Bu makalede Glenn anastomozu sonrası tekrarlayan plevral efüzyon ve VKSS gelişen, ameliyat sonrası dönemde yapılan kalp kateterizasyonunda Glenn anastomozu için yüksek PAB düzeyi saptanan olguda APA’nın transkateter yoldan “duct occluder” ile kesilmesi yoluyla tedavisi gerçekleştirilen bir olgu sunuldu.
Şekil 1: Antegrad pulmoner akımı kapatan balon kateter.
Şekil 2: Cihaz serbestleştirilmeden önce kontrol enjeksiyonunda antegrad akım yok.
Şekil 3: Cihaz serbestleştirildikten sonra ventrikül enjeksiyonunda antegrad akım yok.
Olgumuzun ameliyatı öncesi yapılan kalp kateterizasyonunda ve ameliyat sırasında ölçülen PAOB’yi Glenn ameliyatı için kabul edilebilir sınırda olmasına rağmen ameliyat sonrasında niçin yükseldiği anlaşılamadı. Ameliyat öncesi dönemde hastanın oksijen satürasyonun düşük olması da (%76) PAOB’nin düşük olması gerektiğini düşündürmekte idi. Tekrarlayan akciğer enfeksiyonlarının akciğerden kaynaklanan nedenlerle PAB’yi yükseltebileceği bilinmekle beraber hastanın böyle bir öyküsü yoktu. Geçirilmiş pulmoner emboli atağı tanımlanmadı.
Olgumuzda PAB’deki artışın nedeni belirlenemedi, ancak balon kapama testinde pulmoner arter basıncındaki belirgin gerileme nedeniyle antegrad akımın kapatılmasının uygun olabileceği düşünüldü. Balon kapama testi ile PAOB’deki değişikler kadar oksijen satürasyonundaki azalma da önemlidir. Oksijen satürasyonundaki ciddi azalmalarda karar gözden geçirilmelidir. Torres ve ark.[9] balon kapama testi sırasında oksijen satürasyonu %60’a düşen olguda antegrad akımı kapatmaktan vazgeçip, Glenn anastomozunu kaldırarak hastaya sistemik-pumoner arter şant uygulamasına karar vermişlerdir. Bizim olgumuzda ise balon kapama testi sonrası oksijen satürasyonunun %80 olması antegrad akımın kapatılması kararınının verilmesini kolaylaştırmıştır.
Antegrad akımın kapatılmasında seçilecek cihaz ve büyüklüğü hastadan hastaya değişiklik gösterecektir. Hasta pulmoner bant ameliyatı geçirmiş ise bant, bifurkasyona yakın olabileceği için dukt okluder gibi yalnız tek tarafı geniş bir cihaz, doğal pulmoner kapak darlığı olan olgularda ise her iki tarafta geniş bir alan olacağı için septal occluder kullanılabilir.[9,10] Bizim olgumuzda pulmoner bant ameliyatı geçirdiği için dukt okluder tercih edildi ve cihaz juguler yoldan ilerletilerek eteğinin daha yüksek basınçlı ventrikülde açılması sağlandı. Ancak literatürde hem antegrad hem de retrograd yolun kullanılabileceği bidirilmiştir.[8,10]
Literatürde işleme bağlı ciddi komplikasyon ve mortalite bildirilmemiştir. Ancak sağ ventrikül pulmoner arter arasına yerleştirilmiş konduitin (Sano şantı) vasküler tıkaç ile başarılı bir şekilde tıkandığı bir olgu işlem sonrası 10. günde kardiyopulmoner yetersizlik ve sepsis nedeniyle kaybedilmiştir.[10] Pulmoner bandın bifurkasyona oldukça yakın olduğu bir olguda cihazın periferik pulmoner arter darlığına yol açacağı düşünülerek cihaz yerleştirme işleminden vazgeçildi.[9] Olgumuz da pulmoner bant bifurkasyondan uzak olduğundan konulacak cihazın periferik pulmoner arterlerde darlığa yol açması olasılığı yoktu. İşlem sonrası bakılan basınç kontrolünde darlık olmadığı görüldü.
