Cerrahi Teknik: Operasyona standart median sternotomi insizyonu ile başlandı. Çıkan aort ve bikaval kanülasyon yapıldı. Kardiyopulmoner bypassta orta derecede (28 C) genel hipotermi uygulanırken kristalloid (Plegisol) kardiyopleji antegrat yolla verildi. Ayrıca topikal hipotermi yapıldı. Sağ atriumun yan duvarının ortalarından başlatılan insizyon apendajı dönerek interatrial septumun üst uçuna kadar ilerletildi (Şekil 1). İnteratrial septum, fossa ovalisten başlayarak sağ atrium insizyonunun interatrial septumu kestiği noktaya doğru uzanan bir kesi ile açıldı (Şekil 2). Bu kesi daha sonra sol atrium tavanında aortun altına doğru ilerletildi (Şekil 3). Sağ atrium duvarına ve interatrial septurna traksiyon sütürleri konarak triküspid ve mitral kapakların ekplorasyonu sağlandı. Mitral ve triküspid kapağa Tablo 1'de belirtilen girişimler tamamlandıktan sonra sol atrium üst ucuna ve fossa valise konan 4-0 prolen sütürlerle sol atrium ve interatrial septum kapatıldı, interatrial septumun üst kenarında karşılaşan bu sütürler daha sonra sağ atriumdaki kesinin kapatılmasında kullanıldı.
Dört vakada ilave işlem olarak oblik aortotomi kesisi ile AVR yapıldı. Kalp boşluklarının havası alınarak standart yöntemle kardiyopulmoner bypasstan çıkarılarak sternum kapatıldı.
Preoperatif dönemde 6 hasta atrial fibrilasyon 5 hasta ise sinüs ritminde idi. Post-operatif dönemde de hastalar aynı ritimlerinde bulunuyordu.
Hiçbir hastada postoperatif dönemde ASD'ye ait ekokardiografik ve klinik bulgulara rastlanmamıştır.
Postoperatif dönemde kanama nedeniyle revizyona alınan hasta olmamıştır.
% 9.1 olan mortaliteyi nörolojik komplikasyonla 6. gün kaydedilen bir hasta oluşturmuştur.
Superior transseptal yaklaşımda akla gelebilecek 2 önemli nokta vardır: 1) Sinüs ve A-V düğümler arasındaki atrial ileti yollarının hasarı, 2) Sinüs düğümü arterinin kesilmesi [1-3-5], Sadece atrial septumun açıldığı klasik transseptal girişimlerde superior septumun korunmasına rağmen atrial aritmi riskinin arttığı söylenmektedir [9, 10]. Ancak Mc Graath, Levett ve Gonzalez-Lavin 17 vakayı kapsayan deneyimlerinde geçici veya kalıcı atrioventriküler iletim kusuru ile karşılaşmadıklarını bildirmektedirler [11]. TSS yaklaşım uygulanan vakalarda bazı merkezler postoperatif erken dönemde bazen kalıcı pace maker bile gerektiren önemli oranda iletim bozukluklarına rastladıklarını belirtirlerken [7, 8] bazı merkezlerde ciddi bir iletim bozukluğu ile karşılaşmadıklarını bildirmektedir [1, 2, 4-6]. TSS yaklaşımda eğer sağ koroner arterden ayrılıyorsa sinüs düğümü arterinin kesilmesi kaçınılmazdır. Sinüs düğümü arterinin zedelenmesi atrial switch (Mustard) ameliyatlarında erken ve geç dönemdeki iletim bozukluklarının sebebi olarak düşünülür; ancak Berraklouw ve Arsiwala deneyimlerinde böyle bir komplikasyona rastlamadıklarının bildirmektedirler [2, 4]. Ancak bu iki çalışma postoperatif geç dönemi kapsamamaktadır. Shin ve ark. postoperatif orta dönemi kapsayan (10-38 ay) çalışmalarında ciddi bir iletim kusuru ile karşılaşmamışlardır [12].
