Şekil 2: İlk brakiterapi uygulamasında kateter ve 5Gy’lik doz dağılımı.
Endobronşiyal brakiterapi sırasında uygulanan dozlar ve yanıt oranları açısından literatürde farklılıklar bulunmaktadır. Anacak ve ark.nın[4] çalışmalarında evre 3 hastalara 60Gy eksternal ardından 3x5Gy uygulanmıştır. Özkök ve ark.[3] yine aynı hasta grubuna 30Gy eksternal sonrası 2x7.5Gy ve daha önce radyoterapi (RT) almış gruba da 3x7.5Gy yüksek doz hızlı EB uygulamışlardır. Senan ve ark.[6] 30Gy eksternal sonrası 1x10Gy ve 2x7.5Gy uygulamışlardır. Langendijk ve ark.[7] RT sonrası fatal hemoptizileri değerlendirdikleri çalışmalarında eksternal RT uygulananlarda 1x15Gy’in uygun olmadığını bildirmişlerdir. Pérol ve ark.[8] çalışmalarında 1 cm’nin altındaki okült lezyonlarda sadece EB ile 3-5x7Gy uygulamışlardır. Endobronşiyal brakiterapi uygulamalarında her ne kadar farklı dozlar kullanılsa da genel olarak doz konvansiyonel olarak aplikatörün 1 cm uzağına ve tümörün 2 cm distal ve proksimaline uygulanmaktadır. Eksternal RT’si dört ay önce biten olgumuzda 6 cm’lik segmente kateterin 1 cm uzağından geçen 3x5Gy’lik doz uygulandı (Şekil 2).
Endobronşiyal brakiterapi sonrası yanıt oranları literatürde %50 ila %100 arasında değişebilmektedir.[1-7]
Endobronşiyal brakiterapi sonrası en sık bildirilen komplikasyonlar, akut dönemde radyasyon bronşiti ve özofajitidir. Geç dönemde ise özofagus fibrozisi ve fatal hemoptizi görülür.[4]
Endobronşiyal brakiterapi planlamasında BT kullanımı ile üç boyutlu planlama her zaman mümkün olmamaktadır. Özellikle kateterin doğru bir şekilde görülebilmesi için hasta nefesini tutmalı ve mümkünse çok kesitli BT ile hızlı kesitler elde edilmelidir. Obstrüksiyonun yeri, tümörün başladığı ve bittiği yer iki boyutlu tedavi planlama sistemine oranla daha doğru olarak tanımlanabilmektedir. Bronş duvar kalınlığının hedef olarak girilmesinin ardından doz tüm duvara tanımlanabilmektedir. Dozun bronş duvar kalınlığına tanımlanması literatürde genellikle sadece erken evre tümörlerde bronş dışı dozları azaltıp geç etkileri önlemeye yönelik olarak önerildiğinden[6] olgumuzda doz konvansiyonel olarak kateterden 1 cm uzağa tanımlandı, haftada bir olmak üzere üç fraksiyonda 5’er Gy ile semptomatik ve bronkoskopik olarak gerileme sağlandı (Şekil 1), BT’de atelektazinin açıldığı saptandı (Şekil 3) ve satürasyon değerlerinde düzelme meydana geldiği görüldü.
Çıkar çakışması beyanı
Yazarlar bu yazının hazırlanması ve yayınlanması
aşamasında herhangi bir çıkar çakışması olmadığını
beyan etmişlerdir.
Finansman
Yazarlar bu yazının araştırma ve yazarlık sürecinde
herhangi bir finansal destek almadıklarını beyan etmişlerdir.