, Mikdas MD, Rouge PMD. Sur- gical treatment of post infarction ventricular aneurysm. Ann Thorac Surg 1976, 21; 107-113. 11) Loop FD, Effler DB, Navia JA. Aneurysms of the left ventricle; Survival and results of a ten year surgical experience. Ann Surg. 1973: 178;
399-405. 12) Mangshau A. Akinetic versus dyskinetic left ventricular aneurysms diagnosed by gated scin- tigraphy: Differance in surgical outcome. Ann Thorac Surg. 1989: 47{5); 746-751. 13) Schlichter J, Hellerstain HK, Katz LN. Aneurysm of heart. Corralative study of 102 proven cases. MEDICINE (Baltimore) 1954:333; 43-86.