Normal sinüs düğümü fonksiyonu için sinüs düğümü arter kanına ihtiyaç olması lüzumlu görünmemektedir [6]. Kalp transplantasyonlarında alıcının sinüs düğümünün kan akımı tamamen kesilmesine rağmen, sinüs düğümü fonksiyonunu sürdürerek [13, 14], farmakolojik ve psikiatrik uyarılara hız cevabına devam eder [15]. Wolf-Parkinson-White sendromunda sağ koroner fossada yapılan disseksiyonlar [16] ve mitral valve yapılan superior yaklaşımlar [17] bu görüşü desteklemektedir. Yine Takeshita ve arkadaşları preoperatif ve postoperatif yaptıkları koroner anjiogramlarda sinüs düğümü arterinin kesilmesine rağmen elektrofizyolojik çalışmalarda sinüs düğümü fonksiyonunun engellenmediğini belirtmektedirler [5].
Yeterli ekspojürün kolaylıkla sağlandığı TSS yaklaşımda postoperatif kanama ve residüel ASD gibi komplikasyonlara da rastlanmamaktadır [2-4, 6].
Postoperatif EKG ve ekokardiografi ile izleyebildiğimiz olgularımızda vaka sayısının az ve izleme süresinin kısa olmasına rağmen hastalarımızın hiçbirinde kanama, interatrial şanta rastlanmadı. İki hastaya pompa çıkışında kısa süreli geçici pace desteği gerekti.
Sonuç olarak superior transseptal yaklaşım mitral kapak cerrahisinde ilave komplikasyon ve mortaliteye yol açmayan, iyi bir cerrahi görüş açısı sağlayan bir girişimdir.
1) Smith CR. Septal-superior exposure of the
mitral valve. J Thorac Cardiovasc Surg 1992;
103: 623-628.
2) Berreklouw E, Ercan H, Schonberger JP. Combind superior-transseptal approach to the left
atrium. Ann Thorac Surg 1991; 51: 293-295.
3) Kon ND, Tucker WY, Mills SA, Lavender SW
Cordell AR. Mitral valve operation via an
extended transseptal approach. Ann Thorac
Surg 1993; 55:1413-1417.
4) Arsiwala S, Parikh P, Dixit S, Agney M, Köle S,
Saksena D. Combined superior-transseptal
approach to the mitral valve. Ann Thorac Surg
1992; 53: 180-182.
5) Takeshita M, Furuse A, Kotsuka Y, Kubota H.
Sinüs node function after mitral valve surgery
via the transseptal superior approach. Eur J
Cardiothorac Surg 1997; 12: 341-344.
6) Guiraudon GM, Ofiesh JG, Kaushik R.
Extended vertical Transatrial septal approach to
the mitral valve. Ann Thorac Surg 1991; 52:
1058-1062.
7) Kumar N, Saad E, Prabhakar G, De Vol E,
Duran CM. Extended transseptal versus
conventional left atriotomi: early postoperative
study. Ann Thorac Surg 1995; 60: 426-430.
8) Utley JR, Leyland SA, Nguyenduy T. Comparison o outocomes with three atrial incisions for
mitral valve operations. Right lateral, superior
septal, and transseptal. J Thorac Cardiovasc
Surg 1995; 109: 582-587.
9) Bowley RK. Improved exposure of the mitral
valve in patients with a small left atrium. Ann
Thorac Surg 1980; 29:179-181.
10) Brawley RK. Improved exposure of the mitral
valve in patients with a small left atrium. Ann
Thorac Surg 1980; 29:179-181.
11) McGrath LB, Levett JM, Gonzalez-Lavin L.
Safety of the right atrial approach for combined
mitral and tricuspid lave procedures. J Thorac
Cardiovasc Surg, 1988; 96: 756-759.
12) Shin H, Higashi S, Iseki H, Ninomiya H, Kido
M. Superior septal approach for mitral valve
surgery. J Jpn Assoc Thorac Surg 1996; 44: IH-114.
13) Ellenbogen KA, Arrowood JA, Cohen MD,
Szentpetery S. Limitations of esophagial electrocardiography in recording atrial rhythms after
orthotopic heart trasplantation. J Heart Transplant 1987; 6:167-170.
14) Mitchell AG, Yacoup MH. Conduction between
donor and recipient atria following orthotopicc
cardiac transplantation. Br Heart J 1985; 54: 615-616.
15) Scherrer U, Vissing S, Morgan BJ, Hansson P,
Victor RG. Vasovagal syncope after infusion of
a vasodilator in a heart transplant recipient. N
Engl J Med 1990; 322: 602-604.