AYnin eşlik ettiği çıkan aort anevrizmalarında (AAA) 1990lı yılların başına kadar aort kapak ve çıkan aortanın birlikte değiştirilmesi yöntemi tek çözüm olarak görülmüş olmakla birlikte [4,5], 1992 yılında David; AAA nda aort kapağın çoğunlukla normal yapıda olduğunu, korunması gerektiğini tekrar gündeme getirmiş ve kendi adı ile anılan operasyon tekniğini yayınlamıştır [6]. Daha sonraki yıllarda bu operasyonun başarılı orta-uzun dönem sonuçlarının açıklanmasıyla AAA nda ve bu zeminde gelişen aort disseksiyonlarında mümkün olan vakalarda aort kapağın korunmasına yönelik David operasyonu büyük bir güncellik kazanmıştır [3,7]. Yazımızda Ülke mizde yeni olarak gündeme gelen ve henüz yaygın olarak uygulanmayan bu teknikle opere ettiğimiz üç olgu ve kısa dönem sonuçları sunulmuştur.
David operasyonunun hem ilk hem de ikinci modifikasyonunun yayınlanan orta-uzun dönem sonuçları çok başarılı kabul edilmiştir.1997 yılında yayınlanan 8 yıllık takip sonuçlarında toplam 101 hastanın takibinde sadece iki hastaya persistan AY nedeni ile kapak replasmanı gerekmiş ve 6 yıllık takiplerde aort kapak replasmanına gerek duyulmama oranı %97 olarak açıklanmıştır [3]. Ayrıca diğer merkezlerden de başarılı orta-uzun dönem sonuçları bildirilmiştir [7,12,13]. Davidin ilk tarif ettiği teknikle (DAVİD 1 operasyonu) ve daha sonra Valsalva sinüsleri oluşturmak açısından tarif ettiği modifikasyonla (DAVİD 2 operasyonu) opere edilen hastalar arasında AY gelişimi açısından anlamlı bir farklılık şu ana dek gözlenmemiştir [8]. Bu operasyonun iki hasta grubuna uygulanması tartışmalı bulunmuştur. Bunlardan birincisi Marfan sendromlu hastalar olup, bu hastalarda aort kapak kaspları normal görünse dahi aort duvarında gözlenen fibrilin eksikliğine bağlı patolojik değişikliklerin aort kasplarında da olduğu yayınlanmıştır [14]. Buna bağlı olarak ileri dönemlerde aort kasplarındaki patolojiye bağlı olarak AY nin mutlaka gelişeceği ve bu hastalara mutlaka kapak replasmanı uygulanması gerekeceği yönünde görüşler bildirilmiş olmakla beraber [15], morfolojik olarak aort kaspları normal olan hastalarda bu operasyonu uygulamakta olan klinikler de olmuştur [16]. İkinci tartışmalı konu ise biküspid aorta varlığında bu operasyonun uygulanıp uygulanmayacağı olup, operasyonu ilk tarif edenlerden David bu durumun bu operasyon için kontrendikasyon teşkil edeceğini öne sürerken [6], M.Yacoub ise eğer kapak yapısı ve kompetansı korunmuşsa bu operasyonun biküspid aorta olgularında da uygulanabileceğini savunmuştur [7].
Sonuç olarak; aort kapak kasplarının yapısının ve kompetansının korunduğu, aort kökü dilatasyonuna bağlı AY olgularında kapak koruma operasyonları büyük bir popülerlik kazanmıştır. Bizim Kliniği mizde uyguladığımız ilk üç olgunun da kısa dönem sonuçlarının başarılı olması, çoğunlukla ileri yaşlarda opere edilen bu hastaların mekanik kapak ve antikoagülan kullanımı komplikasyonlarından korunması yönünde bu tezi desteklemiştir. Kanımızca şu anda tartışmalı olan Marfan sendromu ve biküspid aorta olgularında daha uzun dönem sonuçlar açıklanıncaya kadar kapak replasmanına devam edilmeli, ancak mümkün olan diğer tüm olguların bu operasyonun ve dolayısı ile nativ aort kapağın korunmasının avantajlarından yararlandırılması sağlanmalıdır. Klinik tecrübenin ilerlemesi ile birlikte Davidin tarif ettiği ve greftte Valsalva sinüsleri yaratılmasına olanak sağlayan ikinci modifikasyonun uygulanması da gündeme alınmalıdır.
1) Weawen WF, Edwards JE, Brandeburg RO : diopathic dilatation of tha aorta with aortic valvular insufficiency: a possible forme fruste of Marfans syndrome. Mayo Clinic Proc 1959;34:518-22.
2) Olson LJ, Subramanian R, Edwards WD : Surgical pathology of pure aortic insufficiency: a study of 225 cases. Mayo Clinic Proc 1984;59:835-41.
3) David TE: Aortic root aneurysms: Remodelling or composite replacement ? Ann Thorac Surg 1997; 64:1564 - 8.
4) Bentall HH, Debono AA : A technique for complete replacement of ascending aorta. Thorax 1968;23:338 - 9.
5) Gott VL, Pyeritz RE, Magovern GJ, et al: Surgical treatment of anneurysms of the ascending aorta in the Marfans syndrome: results of composite graft repair in 50 patients. N Engl J Med 1986;314:1070-4.
6) David TE, Feindel CM : An aortic valve-sparing operation for patients with aortic incompetence and aneurysm of the ascending aorta. J Thorac Cardiovasc Surg 1992;103:617 - 22.
7) Yacoub MH, Gehle P,Chandrasekaran V, et al: Late results of a valve-preserving operation in patients with aneurysms of the ascending aorta and root. J Thorac Cardiovasc Surg 1998;115:1080-90.
8) David TE, Feindel CM, Ros J: Repair of aortic valve in patients with aortic insufficiency and aortic root aneurysm. J Thorac Cardiovasc Surg 1995;109:345-52.
9) Kunzelman KS, Grande J, David TE, et al : Aortic root and valve relationships, impact on surgical repair. J Thorac Cardiovasc Surg 1994;107:162-70.
10) Yun KL, Miller DC: Ascending aortic aneurysm and aortic valve disease: What is the most optimal surgical technique ? Seminars In Thoracic And Cardiovascular Surgery 1997;9:233-45.
11) David TE: Remodelling the aortic root and preservation of the native aortic valve. Operative Tech Cardiac Thorac Surg 1996;1:44-56.
12) Pethig K, Schafers HJ, Borst HG: Functional results after aortic valve repair in aortic root ectasia. J Heart Valve Dis 1996;5:247-50.
13) Cochran RP, Kunzelman KS, Eddy AC, et al: Modified conduit preparation creates a pseudosinus in an aortic valve-sparing procedure for aneurysm of the ascending aorta. J Thorac Cardiovasc Surg 1995;109:1049-58.
14) Fleischer KJ, Nousari HC, Anhalt GJ, et al: Immunohistochemical abnormalities of fibrillin in cardiovascular tissues in Marfans syndrome. Ann Thorac Surg 1997;63:1012-7.