Ameliyat hazırlıklarını takiben sırtüstü pozisyonunda, çift lümenli endotrakeal tüp ile genel anestezi başlatıldı. Hastaya, sol hemitoraks yaklaşık 45-60 derece yukarıda olacak şekilde pozisyon verildi. Femoral bölgede eski skar dokusu üzerinden yapılan longitudinal cilt kesileri yardımıyla her iki SFA hazırlandı. Ardından sol posterolateral torakotomi ile beşinci interkostal aralıktan (İKA) toraksa girildi. Torasik aort, diyaframın yaklaşık 3-4 cm yukarısından anastomoz için hazırlandı. Ön aksiller çizgi hizasında sekizinci İKA seviyesinden 3-4 cm’lik bir kesi yapıldı. Bu kesi yardımıyla sol femoral bölgeye cilt altından tünel açıldı. Daha sonra sol femoral bölgeden sağ femoral bölgeye suprapubik tünel hazırlandı. Sistemik heparinizasyonun ardından önce bifurkasyon grefti yan klemp ve uç-yan tekniği ile torakal aorta anastomoze edildi. Greftin bacakları sekizinci İKA ve hazırlanan tünelden geçirildikten sonra solda SFA’ya uç-yan tekniği ile anastomoze edildi. Greftin sağ bacağının sağ SFA’ya yetişmemesi nedeniyle sağ alt ekstremiteden safen ven hazırlandı ve kompozit baypas yapılmasına karar verildi. Sağ alt ekstremiteden hazırlanan safen ven, greftin sağ bacağına uç-uca anastomoze edildi. Suprapubik tünelden geçirilerek sağ SFA’ya uç-yan şekilde anastomoze edildi. Bir gece yoğun bakım ünitesinde takip edilen hastada distal nabızlar alınabiliyordu. Vital bulguları stabil seyreden hasta ameliyat sonrası beşinci gün sorunsuz taburcu edildi. Ameliyat sonrası üçüncü ayda çekilen bilgisayarlı tomografi (BT) anjiyografide greftin açık olduğu izlendi (Şekil 1). Hastanın yıllık yapılan rutin kontrollerinde greftin halen açık olduğu saptandı.
Aortoiliyak hastalık nedeni ile ameliyat edilen hastaların %10-12’sinde tıkanıklık seviyesi renal arterler seviyesine kadar çıkmaktadır.[1] Bu hasta grubunda standart olarak renal arterlerin altındaki abdominal aort segmenti akım kaynağı olarak kullanılmaktadır.[2] Juxtarenal Leriche sendromunda renal arterlerin hemen altındaki aort segmenti tıkalı olduğundan ancak tromboendarterektomi ile uygun bir akım kaynağı sağlanabilir. Tromboendarterektomi sırasında renal arterlere emboli olasılığı ciddi bir komplikasyon olarak karşımıza çıkmaktadır. Aortoiliyak tıkayıcı hastalık nedeniyle cerrahi girişim gerektiren ancak eşlik eden sistemik hastalıklar veya yüksek riskli diğer nedenlerden dolayı (enfeksiyon, geçirilmiş batın ameliyatı, radyasyon tedavisi, kolostomi) aortobifemoral baypas uygulamasının yapılamadığı durumlarda ekstra-anatomik girişimler alternatif olarak düşünülmektedir. Bu amaçla akım kaynağı olarak en sık aksiller arter kullanılmakta, her iki aksiller arterin de kullanıldığı durumlarda ise torakal aort ekstremite revaskülarizasyonu için tercih edilmektedir. Tekrarlayan alt ekstremite revaskülarizasyonlarında akım kaynağı olarak torakal aort iyi bir alternatif olarak yerini almıştır.[1-4]
Çıkar çakışması beyanı
Yazarlar bu yazının hazırlanması ve yayınlanması
aşamasında herhangi bir çıkar çakışması olmadığını
beyan etmişlerdir.
Finansman
Yazarlar bu yazının araştırma ve yazarlık sürecinde
herhangi bir finansal destek almadıklarını beyan etmişlerdir.
1) Köksal C, Kocamaz Ö, Fedakar A, Ay Y, Sağlam M,
Sunar H. Juxtarenal Leriche Sendromunun Tedavisinde
torakofemoral bypas. Damar Cer Derg 2009;18:23-6.
2) Köksal C, Sarikaya S, Zengin M. Thoracofemoral bypass for
treatment of juxtarenal aortic occlusion. Asian Cardiovasc
Thorac Ann 2002;10:141-4.
3) Kalman PG. Thoracofemoral bypass: proximal exposure and
tunneling. Semin Vasc Surg 2000;13:65-9.