Methods: A -19-question q uestionnaire including five open-ended questions was developed with the guidance of a survey which was published in the Medicine Speciality training, one of the publications of Turkish Medical Association, investigating opinions of the residents on residency training. The questionnaire was administered to 52 residents who were trained in Thoracic Surgery Department in seven health care centers. Statistical analysis was performed using SPSS software.
Results: Twenty one (40.4%) of 52 respondents reported that they chose to be specialist on Thoracic Surgery, as they were interested. Eight respondents (15.4%) reported that they marked Thoracic Surgery speciality as fourth preference in the Medical Speciality Exam. Thirty two respondents (61.5%) stated that they were assigned to a training program, while 30 respondents (57.7%) reported that they were not trained by a teaching physician. Twenty five respondents (48.1%) defined the administration as hierarchical. A total of 67% of the respondents reported that the duration of residency was reasonable. Twenty nine respondents (55.7%) reported that senior residents were useful resource for them. The majority of the respondents (78.8%) replied to the question on working environment that they were working under stressful conditions.
Conclusion: Our study results support that no standard training program on Thoracic Surgery is available in residency in Turkey. We conclude that theoretical education is not being efficiently harmonized with training in clinical practice on a regular basis, beyond stressful working conditions.
Bu anket formu, rastlantısal olarak seçilmiş merkezlerde göğüs cerrahisi uzmanlık eğitimi alan 64 asistana gönderildi. Bu merkezlerden çalışmaya katılmayı kabul eden yedi farklı birimdeki 52 asistana (41 erkek, 11 kadın; ort. yaş 31.3 yıl; dağılım 26-39 yıl) 19 soru yöneltildi. Bu sorulardan beş tanesi açık uçlu sorular idi. Sorular arasında temel demografik verilerin yanında göğüs cerrahisi bölümünü seçme nedeni, teorik ve pratik eğitimlerin nicelik ve niteliği, bölüm yönetimi ve çalışma ortamı hakkında sorular yer almakta idi.
Tablo 2: Ankete katılanların demografik verileri
Kurum tarafından yapılandırılmış “asistan eğitim programı” varlığı sorusuna 32 asistan (%61.5) olumlu yanıt verdi. Otuz asistan (%57.7) eğitici tarafından aktarılan teorik ders eğitimi almadıklarını, alanlar ise haftada iki saat teorik eğitim aldıklarını ifade etti. Bir ay içerisinde bir asistan tarafından ortalama 36.4 saat poliklinikte çalışıldığı, 7.6 (dağılım 3-15) gün nöbet tutulduğu ve nöbet sonrası izin kullanılmadığı saptandı. On dört kişinin (%26.9) hiç pratik eğitim almadığı, pratik eğitim alan asistanların ise haftada ortalama sekiz saat eğitim aldıkları ortaya çıktı (Tablo 3). Seminer, olgu sunumu, konsey ve mortalite-morbidite toplantılarının düzensiz yapıldığı veya hiç yapılmadığı saptandı.
Tablo 3: Açık uçlu sorulara verilen yanıtlar
Yönetilme biçimini 25 asistan (%48.1) “hiyerarşik” olarak tanımlar iken, 12 asistanın bu soruya (%23.1) “gelişigüzel” yanıtını vermesi dikkat çekici idi. Çalışma ortamının sorgulandığı soruda ise 27 asistan (%51.9) “ekip çalışması ağırlıklı” bir ortamda çalıştıklarını belirtti. İhtisas süresinin yüksek oranda (%67.3) yeterli olduğu görüşünde birleşildi.
Bilgi edinme kaynağı ile ilgili olarak 29 katılımcı (%55.7) kıdemli asistan şeklinde görüş belirtir iken, 17 katılımcı (%32.6) klasik kitaplar olarak görüş bildirdi. Bu soruda eğiticiler seçeneği altı asistan ile %11.5 gibi düşük bir oranda kaldı. Kongrelere katılım yolu olarak %70’e yakın bir oranda ilaç sektöründen destek alındığı belirtildi.
Çalışma şekli sorusuna çok yüksek oranda stresli yanıtı verilir iken, zevkli ve geliştirici yanıtlarıda bunu takip eden seçenekler oldu (Tablo 4).
Uzmanlaşma isteğinin en sık nedeni olarak, uzmanlığın prestijli olması ve akademik kariyer yapma isteği, önde gelen seçenekler oldu.
Bilimsel toplantıların düzensiz yapıldığı, yapılanlar arasında da en çok konsey ve seminerlerin ön planda olduğu saptandı. Bilgi edinme kaynağı olarak diğer çalışmalarda “eğitici” seçeneği birinci sırada iken, bizim çalışmamızda bu oranın %11’de kalması ilginç idi.[2]
Cerrahi bir bölüm olmasına karşın, yönetilme biçimi sorusunda “gelişigüzel” yanıtının %23.1 gibi yüksek oranda tercih edilmesi çok düşündürücü idi. Fakat bunun yanında çalışma ortamının asistanların yarısı tarafından ekip çalışması ağırlıklı olarak görülmesi, göğüs cerrahisi ekiplerinde iş paylaşımına vurgu yapıldığı şeklinde düşünüldü. Her ne kadar ekip çalışması ağırlıklı bir ortam söz konusu ise de hiyerarşik bir yönetilme biçiminin varlığı asistanların birçoğu tarafından vurgulandı.
Kısıtlı katılımcı ile yapılan anket çalışmasında, Türkiye’de verilen Göğüs Cerrahisi asistanlık eğitiminde belli bir standardizasyonun olmadığı görülmektedir. Asistanlar, teorik ve pratik eğitimlerinin yeterince yapılmadığı görüşünde birleşmekte, çalışma şeklini ise çoğunlukla “stresli” olarak tanımlamaktadır.