Antegrad pulmoner kan akımının perkütan transkateter yoldan kapatıldığı olgularda kronik plevral efüzyon ve VKSS bulgularının gerilediği, basıncın normal seviyeye indiği ve Fontan sirkülasyonunun tamamlandığı bildirilmiştir.[8-11] Bizim olgumuzda da işlem sonrası plevral efüzyon tekrarlamadı, boyun ve yüzdeki şişlikler belirgin olarak geriledi, işlem sonrası üçüncü ayda yapılan poliklinik kontrolünde oksijen satürasyonu %82 idi.
Sonuç olarak, Glenn anastomozunun çalışmasını engelleyecek kadar yükselmiş pulmoner arter basıncına sahip ve antegrad pulmoner akımı olan olgularda transkateter yoldan antegrad akımın kesilmesi ile daha uygun bir hemodinamik durum sağlanabilir. Antegrad pulmoner akımın transkateter yoldan kapatılması kararı verilmeden önce yapılacak balon kapama testi bu kararın verilmesini kolaylaştırmaktadır.
Çıkar çakışması beyanı
Yazarlar bu yazının hazırlanması ve yayınlanması
aşamasında herhangi bir çıkar çakışması olmadığını
beyan etmişlerdir.
Finansman
Yazarlar bu yazının araştırma ve yazarlık sürecinde
herhangi bir finansal destek almadıklarını beyan etmişlerdir.
1) Kopf GS, Laks H, Stansel HC, Hellenbrand WE, Kleinman
CS, Talner NS. Thirty-year follow-up of superior vena cavapulmonary
artery (Glenn) shunts. Thorac Cardiovasc Surg
1990;100:662-70.
2) Pridjian AK, Mendelsohn AM, Lupinetti FM, Beekman
RH 3rd, Dick M 2nd, Serwer G, et al. Usefulness of the
bidirectional Glenn procedure as staged reconstruction for the functional single ventricle. Am J Cardiol 1993;71:959-62.
3) Uemura H, Yagihara T, Kawashima Y, Okada K, Kamiya
T, Anderson RH. Use of the bidirectional Glenn procedure
in the presence of forward flow from the ventricles to the
pulmonary arteries. Circulation 1995;92:II228-32.
4) Miyaji K, Shimada M, Sekiguchi A, Ishizawa A, Isoda T.
Usefulness of pulsatile bidirectional cavopulmonary shunt in
high-risk Fontan patients. Ann Thorac Surg 1996;61:845-50.
5) Frommelt MA, Frommelt PC, Berger S, Pelech AN, Lewis
DA, Tweddell JS, et al. Does an additional source of
pulmonary blood flow alter outcome after a bidirectional
cavopulmonary shunt? Circulation 1995;92:II240-4.
6) Mainwaring RD, Lamberti JJ, Uzark K, Spicer RL, Cocalis
MW, Moore JW. Effect of accessory pulmonary blood
flow on survival after the bidirectional Glenn procedure.
Circulation 1999;100:II151-6.
7) Gray RG, Altmann K, Mosca RS, Prakash A, Williams IA,
Quaegebeur JM, et al. Persistent antegrade pulmonary blood
flow post-glenn does not alter early post-Fontan outcomes in
single-ventricle patients. Ann Thorac Surg 2007;84:888-93.
8) Ebeid MR, Gaymes CH, Joransen JA. Catheter closure
of accessory pulmonary blood flow after bidirectional
Glenn anastomosis using Amplatzer duct occluder. Catheter
Cardiovasc Interv 2002;57:95-7.
9) Torres A, Gray R, Pass RH. Transcatheter occlusion of
antegrade pulmonary flow in children after cavopulmonary
anastomosis. Catheter Cardiovasc Interv 2008;72:988-93.
doi: 10.1002/ccd.21748.