Çalışma saatlerinde ayarlamalar yapılması, yurt içi ve dışı eğitim çalışmalarına asistanların katılımlarının artırılması (burs-ücretsiz katılım), en önemlisi asistanın “araştırma görevlisi” olduğunun unutulmaması sonucunda çalışma ortamlarının “daha az stresli ve daha geliştirici” bir hal alabileceği öngörülebilir.
Başarılı bir asistanlık döneminin geçirilmesinde tıp fakültelerinde alınan temel eğitimlerin rolü unutulmamalı ve tıp eğitimi konusunda iyileştirmeler yapılmasına ivme kazandırılmalıdır. Yürütülen ulusal[3] ve uluslararası[4-7] çalışmalarda bununla ilgili olarak eğitimin şekli, süresi, uygulanabilirliliği hakkında sonuçlara varılmış ve sonuçlar tüm dünya ile paylaşılmıştır. WFME (World Federation for Medical Education) öncülüğünde, WHO (World Health Organization) ve WMA (World Medical Association)’nın da desteklediği, tıp eğitimi ve sonrası eğitim hakkında oluşan yenilikleri uluslararası standardize etme amaçlı bir çalışma düzenlenmiş ve bu geniş katılımlı çalışma sonuçları WFME merkezinden bir rapor şeklinde sunulmuştur.[8] Özünde uzmanlık öğrenimi ve genel tıp eğitimini daha iyi seviyelere çıkarmak amaçlı oluşturulan bu rapor, ulusal uzmanlık dernekleri tarafından yürütülmüş çalışmalarda da destek bulmuştur.[9-12] Uzmanlık eğitimi verilen kurumlarda ulusal yasa ve yönetmeliklerle uyum içinde olan, yine ayrıca uluslararası kabul edilmiş ortak çıkarımlara dayanan bir uzmanlık eğitim programı olması gerekmektedir. Bunun için TTB, uzmanlık dernekleri eşgüdüm kurulunun düzenlediği, “VII. Tıpta Uzmanlık Eğitimi Kurultayı Sonuç Bildirgesi” ulusal uzmanlık eğitimi konusunda yeni düzenlemeler getirmiştir. Burada göze çarpan eğitim birimindeki insangücü, altyapı, fizik kapasitelerine ait verileri içeren anketin uzmanlık eğitimi konusundaki ülke gerçeklerini saptamada önemli bir adım olduğu, Türkiye’deki tüm eğitim birimlerine uygulanması, eksikler tamamlanarak veriler gözden geçirildikten sonra basılı hale getirilmesi benimsenmiştir. Anket uygulamaları sonucunda eğitimin standardize edilebilmesi için birimlerde asgari koşulların sağlanmasının gerekliliği üzerinde durulmuş, İstanbul’da anketin uygulandığı eğitim birimlerinin yarısında asistan karnesi ve ara sınav uygulamasının başlatılmış olması memnuniyet uyandırmıştır.[13] Bu programa eğitici ve eğitilen kişilerin uyması durumunda iyi sonuçlara varılacağı umulabilir. Kuşkusuz böyle bir programın hazırlanmasında Uzmanlık Derneğimiz olan Türk Göğüs Cerrahisi Derneği’ne önemli görevler düşmektedir.
Çıkar çakışması beyanı
Yazarlar bu yazının hazırlanması ve yayınlanması
aşamasında herhangi bir çıkar çakışması olmadığını
beyan etmişlerdir.
Finansman
Yazarlar bu yazının araştırma ve yazarlık sürecinde
herhangi bir finansal destek almadıklarını beyan etmişlerdir.
1) Türk Tabipler Birliği Ulusal Yeterlilik Kurulu, uzmanlık
eğitiminde rehber el kitabı. Ankara: Türk Tabipler Birliği
Yayınları; 2006.
2) Kösemehmetoğlu K. Gümüşkaya Öcal B. Çoşkunoğlu EZ,
Çulha İ, Çiçek AF, Dağlar E ve ark. Patoloji Uzmanlık
Eğitimi: Asistan gözüyle. Türk Patoloji Dergisi 2008;24:21-6.
3) Mezuniyet öncesi tıp eğitimi grubu toplantısı. Birinci Türk
Sağlık Eğitim Şurası; 2000.
4) Fish D, Colles C. Medical Education; Developing a
Curriculum for practise. Open University Pres; 2005.
5) Kern DE, Thomas PA, Hughes MT, Bass EB, editors.
Curriculum development for medical education. 1st ed.
Baltimore: Johns Hopkins University; 1998.
6) World Federation for Medical Education. The Edinburg
Decration. Lancet; 1988. p. 8068, 464.
7) Salmon K. Associates, formerly. In: Hamilton HMC, editors.
Assesment of residency training programs. New York:
Hospital Association; 2000.
8) WFME Global Standars for Quality Improvement. WFME
Office: Denmark: University of Copenhagen; 2003.
9) Royal Collage of Physicians and Surgeons of Canada.
Canadian M edical E ducation D irections f or S pecialists
2000 Project. Skills for the New Millennium: Report of the
Societal Needs Working Group 1996. RCPSC, Ottawa; 2002.
10) Commission of the European Communities. Fourth Report
and Recommendations on the Conditions for Specialist
Training. Doc. XV/E/8306/3/96-EN. Brussels; 1997.
11) European Union of Medical Specialists. Charter on Training of
Medical Specialist in the European Community. UEMS; 1993.